Determinizm: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır:
'''Belirlenimlilik, belirlenircilik, gerekircilik, determinizm''', [[evren]]in veya evrendeki olayların ya da bir [[bilim]]sel disiplinin alanına giren tüm nesne ve olayların önceden belirlenmiş olduğu, onların öyle olmalarını zorunlu kılan birtakım yasa veya güçlerin etkisiyle meydana geldiklerini ileri süren öğretiye verilen addır. Kısacası, her olayın maddi veya manevi birtakım nedenlerin zorunlu sonucu olduğunu kabul eden felsefi görüştür.
Başka bir söyleyişle felsefe bağlamında, ahlâkın kapsamına giren seçimler de dahil, bütün olayların özgür iradeyi ve insanın başka türlü nedenler zincirinin zorunlu olarak belirlediğini savunan teoridir. Buna göre insan iradesinin
Determinizmin köklerini [[Thales]]'e kadar uzatmak mümkündür. Gerçekte evrenin temel ilkesi olarak Thales su'yu, Anaksimand-ros "apcrion=bilinmez"i, [[Anaksimenes]] havayı, [[Herakleitos]] logos'u tüm oluşu düzenleyen unsur olarak alır. Yine [[Empedokles]]'in "dört unsur"u (su, hava, toprak ve ateş), [[Demokritos]]'un atomu, [[Aristoteles]]'in ilk hareket ettirici ilkesi, Stoacıların evrensel logos'u birer belirleyici olarak düşünülür. Yeniçağ'da mekanikçi anlayış determinizmi temel alacaktır. Çünkü mekanik ilişkilerin kesinliği evrendeki düzenin varlığını da açıklayıcı mahiyettedir. Öte yandan [[Descartes]], Tanrı'yı takdiri bakımından özgür kabul ettiği gibi, kendisinde tanrısal nitelikler bulunan insana da irade Özgürlüğü ve seçimini tanır. Buna karşılık Descartes felsefesinde madde dünyasında tam anlamıyla bir determinizm sözkonusudur. Fakat onun ikiciliği madde-ruh karşıtlığında, determinizm-özgürlük karşıtlığını da ortaya koyar. Determinizm en kesin ifadesini [[Spinoza]]'da bulur. Tanrı'yı sonsuz, tek, mükemmel, zorunlu, basit, hareketsiz, ölümsüz ve bağımsız olarak tanımlayan Spinoza [[panteist]] bir anlayışa ulaşırken, bütün evrende kesin bir determinist düzenin bulunduğunu savunur. Ona göre, düşüncelerimiz, eylemlerimiz, toplumsal davranışlarımız genel bir düzene, belli ölçüleri olan bir düzene uyarlar ki, bu bakımdan yaşadığımız evrende özgürlük diye bir olgudan sözedilemez. Claude Bernard da bilimi determinist anlayışıyla özdeşleştirir ve "şunu deneysel bir delil olarak benimsememek gerekir: Kaba cisimlerde olduğu gibi canlı varlıklarda da her olgunun varoluş şartları mutlak bir biçimde belirlenmiştir. Bir başka deyişle bir olgunun şartları bir defa bilindi ve yerine getirildi mi, bu olgu deneycinin isteğine göre her zaman ve zorunlu olarak gerçekleşebilecektir" der.
|