Keçe: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Tümüyle yeniden yazım. --Şahin
1. satır:
[[Dosya:Kafkas_kecesi.jpg|thumb|350px|right|Desenli ve kilim olarak kullanılan bir keçe]]
 
'''Keçe''', [[koyun]], [[tavşan]], [[deve]], [[lama]] gibi [[memeli]] hayvanların [[yün]]leri ile [[tiftik keçisi]]nin [[kıl|kılları]]larının sugibi hayvansal doğal elyafın, [[sabun]]dış vetabakasını oluşturan üst örtü hücrelerinin (pulların) belirli [[ısı]], yardımıylanem oluşturulanve [[alkali]]basınç altında, sıcak ve kaygan bir ortamda [[lif]]lerininsürtünerek birbiribirbirine arasınakenetlenmeyle girmesioluşan iledokusuz elde edilen(dokunmamış, atgısız-çözgüsüz) sıkıştırılmış [[tekstil]] örneğidirnesnesidir.<ref>Ergür, A., (2002). Tekstil Terimleri Sözlüğü , Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul.</ref><ref>Ahmet Topbaş ve Musa Seyirci; 'Keçe Sanatı ve Afyon'da Keçecilik', Beldemiz, S.9, Afyon 1987, s.10.</ref>
 
== KaynakTarihçe ==
[[File:Kazah jurta.jpg|thumb|200x200px|Keçe kaplamalı bir Kazak yurdu]]
* Ahmet Topbaş - Musa Seyirci, ''Keçe Sanatı ve Afyon'da Keçecilik''', Beldemiz, S.9, Afyon 1987, s.10.
Hayvancılıkla geçinen göçebe toplumların temel üretimlerinden biri olan keçe, bilinen zamanlardan beri Orta Asya'da yaygın olarak kullanılmaktaydı.<ref>Ergenekon, C., (1994). Tepme Keçelerin Tarihi Gelişimi İle Renk Desen Teknik Ve Kullanım Özellikleri, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, El Sanatları Eğitim Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara. </ref> M.Ö. VI. yy da tarih sahnesine çıkan ilk Türk topluluğu olan Hunlar [[Yurt (çadır)|yurt]]<nowiki/>larının üzerlerini ve zeminlerini keçe ile döşerlerdi. Çadırın içinde ve ya dışında birçok köşeyi kaplayan, rengarenk motiflerle süslü keçeler mekana bir bahar havası getirirdi. Yurdun yaşlı erkekler ve misafirler için ayrılmış olan şeref köşesi zengin nakışlı keçe örtülerle döşeliydi. Hunların bütün kadınları ve kızları zamanlarını keçe ve diğer yaygıların yapımı ile geçirirlerdi. Bulunan en eski keçe örnekleri Altaylar'da M.Ö. 3. ve 4. yüzyıllara tarihlenen [[Pazırık Kurganı|Pazırık Kurganları']]<nowiki/>ndan çıkarılmıştır. M.Ö. III. yy.'a ait Hun aristokratlarının kurganlarından gün ışığına kavuşturulan bu gözalıcı dokuma örnekleri ve keçe yaygılarda görülen yüksek teknik, zengin bir motif ve nakış anlayışı, keçecilik ve halıcılığın Türklerde çok daha eski bir gelişmeye dayandığına işaret etmektedir.
 
Öte yandan M.S. 11. yy.'da yaşayan Kaşgarlı Mahmut ölümsüz eseri [[Divan-ı Lugat-it Türk]]'de Oğuzca olarak keçe sözcüğüne (kiviz, küvüz, kidhiz, kiyiz) yer vermiştir. Bir çok Çin yazılı kaynaklarda da Türklerin keçeyi bol miktarda ürettiği ve kullandığı yazılmaktadır.<ref name=":0">Arif Cön, http://www.tireconkece.com/tr</ref>
 
=== Anadolu'da Türklerden önce keçecilik ===
Yazılı metinlerde en eski ''keçe'' sözcüğüne ve keçenin kullanımına M.Ö. 1200-1100 yıllarında yapılan [[Troya]] Savaşları'nı konu alan Anadolulu [[Homeros]]'un [[İlyada]] adlı eserinin 10. bölümünde rastlıyoruz<ref name=":0" />:
 
"Odysseus öküz derisinden bir tolga geçirdi başına, / Kayışlarla iyicene gerilmişti tolganın içi, / Dışında bir yaban domuzunun ak dişleri, / Çepeçevre, sık sık, ustaca dizilmişti, / Dibine de keçe döşenmişti."
 
