Divitdar Mehmed Emin Paşa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Noyder (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Noyder (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
14. satır:
|doğum_tarihi =
|doğum_yeri =
|ölüm_tarihi = MayisMayıs [[1753]]
|ölüm_yeri = [[Kahire]]
}}
 
 
'''Divitdar Mehmet Emin Paşa''' (ö. MayisMayıs [[1753), [[Fustat]]([[I. Mahmut]] saltanatında, [[3 Ocak]] [[1750]] - [[1 Temmuz]] [[1752]] tarihleri arasında iki yıl dört ay on gün sadrazamlık yapmış [[Osmanlı]] devlet adamıdır.
 
==Hayatı==
 
Doğum yeri ve tarihi hakkında belgeli kaynak bulunmamaktadır. Babası vezirlik rütbesi ile [[Basra]] valisi olan Aşçızade Mehmet Paşa idi. Babasına bu rütbe ve görev Basra Köfrezi'nde donanma kaptanlığı yapmakta iken Basra ve [[El Kurna]]'yı hücumdan kurtarması nedeni ile verilmişti. İsminden ve kendinin ilmiye sınıfına ait olanların girdiği kariyere girmesinden de anlaşıldığı gibi, eğitimini iyi bir medresede yapmıştır. Eğitimini bitirdikten sonra [[Nevşehirli Damat İbrahim Paşa]] tavsiyesi ile Divan-ı Humayın'da divitdarlık görevine atanmıştır. Bu görevde iken Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın çok yakın danışmanı ve damadı olan Kethüda Mehmet Paşa'ya yanında kapılanmış ve sonra onun kızı ile evlenmiştir. Sonra İstanbul mukataacığı muhasebeciliği görevini alıp "hacegan" sınıfına geçmiştir.
<!--
Dogum yeri ve tarihi hakkinda belgeli kaynak bulunmamktadir. Babasi vezirlik rutbesi ile [[Basra]] valisi olan Ascizade Mehmet Pasa idi. Babasina bu rutbe ve gorev Basra Kofrezi'nde donanma kaptanligi yapmakta iken Basra ve [[El Kurna]]'yi Urban hucumundan kurtarmasi nedeni ile verilmisti. Isminden ve yaptigi katiplik ve diger yuksek tahsilli kisilerin girdigi kariyerden anlasildigi gibi egitimini iyi bir medresede yaptigi muhtemeldir. Egitimini bitirdikten sonra [[Nevsehirli Damat Ibrahim Pasa]] tavsiyesi ile Divan-i Humayin'da divvitarlik gorevine atanmistir. Bu gorevde iken Sadrazam Nevsehirli Damat Ibraghim Pasa'nin cok yakin danismani ve damadi olan Kethuda Mehmet Pasa'ya yaninda bulunmus ve onun kizi ile evlenmistir. Sonra Istanbul mukataacigi muhasebeciligi goreveni alip "hacegan" sinifina gecmistir.
 
28 EylulEylül 1730'da baslayanbaşlayan [[Patrona HaliloHalil Isyaniİsyanı]] sirasindasırasında 30 EylulEylül'de Topkapı Sarayı'nda yapılan toplantidatoplantıda Zulali Hasan Efendi tarafindan yapilantarafından Sadrazam İbrahim Paşa'nın idam edilmesiniedilmesine önerisine uyularak ulemanın da fetvası alınarak Sadrazam İbrahim Paşa ve damatları (bu arada KethudaKethüda Mehmed Paşa) Kapılararası'nda boğduruldularboğdurulmuşlar ve cesetleri isyancilararabalarla tarfindansarydan Istanbulcıkarılarak sokaklarindaisyancılar tarafından İstanbul sokaklarında gezdirilerek hakaret edilmiştir. Bu nedenle bunların yakını olan Divitdar Mehmet Emin Efendi de epey müddet devlet hizmetinden uzak kalmıştır.
 
