Tophane Binası olan [[Tophane-i Amire]], [[Fatih Sultan Mehmet]] zamanında [[top]] dökümü için inşa edilmiştir. [[Melling]] gravüründe kıyıda görünen [[Tophane Kışlası]] bugün yoktur. [[1823]]'de [[Firuz Ağa Yangını]]'nda kışlalar yanmış, sonra yenilenmiştir. Bu yenileme sırasında [[Nusretiye Camisi]] de yapılmıştır. Tophane'deki eski askeri yapılardan en son ortadan kalkan, [[1958]]'de yol genişletmesi nedeniyle, eski müşirlik binası ve Salı Pazarı'na dek uzanan sanayi kışlasıdır. Kışlalar sahasında bugün sadece [[1848]] tarihli saat kulesi ve [[Mecidiye Kasrı]] ([[1848]]-[[1849]]) kalmıştır.
İstanbul’un Türkler tarafından fethinden önce Tophâne Semti’nin Galata’nın Ceneviz surlarının hemen dışındaki bir yer olarak, oturulmayan kırlık ve bahçelik bir bölge olduğu bazı kaynaklarda ifade edilirken kimi yazarlara göre de burası bir ormanlıktı . Bizans devrinde semt adının ‘’Metopon’’ olduğu kabul edilirken daha yeni araştırmalar, yerinin güzel görünümünden dolayı ‘’Gümüş Şehir’’ (Argyropolis) olduğu tezini ortaya atmıştır .Bizans’ta burada çok eski bir Apollon Mabedi bulunduğu gibi ,daha sonra Türklerin yaptıracağı kışlanın yerinde de,’’ Ste. Irene’’ veya ‘’Hadrien ve Natalie Kilise’si’’ nin olduğu söylenmektedir.
Tophâne binaları ve kışlası 1955 – 1956 da yıktırıldıktan sonra Nusretiye Camii karşısına isabet eden bir yerde bir Bizans Kilisesi’ne ait olmasına ihtimal verilebilecek bazı temel izleri ve tuğla duvar parçalarının ortaya çıktığı görülmüştür .
Tophâne yokuşundaki Kadirihane Tekkesi altında ise Bizans devrine ait bazı mahzen kalıntıları bulunmuştur . Kadiriler yokuşundaki keresteci sokağında 1921 de bir ev yapılırken bulunan Bizans devrine ait ve Katiaeon (Kütahya) yakınında ‘’Andaiton’lu’’ Amakhis’in mezartaşı ile bir başkasının çok ufak kırık bir parçası burada Bizans devrine ait bir mezarlığın olabileceğini ortaya koymaktadır .Türklerin şehri almasından sonra semtte yapılan ilk eser, Fatih’in top yapımevidir. II. Bayazid’in bu tophâne’nin yanına bir kışla ekledi.Fakat daha sonra bir yüzyıllık zaman içinde bunun çevresinde bir mahalle meydane geldiğine dair kayıt yoktur. Kanuni Sultan Süleyman,yapılmış olan bütün yapıları yaktırarak daha büyük tesisler yaptırdı.1719 yılında ise bunların hepsi yandı. Yeniden yapılan Tophâne binası için devrin şairi Neyli Ahmed Efendi’nin yazdığı tarih kıt’asından,daha önceki yapıların hepsinin tahtadan olduğu anlaşılıyor.
