Takiyettin Mengüşoğlu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
EmausBot (mesaj | katkılar)
k Bot: Artık Vikiveri tarafından d:Q7678418 sayfası üzerinden sağlanan 1 vikilerarası bağlantı taşınıyor
Değişiklik özeti yok
8. satır:
'''Takiyettin Mengüşoğlu''' (1905-1984), [[felsefi antropoloji]] ve değerler üzerine çalışmalar yapmış Türk [[filozof]].
 
1905 yılında [[Malatya]]'nın [[Hekimhan]] ilçesine bağlı [[Ağılbaşı]] köyünde doğdu.bir kürt aşireti olan zazolar asiret reisinin oğludur Orta öğrenimini Sivas'ta tamamladı. insan dünyasında ortaya çıkan somut problemlere yaklaşan özgün bir felsefi antropoloji geliştirmiştir. İstanbul Üniversitesi'nde felsefe okuduktan sonra doktora için Almanya'ya gitti. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde profesör olarak görev yaptı. En önemli kitabı ''Felsefeye Giriş'' adlı kıtabıdır.Takiyettin Mengüşoğlu 1905 yılında Malatya’nın Hekimhan İlçesinin Ağılbaşı Köyünde (Engüzek) 1 doğdu. Babası Zazolar kabilesinden Yusufhan, annesi Şeyholar kabilesinden Hatun’dur.
Takiyettin’in babası Yusufhan, Sivas’ta medrese eğitimi görmüştür. Dedesi Zazo Yusuf’un da medrese eğitimi gördüğü söylenir. Babası ve dedesinin ekonomik koşulları yöredeki diğer insanların koşullarına göre oldukça iyidir. Bu nedenle yörede söz sahibi oldukları da bilinen bir gerçek…
Yusufhan’ın eğitime düşkünlüğünden olacak ki kendisi çocuklarına özel eğitim vermiş ve bununla da yetinmemiştir. Mengüşoğlu’nun babası, özel öğretmenler tutarak eğitimini pekiştirmiştir. Bu öğretmenler aylarca kendi evinde kalmıştır. Takiyettin, daha okula gitmeden Kuran, Arapça, Farsça, Fransızca, Coğrafya ve Tarih dersleri almıştır. Bu bilgi birikimi ile Hekimhan Kaymakamlığının açmış olduğu sınava katılarak, başarısı sonucu Malatya’da ortaokulu okumaya hak kazandı. Ortaokul öğrenimi süresince sürekli birinci sırada yer alan Takiyettin, yaya olarak dört günde gidilen Sivas’ta yatılı olarak lise öğrenimini tamamlamıştır. 1928 yılında liseyi bitirdiğinde, Malatya’da kendisinden önce liseyi bitiren beş kişi bulunmaktadır.
Lise tahsilini yaparken öretmeni Eflatun Cem Güney ile birlikte, ‘Yeni Nesil’ adlı bir dergi çıkarırlar. Takiyettin, bu derginin yazı kurulu başkanı seçilir. Dergide, ‘felsefe nedir’, vicdan nedir’ gibi felsefi nitelikteki yazıları yayımlanmıştır. Lisede okurken, kedisini felsefeci olarak yetiştirmeye karar verir. İlk kez Avrupa’da okutulmak üzere bir sınav açılır. Sınavı kazanan Takiyettin 1929 yılında, Almanya’nın Thuringen’de öğrenimimi devam ettirir. İlk olarak okula gittiğinde okul direktörü Walter Kranz tarafından, Türk olduğu için okula alınmak istenmez. Ancak okulda kalmayı başarır. Daha sonra Mengüşoğlu’nun üstün başarısından dolayı bu okul, Türkiye’den öğrenci istemeye başlar.
Takiyettin Mengüşoğlu, bu okulu bitirdikten bir yıl sonra Göttingen’de üniversite öğrenimini devam ettirir. Bu okulda asil hocası fakülte dekanı Motitz Geyiger’dir. 1931 yılında hocası tarafından yararlanması amacıyla Berlin’de Hartman’ın yanına gönderilir. Burada yedi yıllık eğitim sırasında, ‘etik’, ‘bilgi teorisi’, ‘real varlığın tabakaları’, ‘ontoloji’, ‘ontolojinin temellendirilmesi’, ‘Alman idealizmi’, ‘Hegel’, ‘Aristoteles’, ‘Platon’, ‘doğal varlık alanı’, ‘geist varlığı alanı’ gibi konular üzerinde çalışır.
Nicole Hartmann’ın yanında “Husserl ve Scheler’de Bilinebilirliğin Sınırları” olarak seçtiği doktora tezini verir. 1937 yılında bu tez, Almanca olarak Berlin’de yayımlanır. Hartmann ölümüne kadar (1950’ye kadar) Takiyettin Mengüşoğlu ile mektuplaşır.
Takiyettin Mengüşoğlu: Hartmann, Spranger, Springmayer, Reichenbach gibi ünlü düşünür ve bilim adamları ile kaynaşma imkânı bulur. Edindiği bilgi birikiminden sonra 1939 yılında Türkiye’ye döner. “Takiyettin Mengüşoğlu Anadolu’da yetişen ilk felsefecimizdir” denilebilir.
Takiyettin Mengüşoğlu 1953 yılında profesör olur ve ‘Sistematik Felsefe Kürsüsü’nün başına geçer. 1959 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Edebiyat Fakültesi’nin dekanı olur.
Avukat Hayrettin Abacı, 1959 yılında Malatyalı bilim adamlarını araştırırken Prof Dr. Takiyettin Mengüşoğlu’nu tespit eder. Abacı, toplumda eğitimli kişi oranının düşük olduğu o dönemde, Takiyettin Mengüşoğlu gibi akademik ve idari statü sahibi bir kişiliğin Malatya’ya hizmetler sunacağını düşünür. Bu plan ile İstanbul’a yanına giderek, milletvekili olması için girişimde bulunmasını ister. Hayrettin Abacı’nın Prof Dr. Mengüşoğlu’ndan gerçek beklentisi siyasete atılarak, Malatya’da bir üniversite 2 kurulmasını sağlamasıdır. Hayrettin Abacı, bu planlarını ve beklentilerini Mengüşoğlu’na aktarır. ‘Tatlı tatlı gülümseyip bakalım’ der. Bir süre sonra, ne yazık ki yönetimi elinde tutan Milli Birlik Komitesi’nce yapılan tasfiye sırasında 147’ler arasına katılarak Üniversite’den uzaklaştırılır. 1961-1962 yılında, Tubigen Üniversitesi’nde Misafir Profesör olarak çalışır. Tekrar Türkiye’ye dönen Mengüşoğlu, 1968 yılında ‘Sistematik Felsefe’ ve ‘Mantık’ kürsüsünü kurar. Felsefi çalışmalarının ana konusu ‘insan’ ve ‘felsefi antropoloji’dir. 1978 yılında, 70 yaşında emekliye ayrılır. Kendisi gibi felsefeci olan Tomris Mengüşoğlu ile evliliğinde Yusufhan ve Selver isimli iki çocuğu bulunmaktadır. Fransızca, Almanca, Latince ve Grekçe bilen Prof. Dr. Takiyettin Mengüşoğlu, 1984 yılında İstanbul’da vefat eder.
 