Homerus'un İlyada'sında gelişmiş olarak bulunan keçenin Anadolu'da yaşamış uygarlıklardan olan [[Hititler]]'in kabartmalarında betimledikleri tanrıların ve soyluların başlarında bulunan ve Mevlevi sikkeleri ile Osmanlı keçe başlıklarını andıran serpuşların keçe olması kuvvetle olasıdır. Daha sonra aynı başlıklar biçim değiştirerek [[Frig başlığı]] olarak uygarlık tarihindeki yerini almıştır. Bunlara en güzel örnek Afyon Müzesi'ndeki Tanrı-Kral heykelinin başındaki başlıktır.
 
=== Anadolu'da Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde keçecilik ===
Keçeciliğin Anadolu'nun Türklerin eline geçmesinden sonra da Türklerce ata sanatı olarak Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde devam ettirildiği ve [[ahilik]] teşkilatı ile diğer sanatlarda olduğu gibi birtakım kurallara bağlandığı, devlet tarafından korunduğu, kendine özgü örf ve adetlerinin normlaştığı görülür. Anadolu’da yerleşik ve göçebe düzende yaşamaya devam eden Selçuklular’da çadır, eyer örtüleri, çizme, börk ve giyim kuşamda keçe kullanımı devam etmiştir. Bu dönemde tepme keçeden yapılan ve çoban giysisi olarak bilinen kepeneklere, soğuktan koruma amaçlı başlık eklenmiştir. Yine bu dönemde keçe giysilerin üzerine yapılan bezemeler zenginleşmiş ve bu alanda en önemli merkez Konya olmuştur. Selçuklular döneminde ki ahilik teşkilatı yerini, Osmanlılar döneminde loncalara bırakmış ve bu loncalarda keçecilik de yerini almıştır.<ref name=":1">Deniz Çeliker, "Geçmişten günümüze Türklerde keçecilik ve keçe yapımında yeni teknikler", Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi ART - E, Kasım 2011, S.8. http://edergi.sdu.edu.tr/index.php/gsfsd/article/viewFile/3008/3187 (Erişim tarihi: 10.12.2013)</ref> (1980'lerde hala mesleğe devam etmekte olan Afyonlu keçeci ustası Şükrü Koçataş ile 1979 yılında sanatı bırakan Kavasoğulları'ndan Penayecioğlu Recep Usta'nın anlatımlarına göre Ahiliğin izleri ve esnaflıkta sırasıyla çıraklık, kalfalık, ustalık ve daha sonra seçimle lonca yönetimine katılma adeti yakın tarihe kadar yaşamış, Afyon'da 1932 yılına kadar peştamal kuşanma töreni yapmıştır."<ref name=":0" />)
 
İstanbul'da 18.yy.'da keçeci esnafı keçeyi kendilerine tahsil edilen At pazarı ve Yenibahçe'deki birer hamamda işler ve işledikleri keçeyi miri (devletin verdiği) fiyat üzerinden Cebehane, Mehterhane, Buzhane ve Tersane'ye satarlardı. At pazarında yirmi, Yenibahçe'de on kadar dükkan vardı.<ref>Evliya Çelebi, Seyahatname.</ref>
 
İstanbul dışında, Anadolu'nun hemen her şehir ve kasabasında keçe işlikleri çarşının önemli, hatta bazı merkezlerde en önemli işkolunu oluşturmaktaydı.
 
