Müstaîn (Abbâsî halifesi): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
'''ʿAhmed el-Mûsta`in bi’l-Lâh''' Tam Adı: '''Ebû’l-`Abbâs "el-Mûsta`in bi’l-Lâh" ʿAhmed bin Muhammed bin `Abbas el-Mu`tasım''' (Arapça: أبو العباس "المستعين بالله" أحمد بن محمد
Noyder (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır:
{{Hükümdar bilgi kutusu
| adı = '''Mustain<br/> el-Mûsta`in bi’l-Lâh'''Billâh
| başlık = [[Abbasiler|Abbasi Halifesi]]
| hüküm süresi = 862 – 866
| tam adı = Ebû’l-`Abbâs "el-Mûsta`in bi’l-Lâh" ʿAhmed bin Muhammed el-Mu`tasım
| önce gelen = [[Muntasır (Abbasi)|Muhammed el-Muntasır bi’l-Lâh]]
| sonra gelen = [[Mutaz (Abbasi)|Muhammed el-Mu`tazz bi’l-Lâh]]
| hanedan = [[Abbasiler|Abbasi]]
| babası = Muhammed bin [[Mutasım (Abbasi)|`Abbas "el-Mu`tasım bi’l-Lâh"]]
| annesi =
| doğum tarihi = 836
13. satır:
}}
 
'''ʿAhmedMustain''' veya ''el-Mûsta`in bi’l-Lâh''' Tam Adı: '''Ebû’l-`Abbâs "el-Mûsta`in bi’l-Lâh" ʿAhmed bin Muhammed bin [[Mutasım (Abbasi)|`Abbas el-Mu`tasım]]''' ([[Arapça]]: أبو العباس "المستعين بالله" أحمد بن محمد بن عباس المعتصم; Ebū el-ʿabbās "el-mustaʿīn bi-llāh" ʾaḥmed bin muḥammed bin `Abbâs el-muʿtaṣim) (d. [[836]] - ö. 866 ) 862-866 döneminde hükümdarlık yapan onikinci [[Abbasi]] [[halife]]si.
== Yaşamı ==
Muntasır'ın ölümü üzerine Abbasi ordusunun yüksek Türk asıllı subayları yerine gelecek halifeyi seçmek için bir toplantı yaptılar. Mu'tazz ve diğer kardeşleri seçimi izlemekmekteydilerizlemekteydiler. Mus'tain taht adını alan Mutasım'ın bir diğer torunu olan Ebû’l-`Abbâs Ahmed'i halife olarak tahta geçirdiler.
 
Bu seçim Bağdad'da bulunan diğer Mağribi kökenli ordu birlikleri ve Araplar tarafından iyi karşılanmadı. Bu gruplaragruplar birleşip toplanmaistoplanmış olan Türk subaylarına hcuumahücuma geçtiler; şehirdeki zindanlaraizindanları açıp buradaki hapislerimahpus kişileri kendi taraflarına aldılar ve silah depolarına hücum edip buradaki silahları yağmaladılar. Fakat Türk ve bazı Berber kökenli ordu mensupları daha disiplinli olarak ve daha iyi Türk asıllı komutanlar altında toplanıp isyancıların üzerine yürüyüp onları bastırmayı başarıp şehirdeki asayişi tekrar kurdular ve birçok isyancı öldürüldü.
 
Bağdad Arapları daha Abbası ülkesinde (Emeviler gibi) sırf Arap hükmü geçer olmadığını anlamış oldular. Bağdad'ın valisi olan Tahiroğulları hanedanı kurucusu Tahir'in torunu Muhammed Arap ahalinin yeni halife hakkında verilen karara uymaya ikna edebildi. Böylece Mustain yeni halife olarak bütün Abbası ülkesinde kabul edildi. Abbası orduları subayları MutazMutazz ve kardeşi Müeiyed'ı halifelik iddialarından vaz geçmeye zorladılar. Bu iddialarından vaz geçince karşılığında hayatlarını, servet ve mülklerine ilişilmeyip kendilerine bağışlandı.
 