1730'daki [[Patrona vakası]]Halil'in ve İbrahimhempalarının Paşaelmine edilmesi ile kayınpederiDivitdar ve diğer bazılarının katilleri üzerine epey müddet devlet hizmetlinden uzak kalmış veMehmet sonralarıEmin şehremini, ruznamçeruznamce-i evvel, ve 1743 Ocak tevcihatında defter emini ve 1742 ve 1743 tevcihatlarında da yeniçeri efendisi ve 29 Aralık 1747'de sadrâzamsadrazam kethüdası olan Yusuf Efendi'nin yerine tersane emini olmuşolmuştur. ve16 Eylül 1747'de ise vezir olan sadaretsadrazam kethüdası Yusuf Efendi'nin yerine deSadrazam 16kethüdası Eylülgörevine 1749terfi daetmiştir kethüda-yıve sadr-ıbu âligörevde olmuşturüç buçuk ay kethüdalık yapmıştır.
.
Donanma kaptanlarından olup 1700'de Basra ile Korna'nın Urban elinden kurtarılmasında hizmeti görülerek vezirlikle Basra valisi olan Aşçızâde Mehmed Paşa'nın oğludur; tahsil görmüş, [[Nevşehirli Damat İbrahim Paşa]]'ya intisab ederek şöhretine sebep olan divittarlık hizmetiyle divan-ı hümâyun kâtipleri arasında bulunmuş ve Damat İbrahim Paşa'nın damadı olan Kethüda Mehmet Paşa'ya damad olmuş ve İstanbul mukataacılığı muhasebeciliği ile hâcegân sınıfına geçmiştir.
 
Tam 1 Ocak 1750'de Ayazama Kapısından başlayan ve Vefa semtine ve kadar 19 saat süren sayısız ev, konak ve ticarethanenin yanmasına neden olan yangından sorumlu tutulan sadrazam [[Boynueğri Seyyid Abdullah Paşa]] 2 Ocak 1750'da azledilince Divitdar Mehmed Emin Paşa'ya onun yerine sadrazamlık görevi verilmiştir. 1 Temmuz 1752 tarihine kadar yaklaşık iki buçuk yıl sadrazamlık görevi yapmıştır.
1730'daki [[Patrona vakası]] ve İbrahim Paşa ile kayınpederi ve diğer bazılarının katilleri üzerine epey müddet devlet hizmetlinden uzak kalmış ve sonraları şehremini, ruznamçe-i evvel, ve 1743 Ocak tevcihatında defter emini ve 1742 ve 1743 tevcihatlarında da yeniçeri efendisi ve 29 Aralık 1747'de sadrâzam kethüdası olan Yusuf Efendi'nin yerine tersane emini olmuş ve vezir olan sadaret kethüdası Yusuf Efendi'nin yerine de 16 Eylül 1749 da kethüda-yı sadr-ı âli olmuştur.
 
Divitdar Mehmet Paşa, haşin tabiatli olup devlet ricali ile iyi geçinemeyerek azarlama ile maiyyetini gücendirmek ve devlet işlerinin ahenk içinde yürümesine engel çıkartmakla hemen isim yapmıştır. Bu padişaha kadar erişip I. Mahmut, sözlü olarak sadrazamın kendisine bu haşin ve kırıcı hallerden vazgeçmesi için uyarmasına rağmen Sadrazamın tutumu pek yumuşamamıştır.
Divitdar Mehmet Efendi üç buçuk ay kethüdalık etti. 2 Ocak 1750 de [[Seyyid Abdullah Paşa]]'nın yerine sadrâzam oldu ve 1 Temmuz 1752 tarihine kadar takriben iki buçuk seneden ziyade sadarette kaldı.
 