=== 19.yy.'dan günümüze Anadolu'da keçecilik ===
19.yy.'dan itibaren [[Endüstri Devrimi]] ürünleri, özellikle Avrupa dokuma ve kumaşları Osmanlı pazarına tamamiyle hakim olmuş ve demircilik, keçecilik, el dokumacılığı gibi geleneksel yerel üretim hızla düşüşe geçmişti. Cumhuriyet döneminde Avrupa ithal mallarının ayrıcalıklı durumu gümrük vergileriyle ortadan kalksa da yerli sanayinin hızlı gelişimi bu ürünlerin yerini aldı. Giyim ve ev eşyası kullanımındaki alışkanların değişimi de bu gelişmelere eklendiğinde keçecilik diğer zanaatlar gibi kaybolmaya yüz tuttu.
 
[[Konya]]'da Selçuklular devrinde çok yaygın olan keçecilik 1930'da 90, 1944'de 60 tane dükkanda yapılmakta idi. Hacı Nuh Naci (Sapcıoğlu) Usta'ya göre 1950-1955 yıllarında 125 keçe dükkanı varken, 1960'da bu sayı 10'a düşmüş, 1982' de ise ancak 9 dükkan kalmıştır. [[Afyon]]'daki keçeci ustalarından Şükrü Kocataş, "19.yy. sonlarında, Yeni Cami'den Turunç Hanına dek sayıları yaklaşık 150 olan keçeci dükkanları ile dolu olduğunu ustalarımızdan dinlerdik." demiştir. 1920'li yıllarda Afyon'da 50 keçeci esnafı, 1933 yılında ise esnaf cemiyetine kayıtlı 12 keçeci, 1966 yılında 20-25 ve 1982'de ise 24 keçeci dükkanı çalışmaktaydı. [[Balıkesir]]'de keçeciliği bırakmış Mustafa Tepmeci 1936'da Keçeciler Arastası denilen yerde 20-22 keçeci dükkanı olduğunu, Enver ve Ali Deliklitaş ustalar 1978'de 50-60 esnafın çalıştığını, Fuat Dedeoğlu 1981 yılında 40 atölyenin bulunduğunu söylemektedir. Balıkesir'de 1982'de 30 atölye ile evlerinde çalışan 7-8 usta vardı. [[Bigadiç]]'te 1950 yıllarında 9-10 dükkan çalışırken 1982'de dükkan sayısı 4 idi. [[Manisa]]'da şerri mahkeme sicillerinde 66 no lu vesikaya göre 1735 (hicri 1148) yılında keçeci cemaati 50 kişiyken, Hasan Hüseyin Erdinç 1940'da 18, 1955'de 15-16, 1980'de 2, 1982 de ise bir dükkan kaldığını söylemiştir. [[Maraş]]'ta keçeci ustalarından Durdu Karacalı eskiden bu çarşıda 12-13 esnafın olduğunu, 1982'lerde ise 5 tane kaldığını söylemekte. [[Sandıklı]]'da 1944 yılında 10 keçeci atölyesi çalışırken, 1982'de bir keçeci imalat yapmakta, bir keçeci de Afyon'da keçe yaptırıp satmaktadır. [[Turgutlu]]'da 1928'de 3, 1945'de bunlara 2 daha eklenerek, 1950 yılına kadar 5 keçeci dükkanı çalışırken 1967'de 3 dükkan vardı. İki keçeci ustasının dükkanlarını kapatarak Serim Keçe Fabrikasını kurmasıyla 1970 yılından 1982 yılına kadar bir fabrika ile bir keçeci dükkanı çalışmaktaydı. [[Tire]]'de 1972'de 15, 1982'de ise 13, 2000'lerin başında ise 4 keçe atölyesi çalışmaktadır. [[Ödemiş]]'te 1920'de 6, 1960'lı yıllarda 10 kadar, 1982 yılında ise 5 keçeci dükkanı çalışmaktaydı. [[Bergama]]'da 1920'li yıllarda 20 keçeci dükkanı, 1935'de 16 dükkan, 1982'de ise 3 dükkan ile evlerinde çalışan 3-4 usta bulunmaktaydı. Soma'da 1981 yılına kadar iki keçeci esnafı çalışmaktaydı. 1981 yılında bir tanesi atıcılığa yönelerek pamukçuluk yapmaya başladı ve keçeci sayısı bire düştü. [[Akhisar]]'da 1950'de 11 adet keçeci dükkanı çalışırken 1982 yılında bu sayı 2'ye düşmüştü.<ref>Arif Cön: http://www.tireconkece.com/tr/genel_degerlendirme.htm</ref>
 
