|
* İlk kadınlar Olimpiyat 800 metre koşusu [[1928 Yaz Olimpiyatları|1928]]'de yapıldı; fakat yarışçıların yarış sonrasındaki yorgunluğu o denli şok etkisi yarattığından sonraki yarış ancak [[1960 Yaz Olimpiyatları|1960]]'ta koşulabildi.
* Kadınların 1500 metre koşmalarına [[1972 Yaz Olimpiyatları]]'nda izin verildi.
* Çeşitli uzunluklardaki engelli-hendekli koşu, 1900'den beri, erkekler Olimpiyat oyunları arsında yer alıyor. Kadınların yarışacağı bir dal olarak ilk kez 2005 Helsinki Dünya Şampiyonası'nda ortaya çıktı. Ülkemizin başarılı orta mesafe atletleri olarak
800 metrede Ekrem KOÇAK, Muharrem DALKILIÇ
1500 metrede Mehmet TÜMKAN’ı sayabiliriz.
Dünyada en ünlü orta mesafe koşuları ise Finli atletler Poovo Nurmi ve Losse Viren, çek zotopek ve İngiliz sebastian coe’dir.
Orta mesafe koşuları, pist üzerinden saat yönünün tersine koşulur. Her tur sonunda vakit belirtilir. Son tura girerken ya kampana çalınır yada havaya ateş edilir.
Orta mesafe koşuları mesafelerine göre 2’ye ayrılır.
1- 800 metre koşusu;
Büyük bir efor ve sürat harcanılan 800 metre koşuları, hafif atletizm sınıfı bir koşudur.
İyi bir 800 metre koşucusu dayanıklı, süratli ve çok zeki olmalıdır.
Çömelerek yapılan bir çıkıştan sonra, ilk 50-60 metreyi, büyük bir süratle geçmek ve ilk virajı iyi almak çok önemlidir. Çok yorucu olan bu yarışta atletin adımları uzun, serbest ve yumuşak olmalı ve devamlı rakiplerini kontrol etmelidir.
Koşucu ağzından ve burnundan nefes alabilir. Ayrıca yarış taktikleri ve süratin derecesini bilmesinde büyük bir yarar vardır. Yarışmalarda eğer önde değilse, önde koşan koşucuya göre temposunu ayarlamalı, rüzgarı hesaba katmalı, son virajda atağa kalkmalıdır.
2- 1500 metre koşusu;
Bu koşu kuvvetli, dayanıklı ve süratleneceği yeri iyi bilen atletlerin başarabileceği koşudur. 1500 metre koşularının kendi vücudu ahenkli ve uyumlu olmalı, ayaklarının tabanı ile basarak koşmalı, nefes alma ritmi normal olmalıdır.
Bilinen temposunu değiştirmeden korumalı son 100-300 metrede süratlenmelidir.
Günümüzde koşulmakta olan orta mesafe koşularının tarihi ilk modern olimpiyat oyunlarının yapıldığı 1896 yılına kadar uzanmaktadır. Ancak bu süreçte bu branşın koşucuları hep erkekler olmuştur. Bayanların bu koşuda yer alması yıllar sonraya rastlanmaktadır.
Bayanlar 800 metre koşusunun olimpiyat programına alınışı 1960 yılıdır. 1500 metre koşusunun alınışı da 1972 yılında gerçekleşmiştir.
Orta mesafe koşuları olan 800 ve 1500 metre koşusu sürat ve kuvvetin devamı ile yapılan “dayanıklılık” koşularıdır. Burada süratin, kuvvetin ve dayanıklılığın tek tek etken faktörler olarak öne çıkmadığını bir bileşen olarak görev yaptıklarını düşünmek gerekir.
Bu bileşenler;
· Süratte dayanıklılık (devamlılık)
· Kuvvette dayanıklılık
· Aerobik ve aneorabik dayanıklılık
NOT: Koşulan mesafe uzadıkça enerjinin ortaya çıkış hızı da değişmektedir.
Orta mesafe koşularında standartlaştırılmış bir koşu tekniği bulunmamaktadır. Her atletin kendine özgü bir koşu vardır. Bu koşu tarzının uygulanışı sırasında her atlet koşu ekonomisine uygun, enerjiyi verimli kullanmaya yönelik bir tarz tutturmak zorundadır.
Koşu hızının düşük olması, koşu tekniğinin kontrollü uygulanmasını kolaylaştırır. Bu nedenle; antrenörün yada çalıştırıcının koşu tekniğine yönelik gözlem yapmaları daha kolay olmaktadır.
Bu koşularda koşu tekniği olarak karşımıza çıkan öğeler kolların ve bacakların pozisyonu, gövdenin ve ağırlık merkezinin bulunduğu yer ile ayağın yere basış şekli önem kazanmaktadır.
{{Atletizm}}
| 