Luciano Pavarotti: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
→Az bilinen yönleri: Özel yer isimleri Türkçeye çevrilmemelidir. |
|||
45. satır:
Pavarotti, [[Ankara]]'dakı bu başarısızlığını hiçbir zaman unutmadı. Türkiye ve Türklere karşı her zaman sempati ile bakan ünlü tenor, çevresindekilere o günleri anlatırken ''demek ki o zaman o kadar da iyi değilmişim'' demekten çekinmedi.
* Pavarotti tanrı vergisi olan nadir, hassas, ve berrak sesi ile 1960, 1970 ve 1980'lerin en bilinen sesiydi. 1966'da "Quel destin’in La Fille du Regiment" eserinde yüksek perdeden dokuz C'yi de seslendirebilen ilk tenor oldu. Aynı performansı 1972'de Met'de gerçekleştirdi ve "Yüksek C'nin Kralı" lakabını aldı. Pavarotti'nin popülerliği gelmiş geçmiş bütün tenorlardan daha fazlaydı.
* 1993'de New York şehrindeki
* Pavarotti ayrıca iki tane de Guinness Rekoru sahibi... Sanatçı; 165 kez opera sahnesine çıkarak en çok sahneye çıkan tenor ve "The Three Tenors in Concert" (Placido Domingo ve Jose Carreras) ile en çok satan klasik müzik albümü rekorlarını kırdı.
*Bu popülarite Pavarotti’nin kısa süre içinde klasik müzik endüstrisinin de en önemli sanatçılarından biri haline gelmesine yol açtı. Kayıtları yalnızca klasik müzik listelerinin değil ama ilginç bir biçimde uluslararası pop listelerinin de birinci sırasında yer alıyordu. Özellikle ‘Essential Pavarotti’ isimli albümü İngiliz pop listesinde bir numaraya kadar yükseldi ve inanılmaz bir biçimde tam beş hafta boyunca orada kaldı.
|