== Keçe yapımı ==
Geleneksel
 
=== Geleneksel "tepme" yöntemi ===
Keçeciliği bir aile zanaatı olarak 2000'lerde sürdüren Arif Cön, geleneksel "tepme" yöntemiyle keçe üretimini şöyle aktarmaktadır:<ref name=":0" />
 
Genellikle kuzunun ilk kırkımı olan yününden iyisi, koyunların ikinci kırkımı olan ağustos yününden ikinci kalite olanları yapılır. Köylüden satın alınan ya da keçe yaptırmak üzere üretici tarafından getirilen yünün öncelikle bıtırak ve pislikleri ayıklanır. Elle çıkmayan pislikler makasla kesilerek temizlenir.
 
Bundan sonra ditme işlemi gelir. Temizlenen yün el ile birbirinden ayrılır. Siyah renkli yünler nakış işinde, beyaz yünler keçenin alt ve üst yüzeylerinde, kirli renkliler ise orta tabakaya gizlenerek değerlendirilmek üzere ayrılırlar. Bu ditme işlemi sonucunda yün atılmaya hazır hale gelmiştir. Ditme işlemi elle yapıldığı gibi basit bir sürtme makinesi ile de yapılır.
 
Didilen yün ya hallaç yayı ile ya da tarak makinesi ile atılarak lifleri birbirinden ayrılır. Bu işleme "atma" işlemi denir. Ham yün ya da yapak keçe yapılacak biçime böylece gelmiş olur.
 
Ala keçe (yaygı keçe) yani nakışlı keçe yapılmak isteniyorsa ben, nakışlık, top tabir edilen ince keçelerden kesilerek elde edilen çubuk ve parçalar kullanılarak kalıp dediğimiz hasır üzerine nakış döşenir. (Bu nakışlıklar Tire'de halen kök boyası ile boyanmaktadır.) Desenin üzerine de atılmış yün birkaç tabaka halinde dökülerek çubuklarla düzeltilir. Dökme işleminden sonra çok az ılık su serpilir. Bir uçtan başlanarak düzgün bir biçimde dürülür. Kalıbın üzerine düz keçeden yapılmış olan kalıpleş sarılır. Kalıp ipi ile sıkıca bağlanan dürüm tepme işine hazırdır.
 
Tepme işlemi ayak ile 30-40 dakika, makine ile 60 dakika devam eder. Sıra kaplamak işlemine gelmiştir. Çözülen kalıp üzerinde keçeleşmeye başlayan yünün kenarları düzeltilir. Bu işleme "kapaklamak" ya da "çatkı" yapmak denmektedir. Tekrar tepme işlemine geçmeden önce sabun ile su verilir. Dürülen yün bir saat kadar daha tepilir. Böylece yün keçeleşmiş olur.
 
Bundan sonra yün pişirmeye gelir. Pişirme işlemi ya makine ile yada insan gücü ile hamamda ve atölyede yapılır. Elde pişirme ovma ile başlar, sıcak su dökülen keçe bilekten dirseğe kadar olan kısımla ovulur. Keçenin yünleri birbirine girinceye değin devam eder.
 
Tüyleri birbirine geçen keçenin pişirilmesinde ikinci aşama "kazıklama"dır. Çok sıkı biçimde dürülmüş keçeye sıcak su verilerek kolla da pişirme işlemi devam eder. Buna "oklavalama" da denilmektedir.
 