Fakat Bağdad'da bunların lehinde bir başka gösteri çıktı. Türk asıllı komutanlarakomutanlar bu sefer ikiMutazz kardeşive kardeşini idam edipettirip bütün mülklerinin müsaderesine karar vermek istmekteyden Vezir tarafından bu tutumdan vazgeçirildiler. Ama MutazMutazz Samarra'da tutuklandı. Bu sefer de Türk asıllı askerler Vezir'in bu merahametli tutumuna kızıp karşılık olarak Vezir'in tüm mal ve mülkünü müsadere ettiler ve Veziri de Girit'te sürgüne yolladılar. Bunun sonucunda Atamış adlı Türk komutan baş rol oynamaya başladı ve diğer önemli Türk subaylar ise taşra eyaletlerine vali ve asker komutanı olarak gönderildiler. Böylece Abbası Devleti idaresi Türk asıllı Türkmenlerin eline geçmiş oldu.
 
Son elli yılda Arap orduları arasinda devamlı her yil Bizans'la olan Doğu Anadolu ve Anadolu sınırlarınınsınırlarını mevsimlik olarak ihlal edilipedip akın hücumlarında bulunma ve yağma toplayıp geri gelme bir görenek haline gelmişti. Bu hücumlara Bizans ve diğer Hristiyanların karşı durmaları hiç olağan değildi. Fakat 862de862'de iki koldan gönderilen 3000er kişilik akıncı hücum orduları komutanları ile birlikte Bizanslılar tarafından mağlup edildiler ve tamamen ortadan silindiler. Bu hiç beklenmedik sonuçların haberi Bağdad'a eriştiğinde Bağdad halkı çılgına döndü. Büyük gösteriler yapıp Bizans'a karşı cihat yapılmasını istediler. MüminMüslüman ordularınordularınin başına gelen bu felaketin kabahatinkabahatini de Halifelerini istedikleri gibi öldürüp istedikleri kişileri halife tayin eden tanrısız Türk ordu komutanlarında buldular. Bu gösterilerde hapisaneler yine boşaltıldı ve nehir köprüleri yakıldı. Bu cihat (ve yağma) fikirleri etrafta bulunan Arap eyaletleri tarafından uygun gelmişti ve bunlar da Bağdad'a akmaya başladılar. Samarra'da halk hareketi başlayıp hapishaneler boşltilmiştiboşaltilmişti.
 
Fakat Türk komutanlar bunlara pek aldırmadılar. Kendi aralarında bölünmüşler ve kardeş kavgasına girişmişlerdi. Kendi kışlaları yakında olan Samarra'daki isyan hareketlerini bastırdılar ama Bağdad'ı kendi haline bıraktılar. Alt komutanlardan olan KucukKüçük Boğa ve Vasıf adındaki subaylar üst komutan olan Atamış aleyhinde bir hareket hazırladılar ve Atamış'ı devletin gelirlerini Halife Mustain'in annesine ve etrafındakiler vererek çarçur etmekle suçladiler. 864de864'de Türk askerleaskerler sarayda bulunan Atamış'a hücuma geçtiler. Atamış kaçmaya çalıştı ama başaramadı ve Halife'den kendini korumasını istedi. Saray iki gün süren muharasadan sonra teslim oldu. Atamış yakalandı ve idam edildi. Samarra'daki saraylılar bürokrasisi ise Halife Mustain'i kuzeni MutazMutazz'i halife secem imkânisecme ile tehdit edip halifeyi ülkenin idaresinden tamamiyle ayırmışlardı.
 
Abbası ülkesindeki diğer bölgelerinde de asayiş bozulmuştu.
 
864de864'de Küfe'de halk Peygamber'in sülalesinden olan Yahya etrafında toplanıp merkezi idareye isyan etmişti. Yahya civardaki Abassi ordularını hemen elemine etmişti. Ama bu sefer üzerine merkezden ordular gönderildi ve sonunla Yahya mağlup edildi. Kesik başı önce Samarra'ya gönderilip orada halka teşhir edildi. Sonra teşhir edilmek üzere Bağdad'a gönderildi. Fakat Yahya'nın başını görmek için büyük bir kalabalık toplandı ve bunlar bir peygamber sülalesinden gelen kişinin öldürülmesi aleytarıydılar. Hemen idareci Türkler tarafından kesik baş gösterme yerinden alınıp silah deposuna konuldu.
 
