Damat İbrahim Paşa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Syı93 (mesaj | katkılar)
k ~~~~
Syı93 (mesaj | katkılar)
k ~~~~
45. satır:
 
Bir müddet sonra itibarını kaybetti. Onun devlet işlerinde eski nüfuz ve itibarını yeniden kazanması Sultan III. Mehmed zamanında oldu. Nitekim III. Mehmed'in cûlusundan sonra İbrahim Paşa üçüncü vezirlik (vezir-i sâlis) pâyesiyle kubbealtına alındı. 1595'de sadrazam [[Serdar Ferhat Paşa]]'nın [[Eflâk]] seferine çıkması üzerine Vezir-i sâni (ikinci vezirlik) pâyesiyle Sadaret kaymakamlığına getirildi. İbrahim Paşa ikinci vezirken [[Serdar Ferhat Paşa]]'nın azlinden sonra sedaret beklemekteydi; ama sadrazamlık dördüncü kez [[Koca Sinan Paşa]]'ya verildi. Ondan sonra sadrazamlığa [[Tekeli Lala Mehmed Paşa]] ve beşinci kez [[Koca Sinan Paşa]]'ya getirildi. Bunun nedeninin Serdar Ferhat Paşa'nın azilinin ve idamının yerinde olmadığını anlayan III. Mehmed'in bunda büyük rol oynayan Damat İbrahim Paşa'yı uygun görmemesi olduğu belirtilir.<ref name="uzuncarsili"/>
 
İKTİDARI
 
Koca Sinan Paşa'nın vefatı ile 5 Nisan 1596'da sadaret (veziri azamlık) makamı verildi. Sinan Paşa'nın hazırlamakta olduğu [[Avusturya]] seferi işlerini ele alan İbrahim Paşa, padişahın da iştirak edeceği sefere göre Osmanlı ordusunu düzenlerken diğer taraftan da İstanbul'da emniyet tedbirleri aldırdı. Ayrıca devletin bütün gelir kaynaklarını, evkaf ve emânatleri vezirlere teftiş ettirerek kanun ve nizam dışı hareket edenler şiddetle cezalandırıldı. Bu tedbirlerin yeterli olmadığına kani olan İbrahim Paşa, [[Belgrad]]'a giderek serhad kuvvetlerini de tanzime çalıştı. Sefer öncesi yapılan toplantıda onun teklifi üzerine III. Mehmed'e "Eğri Fâtihi" unvanını kazandıracak sefer, Eğri kalesi üzerine yapıldı ve kale fethedildi. Fetihden sonra kalenin tamir ve mülkî teşkilâtının yapılmasında İbrahim Paşa çok gayret sarfetti.
Satır 59 ⟶ 61:
 
Sadrazam İbrahim Paşa, 1600 baharında [[Belgrad]]'dan çıkarak, [[Estergon Kalesi]] üzerine yürüyüşe geçti. [[Tiryaki Hasan Paşa]]'nında bulunduğu toplantıda, her zaman için tehlike teşkil eden Kanije'nin fethi kararlaştırıldı. Kırk günden fazla muhasara edilen kale, bir taraftan gelecek yardımdan ümid kesilmesi, diğer taraftan kalenin barut mahzenine ateş düşmesi üzerine Damat İbrahim Paşa'ya teslim edildi. Burası Beylerbeyilikle Tiryaki Hasan Paşa'ya verildi. Avusturyalıların mühim hudut kalelerinden olan Kanije'nin düşmesi, düşmana büyük bir darbe indirdi. Bu muvaffakiyetinden çok memnun olan padişah, Sadrazam Damat İbrahim Paşa'ya gönderdiği hatt-ı humayunda onu tebrik etti ve hayatta olduğu müddetçe makamında kalacağını vaad etti. Bu fetihle İbrahim Paşa '''Kanije Fâtihi''' unvanını aldı.
 
ÖLÜMÜ
 
Damat İbrahim Paşa, serhadde almış olduğu tedbirler ile askerin, serhad gazilerinin ve yerli halkın derin sevgisini kazanmış, bu mintikada Avusturya harplerinin zuhurundan beri devam eden asayişsizliği bertaraf etmişti.