Bundan sonra açılan keçenin tesviyesi yapılır. Yumruklayarak ince yerler kalınlaştırılır, kalın yerler inceltilir, uzayan kesim kısaltılır, kısalan kısım uzatılarak keçe istenilen kalınlığa ve düzgünlüğe getirilir. Kepenek yapımında bu işleme "karıştırma" denir.
 
Bundan sonra "dizleme" başlar. Dizlemeden amaç keçenin sıkıştırılmasını ve sertleşmesini sağlamaktır. Dizler ile keçenin üzerine bastırılır ve keçe döndürülerek ilerletilir. Bu arada ustalar da dizleri üzerinde kayarlar.
 
Tesviye ve düzleme sırasında oluşan kırışıklıkların düzeltilmesi ve keçenin son şeklinin verilmesi işlemine de "tığlama" denir. Tığlamada kolların bilekten dirseğe kadar olan kısmıyla yapılır.
 
Bundan sonra iyice yıkanan ve sıkı bir şekilde dürülen keçe süzülmeye bırakılır. Bir gece süzülen keçe ertesi günü güneşte kurutmaya asılır. Böylece kullanıma hazır keçe elde edilmiş olur.
 
[[Semer]] için yapılan keçeler bütünden kesilir. 10-20 parça halinde çatılır. Yani kenarları kıvrılarak üzerine yün verilir. Böylece kat yeri görülmez ve kenarlar yuvarlanır. Daha sonra bir saat dövülerek üzerine nakış koyup pişirilir.
 
Keçe yapımında günümüz kolaylıkları kullanılarak, yay ve tokmak yerine hallaç makinesi; tepme işlemi için insan gücü yerine tepme makinesi kullanılmaktadır. Teknolojinin getirisi olan bu makinelerle yapılan keçe yapımında işlem sırasında bir farklılık yoktur.<ref name=":1" />
 
=== Islak keçe yapımı ===
Günümüzde keçe yapımı evlerde ve küçük atölyelerde hobi amacı ile de yapılmaktadır. Bu amaçla yapılan keçelerin yapım aşamaları büyük ebatlarda yapılan klasik tepme keçeden farklı değildir; sadece küçük ölçekli bu üretim için kullanılan malzeme ve araçlar da küçültülmüş ve ev koşullarına uyarlanmıştır. Evde keçe yapmak için gerekli araçlar sabun, sıcak su, eldiven, sarmak için kabarcıklı poşet ve bambu amerikan servisi, küçük bir sopadan ibarettir. Piyasada rahatlıkla bulunan farklı renk ve tonlardaki elyaf yünler sayesinde yün boyama işlemine de gerek yoktur. Bu teknikle yapılan keçelerin, ince oluşu nedeni ile istenen formda kesilip motifler oluşturulabilmekte ve bu motifler rahatlıkla elde dikişle bile dikilebilmektedir.<ref name=":1" />
 
=== Kuru keçe yapımı ===
Evde keçe yapımı için bir başka teknik ise kuru keçe yapım tekniğidir. Bu teknikte gerekli olan malzeme piyasada kolayl ıkla bulunan keçe iğnesi, fırça aparatı ve renkli yündür. Su ve sabunun kullanılmadığı bu yöntemde kuru taranmış elyaf ince tabaklar halinde bir sıra yatay, bir sıra dikey olacak şekilde en az 6 sıra olarak fırça üzerine serilir. Keçe iğnesi ile elyaflar birbirine kaynaşıncaya kadar keçe iğne darbeleri ile dövülür. Bu teknikle kumaş üzerine keçe aplike yapmakta mümkündür. Bu yöntemde ise kumaş üzerine istenilen şekil çizilir ve çizgilerin üzerine yün lifler yerleştirilir. Kumaşın altına fırça aparatı ya da sünger konularak, iğne ile tepme işlemine geçilir. İğne darbeleri yün lifler kumaşın arkasına düzgün bir şekilde geçinceye kadar devam ettirilir. Kuru keçe yapımı geleneksel ıslak keçe yapımına göre daha kolay bir yöntem olmasına karşın, fırçanın ebatları ölçüsünde sınırlı küçük keçeler yapıldığından daha çok motif oluşturmak ya da yün kumaşlara dikişsiz aplike yapımı için tercih edilmektedir.<ref name=":1" />
 