Ülkenin doğusunda ise yine 864de864'de idareci Tahiri hanedanı hükümdarları Abbasilere bağlılardıbağlıylardı ve halifeye sağladıkları büyük destekleri ile bilınmakteydilerbilınmekteydiler. Fakat Tahiriler bir taraftan Silistan'da orayaortaya çıkan Safariler'in hücumuna maruz kaldilar ve diğer taraftan da Tabarıstan'da Şiilerinden baskı altındaydıaltındaydılar. veArtık Tahiri idaresi çökmek dönemine girmişti. Tabarıstan'daki Şiiler tam bu sırada 50 yıl sürecek bir Şii hanedanı kurmuşlardı; Irak üzerine yürümeye tehdit etmekteydier ve merkezi AbbasıAbbasi ordularının üzerlerine gönderilmesi gerekmeteydi.
 
Güney de ise Arabistan'da bir diğer Şii taraftarı kendini halife ilan etmiş ve büyük bir yağmacı bedevi ordusu kurmuştu. 865de bu yağmacı ordu Hicaz'da karşı harekete geçti; hicaz'da etrafı yağmaladı; Kabe'ye girip MakkeMekke'yi taalan etti;ett. Kutsal şehirlere hücuum etmemek için bu şehirlerden büyük haraç tazminatları topladı;. binBin kadar hacı adayını ve hacıyı öldürdü. Yıl sonunda bu güruh ordu Cidde'ye çekildi.
 
865 yılı bir büyük isyan ve anarşi yılı olmuştu. Musul'da, Filistin'de, Hums'ta, İsfahan'da anarşi ve asayişsizlik almış yürümüştü.
Diğer tarafından 865ın865'ın başından itibaren Halife Mustain'in durumu kötüden felakete gitmekteydi. O yıl başında Mustain Samarra'dan Bağdad'a gelmişti. "Küçük" Boğa" adlı bir başka Türk komutan,; Vasıf,Vasif birasli başkadiger nbir Türk komutan olanve Baghir ileadli ucuncu bir Türk komutan, Mütevekkil'in ölümünden sonra ona verilen malike arazilerinin yeniden dagitilmasi hakkında bir anlaşmazlığa girmişlerdi. Bu çok geçmeden bir silahlı çatışmaya dönüştü. Halife Mustain, Bagir'in taraftarlarının kendini öldürmeyeöldürmey,e hazırlandıklarını öğrendi. Ordunun diğer Türklerinin desteğiyle Bagir'i yakalayıpyakalatnıp zindana koydurdu ve çok geçmeden idam edilmesini sağladı.
 
==Ordunun isyanı, Bağdad Kuşatması ve Mustain'in öldürülmesi==
 
Bagir'i idam edilmesi haberini alan Samarra'daki Türk güçleri çok kızıp ayaklandılar. Halife Mustain, 'dan "Küçük" Boğa" ve Vasıf'la birlikte Samarra'dan kacip apartopar nehri sandalla geçip Doğu Bağdad'a kaçmak zorunda kaldı. Ayaklanan Türk orduları halifeye elçi olarak bir Türk subaylar heyeti gönderdi ve Halife'nin Samarra'ya geri dönmesini istediler. Halife bunu kabul etmedi ve iki taraf arasında çıkan çok şiddetli müzakereler sırasında elçi Türk subaylardan birisi bir tokat yedi.
 
Neticesiz kalan bu müzakereden sonra Samarra'ya dönen Türk subaylar içlerinden birinin müzakere sırasında bir tokat yemesini büyük bir hakaret olrak kabul ettiler. Samarra'daki tüm Türk asker kışlaları isyancı haline dönüştü. Bunlar Halife Mustain'in kuzeni MutazMutazz'ı hapis edildiği yerden çıkararak onu Halife ettiler.
 
