Kumanova Muharebesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
100. satır:
Nazım Paşa'nın saldırı stratejisinin neredeyse başarıya yaklaşabildiği tek nokta bu muharebedir ancak 23 Ekim’de Sırp ordusu sürprize uğratılıp plana uyulmasına rağmen; 23 Ekim’de muharebenin ilerleyen saatlerinde ama özellikle 24 Ekim’de Sırp ordusunun ve sayıca kat ve kat üstün piyadelerinin adeta 1905 Rus Japon savaşında Japon ordusunun yaptığı tarzda ( 2.Dünya Savaşı’ndaki [[Banzai Saldırısı]]’na benzer insan seli) topyekün bütün piyade ve unsurları ile saldırıya geçmesi<ref name=ny1 /> ve üstün topçu birlikleri ile bu muharebe de sayıca Sırp ordusundan son derece az Osmanlıların bozgunu ile sonuçlanmıştır; bunun dışında hemen her muharebede bu saldırı stratejisi ile hareket eden Osmanlı ordusu ağır yenilgiye uğramıştır.
 
Osmanlıların düştüğü hatalar şunlardır. İlk olarak Osmanlı ordusunun ve Nazım Paşa'nın düştüğü en büyük hata eski bir askerî deyişle "her şeyi savunan hiçbir şeyi savunmuyordur" sözüdür. Osmanlılar geniş bir alanda 4 [[Balkan]] devletine karşı üstelik seferberliğini tamamlamadan eğitimsiz askerler ve kötü bir lojistik yönetimi ile {{ref label|kitap5|E|}} {{ref label|kitap6|F|}} hem de saldırarak savaşmaya çalışmıştır. Hâlbuki 20. yüzyıl başlarında bir ordunun başına gelebilecek en kötü olay savunmaya son derece elverişli kazılmış siperler tahkim edilmiş mevzilerde makineli tüfeklerle donatılmış ve geride topçuların desteğinde bir düşmanla savaşmaktır. Belli bölgeleri boşaltıp bir savunma hattı kurarak Sırpları savunma pozisyonunda iyi tahkim edilmiş ve savunmaya uygun mevziilerde karşılamak ve ardından yenilgiye yaklaşınca hemen biraz gerideki bir başka savunma hattına çekilmek, bu oyalama sırasında ordunun seferberliğini tamamlamasını ve taze kuvvetler almasını beklemek ve ardından karşı saldırılarla Sırp ordusunu ve Bulgarlar başta olmak üzere Balkan devletlerini sonu gelmeyen ve kendi kuvvetlerini kaynaklarını zorlayacak bir siper savaşının içine çekmek Osmanlı Ordusuna zaman kazandırabilir ve savaşın bütün kaderini değiştirebilirdi.<ref name=Erickson>Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913. Greenwood Publishing Group, s. 331. ISBN 0-275-97888-5</ref>
 
Osmanlılar bu önemli savunma avantajını kullanmaktan kaçınmışlar ve ancak eğitimli bir ordu ve sayıca üstün kuvvetlerle yapılabilecek hilal taktikli muharebelerle bütün şanslarını harcamışlardır. Kumanova savaşında Vardar Ordusu’nda Zeki Paşa'nın hedeflediği hilal taktiği (kanatlardan sarma taktiği) ordusunun birebir plana uymasına karşın başarısız olmuştur. Doğu ordusu Bulgar ordusuna karşı [[Kırkkilise Muharebesi]]’nde kendilerinden sayıca üstün ve silah donanımı iyi Bulgar ordusuna karşı yine bu aynı taktiği seferberliğini tamamlamadan kullanmış ancak büyük bozguna uğramıştır; [[Lüleburgaz Muharebesi]]’nde yine aynı taktikle davranmaya çalışıp bozguna uğramış ve Çatalca’ya kadar çekilmiştir. Edirne’yi sol kanattan izole konumda bırakıp kuşatma altına girmesine neden olmuştur. [[Kumanova]] sonrası önce [[Köprülü, Makedonya|Köprülü]]’de tutunmaya çalışan fakat tutunamayan [[Manastır, Makedonya|Manastır]]'a kadar gerileyen Vardar Ordusu [[Manastır Muharebesi]]’nde<ref name=Erickson /> yine tekrar bu taktiği kendiden üstün Sırplara karşı uygulayıp bir daha bozguna uğramıştır. Sonuçta Osmanlılar ağır toprak kaybına uğramışlardır. Oysa ki [[İşkodra]] ve [[Yanya]]'da savunma taktiği ile tahkim edilmiş mevziilerde hareket eden Osmanlılar hiç bir mühimmat ve asker takviyesi olmadan aylarca Yunan, Karadağ ve Sırp ordularına direnmiştir. Bu durumda Osmanlıların bu savaşta özellikle savaşın başlarında saldırı taktiği izlemesinin yanlışlığının ispatıdır.