=== Keçelerdeki nakışlar ve motifler ===
Anadolu'da kullanılan bezeme figürlerinin çoğu, üzerinden binlerce yıl geçmesine rağmen Orta Asya keçelerindeki eski örneklere benzer. Bunların başlıcaları şunlardır:<ref name=":0" />
* ACEM NAKIŞI: Şahmeran ve benzeri efsanevi yaratıklar ile tavus kuşu, güvercin, aslan, yılan, kartal, kuzu, balık gibi hayvan figürlerinin renk uyumuna özen gösterilerek, keçe üzerine gelişi güzel serpiştirilmesinden meydana gelir. Figürlerin aralarına çeşitli renklerde motifler yerleştirilir. Acem nakışında bazen hayvan figürlerinin yerine küme küme yerleştirilen "boyalarla" (kabartılmış renkli yün) renk uyumu sağlanır. Bu nakışta esas olan , ana bir motife bağlanmak yerine ustanın becerisiyle renk armonisi sağlamaktır. Kompozisyon ve motiflerin serbest bırakılarak belli bir kurala bağlanmamış olması ustalar arasında yarışmayı hızlandırmaktadır.
* YARIM ACEM NAKIŞI: Beyaz zemin üzerine renkli yünlerden "dıkka" (nokta) yapıldığından böyle nakışlı keçelere "dıkkalı keçe" de denir. Acem nakışlı keçede olduğu gibi renkli (boyalı) yünler kullanılır.
* DAL NAKIŞ: Ustanın zevkine göre çeşitli renklerde dal motiflerinin keçe üzerine yerleştirilmesinden meydana gelir.
* PUL NAKIŞ: Yanyana belli aralıklarla sıralanmış üç adet göbek motifi üçgenlerle birbirine bağlanır. Üçgenlerin kenarlarına iç taraflarına bir parmak boğumu büyüklüğünde , pul tabir edilen süslemeler aralıklarla yerleştirilir. Keçenin etrafı kırma kenarla çevrelenir. Nakışlar tek renk veya boyalı olabilir.
Daha çok geniş yaygıların orta kısımlarında kullanıldıkları için "göbek nakışı" olarak adlandırılan figürler de şunlardır<ref name=":0" />:
* DÜZ GÖBEK: Kırma kenarlı ( zigzag bordürlü ) daire içerisinde birbirini çaprazlama kesen çizgilerden meydana gelir.
* KIRMA GÖBEK: Düz göbek motifindeki çaprazlama kesişen çizgilerin sekiz kollu yıldız motifine dönüştürülmesi ile oluşur.
* SOMUN NAKIŞ: İki göbek arasına yerleştirilen etrafı kırmalı , içi balık sırtı motifli baklava dilimi şeklindedir.
* SOMUN YILDIZ NAKIŞI: Etrafı kırmalı baklava dilimi şeklinin içine yerleştirilen sekiz kollu yıldızlardan meydana gelmiştir.
* KANTARMA NAKIŞ: Göbek motifleri arasına simetrik olarak yerleştirilen üçgen şekillerden meydana gelir.
* SANDIK NAKIŞ: Keçenin üçgen parçalarla bölümlere ayrılmasından meydana gelir. Karelerin ortalarına armut veya yıldız motifleri yerleştirilir.
* ARMUT NAKIŞ: Dört yapraklı yonca şeklinde bir motiftir. Bazen yaprak araları zenginleştirilerek yıldız motifine dönüştürülür.
 
