Kalp krizi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
EmausBot (mesaj | katkılar)
k r2.7.2+) (Bot: Ekleniyor: tt:Миокард инфаркты
20. satır:
* Nefes daralması
 
Bu tanı yöntemleri girişimsel ve girişimsel olmayan yöntemler olarak ayrılırlar. Tıp dilinde genel olarak girişimsel yöntemler, invaziv yöntemler olarak da bilinir. Bir yöntemin girişimsel olması, yöntemin uygulanması sırasında hastanın vücuduna dışarıdan herhangi bir alet yerleştirilmesi ya da sıvı vs. verilmesi, anlamına gelir.
== Tespiti ==
Girişimsel tanı yöntemleri: Kan testleri ve diğer girişimsel tanı yöntemleri
* Kalp [[anjiyografi]]si
Kan testleri: Hastanın kalp krizi geçirdiğini doğrulayan ve krizin kalp kasında oluşturduğu hasarın yaygınlığını, gelecekte hastanın ne kadar risk altında olduğunu, koroner arter hastalığının derecesini gösteren ve en uygun tedavi şeklini belirlemeye yardımcı olan bazı testlerdir.
* [[EKG]] ve [[eforlu EKG]]
Enzimler: Kalp krizinin erken evresinde, genellikle göğüs ağrısı ile kişi ilk acil servise başvurduğunda istenen, erken evrede olayın bir kalp krizi olup olmadığını doğrulayan testlerdir, bunlara kalp hasarı göstergeleri ya da kalp enzimleri denir. Bu enzimler normalde, ağırlıklı olarak kalp kası hücrelerinin içinde bulunurlar, eğer kişi kalp krizi geçiriyorsa, bu sırada oksijensizlik nedeniyle beslenemeyip hasar gören kalp kası hücrelerinden kana geçerler. Kalp kası hasarının tanısında en sık kullanılan enzim testlerinin başında kreatin kinaz gelir, enzimin İngilizce adının ilk harflerinden dolayı kısaca CK olarak bilinir. Bu enzimin özellikle kalp kasına özgü olan bir bölümü CK-MB olarak bilinir, kalp krizi geçirmekte olan kişinin kanında, kalp krizinin en önemli belirtisi olan göğüs ağrısının (oksijen eksikliğine bağlı iskemik ağrı) başlamasından sonraki ilk 6 saat içinde kişinin kanında, normale göre belirgin derecede artar, olayın 18. saatinde en yüksek düzeyine ulaşır ve 24-36 saat içinde tekrar normal bir kişideki düzeyine iner. Ancak kişi büyük bir kriz geçirmiş ya da kriz erken dönemde farkedilip tedaviye geçilmemiş ise, enzimin normale dönüşü 36 saatten geç olabilir.
* [[Kalp ultrasonografisi]]
Troponinler: Kalp krizinin doğrulanmasında kullanılan diğer kan testleri arasında, yine kalp kası hücrelerinde bulunan proteinler olan troponinler çok önemlidir. Troponinlerin farklı çeşitleri vardır, bunlardan özellikle troponin T (cTnT) ve troponin I (cTnI) normal bir kişinin kanında çok düşük düzeylerde bulunurken, göğüs ağrısının başlamasından sonraki ilk 4-6 saat içinde kişinin kanında, normale göre belirgin derecede artar, olayın 10-24. saatinde en yüksek düzeyine ulaşır ve yüksekliği 10-14 gün sürer. Kalp kasında CK-MB testi ile saptanamayacak kadar küçük hasarların (bunlara mikroinfarktlar denir) saptanmasına olanak sağlayan çok hassas kan testleridir.
Trigliseridler: Vücutta yapılan ya da gıdalarla dışarıdan alınan vücut yağlarındandır. Şişmanlık, aşırı hareketsizlik, sigara, özellikle aşırı alkol almak ve pilav, makarna, ekmek, hamur işleri, tatlılar gibi karbonhidratlı gıdaların aşırı tüketilmesi (günlük toplam kalorinin %60 veya daha fazlasının karbonhidrat olması) kanda trigliserid düzeyinin normalden yüksek olmasına yol açar. Bu durum, damar sertliği için bir risk faktörü oluşturur. Sıklıkla buna kanda kolesterol yüksekliğinin de eşlik ettiği görülür. Kalp hastalığı olan pek çok kişide ve özellikle şeker hastalarında, vücutta trigliserid yapımının aşırı artması sonucu, kan trigliserid düzeyi yüksek bulunur.
Girişimsel olmayan tanı yöntemleri
Elektrokardiyografi (EKG)
kalbin elektriksel aktivitesini ölçen bir yöntemdir. Kalp, sağ kulakçıktaki sinüs düğümü denilen bir yapıdan çıkan elektrik uyarıları ile çalışır. Normalde dakikada 60-80 defa çıkan bu uyarılarla önce kulakçıklar kasılır ve içindeki kanı karıncıklara boşaltırlar, daha sonra ise (belli bir gecikmeden sonra) karıncıklar kasılır ve kulakçıklardan kendilerine gelen kanı aorta ve akciğer atardamarına (pulmoner arter) atar. Kalpte oluşan bu elektrik akımlarının kağıda yazdırılma işlemine elektrokardiyografi (EKG, elektro, elektrokardiyogram) denir. Bu akımlar milivoltlar düzeyinde yani oldukça düşük amplitüdlü oldukları için bunların yülseltilerek yazdırılmaları gerekir ki bu işi EKG cihazları yapar.
EKG, kalbin özellikle ritmi, damar hastalıkları, kalp krizi ve kalbin kasının kalınlaşmaları hakkında değerli bilgiler verir. EKG; basit olması, hasta açısından zahmetsiz olması, her yerde uygulanabilir ve ucuz olması nedeniyle yaygın olarak kullanılır.
 
Ambulatuvar EKG İzlemi (Holter izlemi)
Kalp atımlarının düzeninin değişmesine aritmi denir. Aritmide, atımlar arasındaki aralıklar kısalabilir, uzayabilir ve atım sayısının anormal ölçüde artabilir (taşikardi) veya azalabilir (bradikardi). Koroner kalp hastalıkları, kalp kası hipertrofisi (kalınlaşması), kalp kasının iltihabi hastalıkları, kapakçık hastalıkları, kalpte bazı elektrofizyolojik anormallikler aritmiye neden olur. Bunun dışında metabolik bozukluklar, elektrolit denge bozuklukları, tütün, alkol, stres, kafein, diyet ilaçları, soğuk algınlığı ilaçları da aritmi nedeni olabilir.
Normal EKG tekniği ile saptanamayan aritmilerin tanısında Ambulatuar EKG İzlemine başvurulur. Bu yöntemde, kalp ritmi, hastaya takılan holter adı verilen portatif bir cihaz ile 24 saat takip edilip kaydedilir.
Tansiyon holteri ise hastaların tansiyonunun 24 saat boyunca, gün içinde, gerçek hayat koşulları altında gösterdiği dalgalanmayı ve uyku sırasındaki tansiyon değerlerini kaydeder.
 
== Tedavisi ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Kalp_krizi" sayfasından alınmıştır