<ref name=Erickson /><ref>[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9D04E6D61630E233A2575AC2A9669D946396D6CF NYtimes:Türk ordusu nerede? isimli haber. Bu haberde de Türk ordusunda uğranılan felaketin boyutu özetlenmektedir.]</ref>
 
İkinci olarak Osmanlılarda yanlış seferberlik sistemi ve redif sistemi de savaşın kaybedilmesindeki bir başka nedendir. Vardar Ordusu çoğunluğu eğitimsiz redif askerleri ile yanlış şekilde seferber edilmişti. Bu muharebede de bu deneyimsiz askerler büyük sorunlara neden olmuştur. Buna ilaveten Osmanlıların topçular bakımından sayı yönünden üstünlüğü olmasına karşın toplarını yanlış konumlandırması ve kullanamaması, Vardar Ordusu birliklerinin topçu desteksiz Sırplara saldırması yanında, bir de Sırp topçu ateşine maruz kalarak ağır kayıplar vermesine neden olmuştur. Oysa topçu düzgün şekilde konumlandırılabilse ve biraz deneyimli bir topçu birliği olsa belki de Osmanlı Ordusunda kayıplar bu kadar fazla olmayabilir; Sırplara daha büyük kayıp verdirilebilirdi. Osmanlı seferberlik sistemi [[1. Dünya Savaşı]] öncesi kısa dönemde tamamen değiştirilmiştir; ayrıca redif sistemi de ortadan kaldırılmış ve bütün ordu birliklerinin nizami hale getirilmesine çalışılmış, bir dizi reformlar yapılmıştır.{{ref label|kitap5kitap7|EG|}}
 
Bunun yanında Osmanlının komuta kademesindeki sorunlar ve yanlış istihbaratta bu bozgunun bir başka sebebidir. Osmanlıların, Sırp 1. ordusunun kuvvetlerini doğru şekilde hesaplamadan Zeki Paşa’nın 60.000 kişi tahmin etmesi gibi bir yanılsama ile kendilerinden sayı, silah, donanım yönünden üstün seferberliğini tamamlamış Sırp 1. ordusuna saldırmaları büyük bir hatadır. Dahası savaşta neredeyse Sırplarla eşit kayba karşın Osmanlılar firarla büyük kayıp vermekle kalmamış bir de Vardar Ordusu [[Anadolu]] ile olan bağlantısının kesilmesi ile artık telafisi imkânsız büyük miktar topunu düşman elinde bırakarak Makedonya'da bütün bir savaşı ve savunmayı iyice zora sokmuştur.Ayrıca muharebe sonrası sırplar ilerleyerek bölgedeki çeşitli yiyecek depolarını, erzak vagonlarını ele geçirerek bölgedeki Osmanlı Ordusunun zaten bozuk olan lojistiğine sonrası için daha da ağır bir darbe vurmuşlardır. <ref name=anekdot/>{{ref label|kitap6|F|}} Bu savaşmuharebe Makedonya'da Osmanlı yenilgisinin kesin bir faktörü olmuştur. Vardar Ordusu, Makedonya'da pek çok yeri bırakarak geri çekilmek zorunda kalmıştır.<ref name=twentyfour>Borislav Ratković, Mitar Đurišić, Savo Skoko, ''Srbija i Crna Gora u Balkanskim ratovima 1912-1913'', BIGZ, Belgrad 1972, s. 83. Result and significance of the battle.</ref>
<ref>[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9405E6D61630E233A2575AC2A9669D946396D6CF NYtimes:Turks surrender to Servians isimli makale]</ref><ref>[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9D05E0DB133CE633A25756C0A9679D946396D6CF NYtimes:başlıksız 4 Kasım tarihli haber]</ref>
 
128. satır:
:C.&nbsp;{{note|kitap3}}Rahmi Apak, "Yetmişlik Bir Subayın Hatıratı" eserinde şunlardan bahsetmektedir.''"Türk ordusunda savaş kavramını bilen kumandan yok gibiydi. Örneğin Batı Ordusunda Merkez Grubu Kumandanı Zeki Paşa, iyi bir askeri akademi hocasıydı. Ama savaş adamı değildi. Halim selim, yumuşak huylu, nazik bir adamdı.. Ve o kadar..1878 yılından beri Osmanlı ordusu savaşı unutmuştu. Abdülhamid devrinde ordu, savaş için yetiştirilemiyordu. Meşrutiyet'ten sonra orduya el atılmıştı, ama canlanma yetersizdi. Alayları, taburları, tümenleri, hatta daha yukarı birlikleri yönetecek kumandan yoktu..Komanova ilerisinde Sırplarla ilk temas kurulduğu zaman çıkan çatışmada kuvvetli darbeler vurulmuştu. Akşama kadar muharebenin gidişi lehimize görülüyordu. Gece basınca bazı tümen kumandanları ve diğer kumandanlar, muharebe alanını terk ederek Komanova kasabasına rahat etmeye gittiler !. Hatta bazı tümen kumandanları, kendilerine tebliğ edilen paşalık rütbesi işaretlerini diktirmek için, gece yarısı terzileri çağırtmışlardı !. Redif alayı ve tümenleri ise, daha o gece dağılmışlardı..Manastır'daki tutumu ilk günden beğenmemiştim. Çünkü ordu ve kolordu karargahları, savaş alanlarını bırakıp geceleri şehirde kalıyorlardı. İrtibat subayları ve yaverleri de onlarla birlikte gidiyorlardı. Ertesi sabah atlarına binerek ileri hatlara geliyorlardı. Birçok kumandan ve subaylar birliklerini kaybetmişlerdi. Bunların işi gücü, başıboş dolaşmak ve gelip muharebeyi seyretmekti."''<ref name=anekdot/><br>Ayrıca benzer ifadeler için bkz. [http://www.kho.edu.tr/kutuphane/kitap/ozetler/00087ozet.htm '''Artuç İbrahim Balkan Savaşı Kastaş Yayınları İstanbul 1998''' Bu kaynaklar, bazı görgü tanığı ifadeleri ve bazı kaynaklarda bu savaşın kaybedilmesi askerlerin mevziilerini yağmurla terki, subayların ihmali veya bir kısım askerlerin ihaneti gibi iddialara bağlansa da Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913. gibi pek çok tarihçi ve harp uzmanı eserlerinde bunun doğru olmadığı,bu türden durumların ancak muharebe için tali etkisinin,kaybedilme nedenlerinden sadece biri olabileceği; bu muharebenin kaybedilmesindeki esas hatanın tamamen Osmanlı yüksek komutanlığının,Nazım Paşa'nın içine düştüğü stratejik hatalar başta olmak üzere pek çok nedenden kaynaklandığı,Osmanlı ordusunun bu şekilde kendinden gerek silah ve gerekse sayı yönünden üstün bir düşmana seferberliğini tamamlamadan tecrübesiz ve eğitimsiz askerlerle saldırısının tam ve büyük bir hata olduğu ve bu muharebenin bu hali ile nasıl yapılırsa yapılsın Osmanlı aleyhine neticelenmesinin kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır.]
:D.&nbsp;{{note|kitap4}}[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9507EEDC1E3AE633A2575BC0A9649D946396D6CF Bununla birlikte '''Newyork Times'da yayınlanan bir haber''' de Kumanova'da savaşan Vardar ordusunun %25inin Makedonya'da ki Hıristiyan Arnavut,Bulgar,Rum,Sırp v.s kimselerden ibaret olduğu ve bu kimselerin Sırplara mermi bile sıkmayıp, karavana ateş edip cepheden firar ettiği kısaca ordu içinde Hıristiyanların Osmanlıya ihanet ettiği yolunda bir başka iddiada vardır.]
:FE.&nbsp;{{note|kitap6kitap5}}[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9902E6DC1E3AE633A25754C2A9679D946396D6CF '''NYtimes "Turks had wooden bullets" başlıklı haber'''-o kadar ki Makedonya’da bazı savaşan birliklere gerçek mermiler yerine Osmanlıların farkında olmadan tatbikatlarda kullanılan öldürücü niteliği olmayan tahta fişekleri bile gönderdikleri ve bununda Makedonya’daki kötü performansın nedenlerinden biri olduğu iddialar arasındadır.]