== Kullanımı ==
 
=== Ev ve diğer mekanlarda ===
* ALAKEÇE (YAGI KEÇESİ): Yaygı keçesi de denir. Evlerde, çadırlarda alaçık ve topak evlerde yerlere serilen desenli veya desensiz değişik boyutlarda keçelerdir.
[[File:Kyrgyz Republic Felt Rugs.jpg|thumb|150x150px|Kırgız keçe yaygıları.]]
* TURLUK: Genellikle Toroslar'da ve Anadolu'daki bazı göçer topluluklarda alaçık üzerine örtülen düz siyah veya düz kirli renkteki keçelerdir. Yaklaşık olarak ölçüleri 120-130 ile 180-200 cm.dir.
* SÜT KEÇESİ: Bir parmak kalınlığında süt tavası veya kazanı üzerine örtülen beyaz keçedir. Hem bir tür termos gibi, süt piştikten sonra sütün çabuk soğumasını önler hem de toz topraktan korur.
* YÜK KEÇESİ: Göçerlerde yolculuk sırasında eşyaların yağmurdan ve pislikten korunması , yerleşik durumda eşyaların üzerine örtülerek dağınıklığı saklamak amacıyla kullanılır.
* SARGI - BEBE KEÇESİ: Göçerlerde ve yörükler de bebeğin kundaklandığı üzeri desenli kare formlu bir keçedir.
* KIŞ KEÇESİ: Beyaz yünden düz veya nakışsız olarak yapılan bu keçelerin çevresi "çirtik" olarak tabir edilen zikzaklı bir şekildedir. Yapıldıktan sonra yün boyası ile tamamen turuncu veya pembe renge boyanır. Kış aylarında evlerde ağırlanan misafirlerin oturdukları yün minderler üzerine serildiğinden ebatları alttaki minderin ölçüsünde olur.
* SÜNGER YATAK KEÇESİ: Kauçuk minderlerin piyasaya sürülmesi ile gelişen bu keçe türü 1 cm kalınlığında olup, minderin ölçüsüne göre yapılır ve nakışsızdır. Minderin üzerine serilir ve çarşafla kaplanır. Kauçuk minder ile insan vucudu arasında kalan bu keçe sıhhi olması bakımından tercih edilmektedir.
* SECCADE: Namazlağ, cami keçeleri.
* YOLLUKLAR
* DAYANMA KEÇESİ: Duvar keçesi.
* KAPI KEÇELERİ
* ÜTÜ KEÇESİ VE YAZMA TEZGAH KEÇESİ
* OCAKBAŞI KEÇESİ
* MİNDER KEÇESİ
* SEDİR - MAKET KEÇESİ: Ensiz uzun olarak yapılır. Maket sedir üzerinde kullanılır.
* YATAK KEÇESİ: Çarşaf altına ve yorgan üzerine konulur.
* YASTIK: Orta Asya'daki göçerlerde kullanılmaktadır.
* ÇUVAL: Sıcağı soğuğu geçirmediği için Cumhuriyet döneminde ve öncesinde kar ile Afyon sakızının nakliyesinde kullanılırdı.
* SIRMAK (ŞIRDAK): Türkistan'da keçenin üzerine ayrı keçelerden yapılmış desenlerin yapıştırılması veya dikilmesi ile yapılan, renkli aplike yer keçeleridir.
 
=== Hayvan koşumlarında ===
* EYER KEÇESİ (TER KEÇESİ): Eğerin üzerine geçirilen ve atın sağrısını örten, çoğunlukla saraçlı, tiftik püsküllü desenli veya desensiz keçelerdir.
* AT KEÇESİ - BELLEME: Çıplak at üzerine konularak eğer vazifesi gören, bazen eğerin altına yerleştirilen 2 cm kalınlığındaki bu keçelerin üzerine zikzaklı fitle ve ay yıldız nakışları bulunur.
* DEVE KEÇESİ: Develerde havutun altına konulan düz keçedir.
 