Prof. Dr. Takiyettin Mengüşoğlu’nun yayımlanan kitapları:
 
Über die Grenzen der Erkenenbarkeit bei Husserl und Scheler, Kant ve Scheler’de İnsan Problemi, Felsefeye Giriş, Değişmez Değerler ve Değişen Davranışlar, Felsefi Anthropologi (İnsanın Varlık Yapısı ve Nitelikleri), Fenomenologi ve Nicolai Hartmann, İnsan ve Hayvan, Dünya ve Çevre (İnsan ve Hayvanın Varlık Yapısında Ortaya Çıkan Zıt Fenomenler).
 
Yayınlanmış bu eserlerinin yanında şu eserlerin çevirisini yapmıştır:
1-Nicolai Hartmann, “Almanya’ da Yeni Ontoloji Ceryanı” Felsefe Arşivi Cilt 1, sayı, 2-3, 1946, s.202-254.
2-Max Scheler, “İnsan ve Kâinattaki Yeri”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1947.
3-Heinz Heimsoeth “Felsefenin Temel Disiplinleri” İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları 1952 Remzi Kitabevi, İstanbul, 1986.
4-Heinz Heimsoeth, “Immanuel Kant’ın Felsefesi”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1967 Remzi Kitabevi, İstanbul, 1986.
5-Bruno van Freytag Löringhoff, “Mantık”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1973.
Ayrıca yayımlanan 23 adet kongre sunumları ve makaleleri bulunmaktadır.
 
Yakın çevresi tarafından alçak gönüllü biri olarak görülen Prof. Dr. Takiyettin Mengüşoğlu Türkiye’de Felsefe’yi akademik platforma taşıyan ilkler arasındadır. Takiyettin Mengüşoğlu’nun sahip olduğu ün Türkiye ile sınırlı olmayıp, uluslararası düzeydedir. Malatya’nın yetiştirmiş olduğu dünyaca ünlü filozofun Malatya tarafından yeterince tanınmamış olduğu düşüncesindeyim. Siyaset, bürokrasi, kültür, bilim, sanat gibi çeşitli sahalarda son derece tanınmış kişileri bağrında yetiştirmiş olan Malatya’nın Takiyettin Mengüşoğlu gibi evrensel bir üne sahip bir kişiliği de topluma kazandırdığı unutulmamalıdır.
 
 
{{Türk-biyo-taslak}}