Birkaç hafta geçmeden 50.000 Türk ve Horasanlı ve 2.000 Mağrıplı Berber asıllı askerden oluşan ordu MutazMutazzz'ın kardeşi Ebu Ahmed idaresinde Bağdad'a yöneldi. Bağdad'daki birlikler ve Bağdad halkı şehri savunmak için siperler, erzak, silahlar hazırladılar. Şehir kapılari önüne mancınıklar yerleştirdiler ve bunlarda kullanılacak yanan nafta için depolar kurdular. Bağdad'ın bu 865deki kuştatilmasi da birçok trajedi yarattı. Zafer bazan kuşatılanlara bazan da kuşatanlara gider gibi oldu. Bağdadlılar dışarıdan yatdım beklemekteydiler. Rakka'dan gelmekte olan bir Arap destek ordusu şehri saran Türk orduları tarafından yenilip elemine edildi. Bu ordunu Arap komutanının "Peygambersiz ve melek desteği olmadan Araplar şimdi ne yapabilirler." dediği yazılmıştır. Gerçekten şehri koruyanların çoğu Araptı ve onlara destek gelmemekteydi. Aylar süren kuşatmadan sonra şehri kuşatan MutazMutazz'in Türk askerlerin olusanoluşan ordusu üstün basmaya başladı. Halife Mustain'in etrafında kendini tutanlar ise yavaş yavaş ayrılmaya başladılar. Bağdad'ın Tahiri valisi de durumun kötüye gittiğini görmekteydi ama Halife Mustain'e desteğini hiç eksiltmemişti.
 
Ancak sonunda Bağdad içindeki entrikalar ve her tarafta olan ihanet korkusu dolayısıyla Tahiri valisi Mustain ile konuştu ve onun Halifelikten MutazMutazz lahine ayrılmasını ilan etmeye ikna etti. Bu anlaşmaya göre Müsatın Hicaz'a çekilecek ve yeter bir gelirle Medine'de yaşayacaktı. Sonuan kadar kendine sadık kalan "Küçük" Boğa" ve Vasıf'a da eyalet valiliği verilecekti. Bağdad'daki devlet hazinesi Bağdad'ı savunanlarla ve kuştatici Türk orduları arasında bölüştürülecek ve kuşatıcılara iki misli daha fazla hak tanınacaktı. Tahiri Bağdad valisi bu anlaşmayı yazıya geçince Bağdad'daki saray ve devlet bürokratlarına yapılabilecek en iyi imakanınimkanın bu olduğunu anlattı ve onları yeni halifeye biat etmek için Samarra'ya gönderdi. Yeni halife olarak kabul edilen MutazMutazz da bu anlaşmayı kabul etti ve 866 yılının ilk günlerinde Bağdad da yeni halifeye teslim oldu.
 
Yeni Halife MutazMutazz Samarra'da bulunan Mustain'in ailesi ile annesini, Mustain'in yanina Bağdad'a gönderdi. Ama Mustain'in bütün mal ve mülkleri müsadere edilmişti. Mustain Medine'ye gönderilmeyi beklemekteydi. Ama Halife MutazMutazzz sözünde durmadı ve Mustain'i Bağdad'da tuttu. Çok geçmeden MütazMutazz Bağdad'a Mustain'i idam etmek için bir adamını gönderdi. Bu cellat Mustain'in kesik başı ile Samarra'da yeni halifenin huzuruna çıkıp kesik başı ona gösterdiği zaman o vakit satranç oynamakta olan MüztazMutazz'ın "Kesik başı bir yere köykoy; satranç oyunu bitince ben bakarım" dediği yazılmıştır. Oyun bitince kesik kafanın Mustain'e ait olduğunu araştırıp öğrenince cellata 500 altın bahşiş vermiştir.
 
== Dış bağlantılar ==
61. satır:
{{s-hou|[[Abbasi]]||?||866}}
{{s-rel|su}}
{{s-bef|before=[[Muntasır (Abbasi)|Muhammed el-Muntasır bi’l-Lâh]]}}
{{s-ttl|title=[[Halifeler listesi|İslam Halifesi]]|years=862 - 866}}
{{s-aft|after=[[Mutaz (Abbasi)|Muhammed el-Mu`tazz bi’l-Lâh]]}}
{{end}}
{{Halifeler}}