=== Başlık olarak ===
19. yy.'a kadar birçok çeşidi olan keçe başlıklar günümüzde bazı Orta Asya toplumları dışında günlük kullanımdan büyük ölçüde kalkmıştır.
* [[Börk|BÖRK]]: (ya da bürk, külah) [[yeniçeri]]<nowiki/>lere özgü, beyaz keçeden yapılan ve başa giyilen başlıktır.
* HARTAVİ: [[Sipahi]]<nowiki/>lerin giydiği, yeniçeri keçesine benzeyen toparlak, keçe külahtır.
* SİKKE: Mevlevi dervişlerinin giydiği deve tüyü rengindeki keçe külahın adıdır.
* ZERRİN KÜLAH: [[Osmanlı, Saray|Osmanlı saray]] teşkilatının Zülüfllü Ağalar diye anılan iç oğlanlarının giydiği üzeri som altın sırma işlemeli ve en iyi keçeden yapılmış iki tarafında birer zülüf olan başlıktır.
* KÜLAH: Dikişsiz, tek parçadan yapılmış sivri uçlu başlık. Keçeci esnafı giyer.
* ÜSKÜF: Yeniçeri börkünün kenarları sırma işli bir çeşitidir.
* TAÇ: Şeyh ve dervişlerin giydiği, üzerindeki destar ve dilimlerin tarikatları gösterdiği başlık.
* TAKKE: Halk tarafından giyilen başlıktı.
* ARAKİYYE: [[Mevlevîlik|Mevlevi]]<nowiki/>lerin giydiği bir cins keçe başlıktır. Sikkeden daha ince ve daha kısadır.
 
=== Giysi ve giydi aksesuarı olarak ===
* KEPENEK: Çobanlar tarafından giyilen bu keçe, beyaz ya da mor yünden yapılır ve genellikle nakışsız olur. Ancak göğüs kısımlarında nakışlı olanlara da rastlamak mümkündür. Tek parça halinde yapılan, yaz günlerinde gölge sağlamasından dolayı serinlik, kışın ise sıcaklık veren çoban keçeleri dikişli ve dikişsiz olarak ikiye ayrılır. Ustalık ve özen istemesi bakımından dikişsiz türleri daha kıymetlidir.
* ÇİZME, ÇORAP: Hun kurganlarındaki kazılarda da bulunmuştur.
* ELBİSE: Hun kurganlarından kazılarda ele geçmiştir.
* ABA: Siyah ve beyaz keçeden yapılan önü açık hırka.
* YELEK: Açık veya koyu renk olabilen önü düğmeli, cepli, desensiz, keçe yelek.
* AYAKKABI KEÇESİ: Ayakkabı tabanına konulan keçelerdir.
* TOP KEÇE: Renkli veya renksiz olup saraçlar, semerciler, ayakkabıcılar, tarafından alınırlar.
* YAMCI: Süvarilerin yağmurda giydikleri keçeden yapılmış başlıklı pelerin.
* MATARA KILIFI
* DOLAK KEÇESİ: Ayaklara sarılan keçelerdir.
 
=== Sanayide ===
[[File:Felts for bobbins.jpg|thumb|226x226px|Bobin keçeleri.]]
Bu keçeler genelde sert ve preslidirler. Başlıca çeşitleri şunlardır:
* mazot filtre keçesi
* yağ keçeleri
* nikelaj parlatma keçeleri
* yalıtım keçeleri (araba karoserlerinde, bina yalıtımlarında)
* tapa keçeleri (fişek ve top mermisinde kullanılan)
* silindir keçeleri (dokuma sanayi, matbaa makinaları)
* kamyon keçeleri (meyve sebze naklinde)
* zımbalı keçeler (halı tabanlarda)
* contalar (rulmanlı yataklarda ve diğer makinelerde)
* kağıt sanayinde kullanılan yumuşak keçeler
 
=== Diğer ===
[[File:Felt Pethő Rózsa.jpg|thumb|150x150px]]
* Diğer alanlardaki kullanımındaki düşüşe karşın keçenin oyuncak, bebek, süs olarak kullanımı geçmişe göre artmaktadır.
* TÖZ'LER: (Keçeden tanrı ve Ata idolleri, heykelcikleri) Hun kurganlarında kazılarda ele geçmiştir.
* KEÇEDEN HAYVAN HEYKELLERİ: Kaz, kuğu, v.s. (Hun kurganlarından ele geçmiştir.)
== Kaynakça ==
<references />
{{tekstil sanatları}}
 
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Keçe" sayfasından alınmıştır