:E.&nbsp;{{note|kitap5}}'''Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913. Greenwood Publishing Group. ISBN 0-275-97888-5 sayfa:337,342''' ''"Despite the prevailing negative opinions by the Western community about Ottoman Army performance during the Balkan Wars, there were many positive aspects. Even the Germans, who had strong ties to the Ottoman Army, tended to dwell on its deficiencies rather than its strengths. The author believes that the failure of the Europeans to examine the demonstrated strengths of the Ottoman Army in these wars led directly to an underestimation of their fighting capability Consequently, in World War I, the Allies, and the British in particular, would badly underestimate the Turks at Gallipoli, in Mesopotamia, and in the Sinai.Although it lost the Balkan Wars, a case can be made that the Ottoman Army profited greatly from this experience and developed greater efficiency for the coming world war. What, then, could be said about the positive aspects of Ottoman Army performance during the Balkan Wars?...The army that emerged in fall 1914 was much maligned by European observers, and little was expected of it. However, much to the surprise of the world, the Ottoman Army proved effective, resilient, and capable of sustained combat..."'' Öyle ki 1.Dünya Savaşında İngilizler ve çeşitli batılı ülkeler Osmanlı Ordusunun özellikle Çanakkale, ırak ve Filistin gibi cephelerinde bunca zorluk ve savaşa karşın kendisinden beklenmedik derecede güçlü şekilde savaştığını ve bu beklenmedik direniş karşısından zorlandıklarını Balkan savaşı sonrası geçen 1 yıllık sürede bu kadar hızlı şekilde ordunun durumunun iyileşmesi ve kısmen de olsa ayağa kalkmasının kendilerini şaşırttığını açıkça belirtmişlerdir.
:F.&nbsp;{{note|kitap6}}Selanikli Bahri, "Balkan Harbi'nin Garp ordusu" adlı eserinden :''"Balkan Harbinde birçok yerlere, daha barış zamanında, çok miktarda erzak depo edilmişti. Bazılarına da, seferberliğin ilanından sonra depo edildi. Buna rağmen ordu, harekat sırasında hesapsız sıkıntılar çekti. Açlıklara uğradı. Çünkü bunlar bu depolardan, gerekli yerlere sevk edilememişti. Örneğin Komanova muharebe alanında böyle oldu. Halbuki Komanova'dan çekilirken, istasyonda vagonlarla un, arpa, fasulye, pirinç terk edildi ve bunların hepsi Sırpların eline geçti !..'' <ref name=anekdot/>
:F.&nbsp;{{note|kitap6}}[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9902E6DC1E3AE633A25754C2A9679D946396D6CF '''NYtimes "Turks had wooden bullets" başlıklı haber'''-o kadar ki Makedonya’da bazı savaşan birliklere gerçek mermiler yerine Osmanlıların farkında olmadan tatbikatlarda kullanılan öldürücü niteliği olmayan tahta fişekleri bile gönderdikleri ve bununda Makedonya’daki kötü performansın nedenlerinden biri olduğu iddialar arasındadır.]
:EG.&nbsp;{{note|kitap5kitap7}}'''Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913. Greenwood Publishing Group. ISBN 0-275-97888-5 sayfa:337,342''' ''"Despite the prevailing negative opinions by the Western community about Ottoman Army performance during the Balkan Wars, there were many positive aspects. Even the Germans, who had strong ties to the Ottoman Army, tended to dwell on its deficiencies rather than its strengths. The author believes that the failure of the Europeans to examine the demonstrated strengths of the Ottoman Army in these wars led directly to an underestimation of their fighting capability Consequently, in World War I, the Allies, and the British in particular, would badly underestimate the Turks at Gallipoli, in Mesopotamia, and in the Sinai.Although it lost the Balkan Wars, a case can be made that the Ottoman Army profited greatly from this experience and developed greater efficiency for the coming world war. What, then, could be said about the positive aspects of Ottoman Army performance during the Balkan Wars?...The army that emerged in fall 1914 was much maligned by European observers, and little was expected of it. However, much to the surprise of the world, the Ottoman Army proved effective, resilient, and capable of sustained combat..."'' Öyle ki 1.Dünya Savaşında İngilizler ve çeşitli batılı ülkeler Osmanlı Ordusunun özellikle Çanakkale, ırak ve Filistin gibi cephelerinde bunca zorluk ve savaşa karşın kendisinden beklenmedik derecede güçlü şekilde savaştığını ve bu beklenmedik direniş karşısından zorlandıklarını Balkan savaşı sonrası geçen 1 yıllık sürede bu kadar hızlı şekilde ordunun durumunun iyileşmesi ve kısmen de olsa ayağa kalkmasının kendilerini şaşırttığını açıkça belirtmişlerdir.
 
== Kaynakça ==