Divitdar Mehmet Emin Paşa'nın sadrazamlık döneminde İstanbul bir sıra afet geçirmiştir. Bu afteler dolayısıyla halk Divitdar Mehmet Emin Paşa'nın "uğursuz" olduğuna inandığı ve kendisine "düztaban" lakabı takıldığı belirtilmektedir:<ref name="sakaoğlu">Sakaoğlu, Necdet, (1999) ''Bu Mülkün Sultanları'', İstanbul:Oğlak Yayınları ISBN 975-3290-6</ref>
Divitdar Mehmet Paşa, tab'an haşin olup devlet ricali ile iyi geçinemeyerek azarlama ile maiyyetini gücendirir ve işlerin ahenk içinde yürümesine mâni olurdu. I. Mahmut, şifahen kendisine bu haşin ve kırıcı hallerden vazgeçmesini tavsiye eylemesine rağmen yumuşamamış ve bilâkis sık sık vuku bulan yangınlar esnasında ve halkın yanında yeniçeri ağasını azarlaması ve hakaret etmesi pâdişâhın canını sıkmıştı. Bu sırada İstanbul'da sık sık vukua gelen yangınlar da sadrâzam ile yeniçeri ağasının ihmal ve gevşekliklerine vesile kabul edilerek azli kararı verilmişti. Bunun üzerine sadrâzam 2 Temmuz 1752 de Babıâli'de kapıkulu süvarilerinin maaşlarını dağıttığı sırada kapıcılar kethüdası bir hatt-ı hümâyunla gelip kendisinden mühr-i hümâyunu almış ve maaş sergisi bozulmayarak defterdarın maaş dağıtımına devam etmesi iradesini de tebliğ ettikten sonra, Divitdar Mehmet Paşa'yı da beraberine alarak saraya götürmüş ve Balıkhane mahbesine koymuştur. Sadrâzamin lisanından incinmiş olan Babıâli ricali onun azlinden son derece memnun olmuşlardır.
 
31 Mart 1750'de bir yangın [[Kapalıçarşı]] içindeki Bitpazarı, Abacılar, Yorgancılar, Yağlıcılar ve Haffaflar sokaklarındaki dükkanları tamamen yakmış ve sadrazamın ikamet ve görev konağı olan Ağakapısı'da yanmıştır. Ağakapısı ve özel dükkanlar hazineden destek sağlanarak yeniden yapılmıştır.
Divitdar Mehmet Paşa, azlinden sonra [[Girit]] adasının [[Resmo]] kasabasında ikamete memur edilmiş ve 1753 Şubat'ta [[Seyyid Abdullah Paşa]]'nın yerine Mısır valisi olmuş ise de, Kahire'ye girdiği gün, yani aynı sene Receb (Mayıs) 'ta vefat ederek .
 
21 Temmuz 1751'de Karaman Semtinde bir ekmek fırınında başlayan yangın Atpazarı, Kıztaşı, Yeniodalsr semtlerine rüzgar nedeniyle yayılmıştır. Bu yangında yeniçeri ve sekbanlara ait 162 orta kışlası yanıp sadece 11 kışla kurtarılmıştır. Etmeydanı'nda bulunan Orta Camii de tamamen yanmıştır. Yeni kışlaların yapılması için devlet hazinesi 689 kese altın tutan destek sağlamıştır. <ref name="sakaoğlu">say.343</ref>
[[Fustat]]'da el-Mukattam dağının eteğinde bulunan İmam-ı [[Şafii]] hatiresine gomulmustur.
 
4 Ağustos 1751'de çok şiddetli sağanak yağmur yağmış bu yağmurun tuzlu olduğu iddia edilmişitr. Ortaya çıkan seller özellikle köhne binaların çökmesine neden olmuştur. Taşan Kasımpaşa deresi yoldan birkaç kulaç yükselmiştir. 165 ev, 16 ekmek fırını ve 60 ticarethane yıkılmıştır. <ref name="sakaoğlu">say.343</ref>
==Degerlendirme==
 
Yine aynı ayda İstanbul'da halk diliyle "taun-u kebir" adı verilen [[kolera]] (ve belki de [[veba]]) salgını ortaya çıktı. İstanbul'da çok büyük sayıda kiși hayatını bu salgın hastalık sonucu kaybetti ve bazı hanelerde tüm ev halkı sırayla hayatlarını kaybettiler.<ref name="sakaoğlu">say.343</ref>
Malûmatlı, müdebbir bir vezir idi.
 
