Çandarlı Halil Paşa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Noyder (mesaj | katkılar)
34. satır:
II. Mehmet'in ikinci tahta geçmesinden sonra da başvezirlik hizmetinde devam etti. Fakat II. Mehmet'in lalası olan [[Zaganos Paşa]] ile arasında bir politik mücadele başladı. Çandarlı Halil Paşa Zaganos Paşa'nın devamlı öğrencisi olan padişaha özellikle Bizans'a karşı daha atak davranması hakkındaki tavsiyelerine karşı idi ve Bizans'a karșı daha ılımlı davranılması tavsiyeleri vermekte idi. Bazı kaynaklara göre Çandarlı, Fatih'i sabırsız ve deneyimsiz buluyordu. II. Mehmet Başveziri olan Çandarlı Halil Paşa'in katkısına değer verdiğini [[Filibe]] civarlarında bir köyü malikane olark başvezire bağışına rağmen, Çandarlı Halil tedirgin olmakta devam etti.<ref name="yaşamyapıt"/>
 
İstanbul kuşatması sırasında Avrupa'da yeni bir haçlı ittifakı ortaya çıkacağından kuşkulandığını ve bu nedenle kuşatmatın zayıflatılmasını ve hatta kaldırılmasını II. Mehmet'e tavsiye etti. Bu tavsiyeleri orduda ve devlet kapılarında Çandarlı Halil Paşa'nın Bizans'tnatan rüşvet aldığı söylentilerinin dolaşmasına neden oldu. 29 Mayıs'ta İstanbul fethedilmesinden hemen sonra 1 Haziran 1453'de II. Mehmet bu dedikodularai çok ciddiye aldığını açıklıyarak başvezir Çandarlı Halil'i görevinden azletti. Çandarlı Halil Paşa ve çocukları tutuklandı. Çocukları serbest bırakıldı ama Çandarlı Halil Paşa Yedikule’de Altın Kapı’da kırk gün hapis edildi. 10 Temmuz’da gözlerine mil çekildi ve daha sonra 10 Temmuz 1453 tarihinde idam edildi. Boyun eğeceği yerde Hakan’a dik baktığı iddia edilir. Daha sonra oğlu İbrahim Paşa tarafından İznik’e götürülüp türbesine gömüldü. <ref name="yaşamyapıt"/>
 
Bu olay hakkında tarihçiler arasında çeşitli değişik yorumlar ve tartışmalar yapılmaktadır. Bazı tarihçiler [[II. Mehmed]], ilk tahta geçtiğinde ve [[İstanbul]]’un fethi sırasında başvezirin sergilediği tutumlar nedeniyle bu idamın ortaya çıktığını bildirirler. Babinger bu politikasıyla II. Mehmed'in kendi otoritesini pekiştirmiş olduğunu ve herkesin genç hakana boyun eğdiğini belirtir. <ref name="babinger103">Babinger, Franz ''a.g.e.'' s.103</ref> Sakaoğlu İstanbul'un alınmasında muhalif kalması ve bu nedenle Bizansla arasında bir gizli anlaşma olduğundan kuşkulanıldığını belirtmektedir.<ref>Sakaoğlu, Necdet (1999), ''Bu Mülkün Sultanları'', İstanbul:Oğlak Yayınları ISBN:975-329-2006 s. 89</ref>
 
==Değerlendirme==