Geometri (kitap): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Maeren1911 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
3. satır:
[[Dosya:Atatürk'ün geometri kitabının kapağı.jpg|thumb| Atatürk'ün yazdığı ''Geometri'' kitabının 3. baskısına ait kapak görüntüsü]]
 
'''Geometri''', Atatürk tarafından ilk defa Türkçe geometri terimleri kullanılarak [http://www.isteataturk.com/haber/189/ataturk-ve-geometri-kitabi 1936 yılının sonunda yazılmış olan 44 sayfalık kitap.<ref>Agop Dilâçar, ''"Geometri"PDF kitabınınindirme Önsözü'',için Türk Dil Kurumu Yayınları, 1981</ref>tıklayınız].
 
[[Agop Dilaçar]] kitabın 1971 baskısına yazdığı önsözde<ref>Agop Dilâçar, ''"Geometri" kitabının Önsözü'', Türk Dil Kurumu Yayınları, 1981</ref>, kitabın yazılış hikâyesini anlatır. 1936 yılının sonbaharında Atatürk, Özel Kalem Müdürü [[Süreyya Anderiman]] ve Agop Dilaçar'ı Beyoğlu'ndaki Haşet kitabevine gönderir ve Fransızca geometri kitapları aldırır. Kitaplar gelince uzmanlarla beraber gözden geçirmiş ve geometri kitabının ilk çalışmalarına başlamıştır. Kış ayları boyunca [[Dolmabahçe Sarayı]]'nda bu kitap üzerine çalışan Atatürk'ün hazırladığı kitap [[Kültür Bakanlığı]] tarafından [[1937]]'de yayınlanmıştır. Atatürk kitabında Arapça ve Farsça kökenli bazı geometri terimlerine, üçgen, dörtgen, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, yüzey, uzay, boyut, çember, çap, açı... gibi günümüzde hala kullanmayı sürdürdüğümüz Türkçe karşılıklar bulunmuştur. 1936 yılının kışında Atatürk kitap üzerinde çalışır ve 44 sayfalık içinde geometri terimlerinin Türkçeleştiği kitap ortaya çıkar. Kitabın yazarının Atatürk olduğu kitapta belirtilmez sadece kapağında ''geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığı’nca neşredilmiştir'' şeklinde bir not düşülür.
 
Osmanlı döneminde üçgene ''müselles'', alan için ''Mesaha-i sathiye'', dik açı yerine ''zaviye-i kaime'', yükseklik yerine kaide irtifaı deniliyordu. üçgenin alanını tanımlamak için ''üçgenin alanı taban uzunluğu ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir'' tanımı yerine, ''bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesinin irtifaına hâsıl-ı zarbinin nısfına müsavidir'' deniliyordu.<ref name="Lewis G.">Geoffrey Lewis, ''the Turkish Language Reform: A Catastrophic Success'', 2002, Oxford Üniversitesi Yayınevi</ref>