O yıl daha Kasım ayı başlamadan 25 Ekim 1751'de bir rüzgar fırtınası ile birlikte şiddetli kar yağışı ortaya çıktı. Şiddetli rüzgar şehirdeki çok büyük ağaçları devirdi. Topkapı Sarayı bahçesinde bulunan yüzlerce selvi ağacı yerle bir oldu. Fırtına dolayısıyla Karadeniz'de 2000 ve İzmit Körfezi'nde 42 ufaklı irili deniz vasıtası battı. Kar kalınlığı o kadar fazla idi ki köhne olan çatı ve damlar çöktū. Bu fırtına yıllarca "ağaç kıran fırtınası" olarak halk arasında hatırlandı. <ref name="sakaoğlu">say.343</ref>
Vakanüvis İzzi'nin kaydına göre geçimsiz, hiddetli, kalb kırıcı olduğu anlaşılıyor.
 
Azledildikten sonra ortaya çıkan ve o zaman "Saray Ağaları Vakası" olarak adlandırılan siyasi skandala göre sadrazamın haşin ve kırıcı tutumundan aksi etkilen devlet ricali ve yüksek saray halkı kendisi aleyhinde devamlı I. Mahmud'u etkilemeye çalışmaktaydılar. [[Kızlar Ağası]] olan Beşir Ağa padişahı sadrazamı azletirmeye ikna edemeyince bir değişik komploya baş vurmuştur. Sık olan afetler dolayısıyla adı halk arasında "uğursuzluğu" ile adı çıkan Sadrazamın gerçekten "uğursuz" olduğuna dair inancı pekiştirmek için [[yeniçeri ağası]] olan Macar Hasan Paşa ile bir yeni komplo hazırlamıştır. Bunlar İstanbul'un çeşitli yerlerinde kasden yangın çıkartmak için anlaşmışlar ve bu anlaşmayı uygulamaya koyulmuşlardı. Sonradan yapılan soruşturmalardan öğerenildiğine göre çıkartılan bu yangınlardan birisinde Sadrazam'ın Suleymaniye semtinde bulunan şahsi konağı yanıp kül olmuştur. Sadrazam bunun nedeni için yaptığı soruşturmada Yeniçeri Ağasına sordugu "neden yangın çıktı?" sorusuna aldığı yanıt "Elimizden bu kadarı gelir!" olmuştu. Bütün bunlar Divitdar Mehmet Emin Paşa sadrazamlıktan azledikten sonra yapılan soruşturmalar sonucu ortaya çıkmıştır ve yeniçeri ağası azledilip sürgüne gönderilmiştir.<ref name="sakaoğlu">say.344</ref>
Hâdikatü'l-Vüzera zeyli'nde gür sakallı, maarife aşina, müdebbir, vakur ve fevkalâde cömert olduğunu, fakat sadaretinde selefleri gibi müstakil olmadığından iş göremediğini kaydetmektedir ki, hiddet ve asabiyetine sebep bu hali olsa gerek.
 
Bu sırada padişah I. Mahmud ortaya çıkan afetlerden, halkın bunların nedeninin sadrazamın "uğursuzluğu"'na bağlamasından, sadrazamının devlet ricaline karşı şiddet tutumunu dağıştirmeyip bir yangın sırasında halkın önünde yeniçeri ağasını azarlayıp ona hakaret etmesinden ve gerçekten veya kasıtlı olarak, devlet ricalının sadrazamın tutumundan şikayetçi olmasından etkilenmiş ve sadrazamı azletmeye karar vermiştir.
Şamdanîzâde, <ref>Şem'danî-zâde Fındıklılı Süleyman Efendi, (Haz. Münir Aktepe),(1976-1981) ''Mür'i't-i Tevarih (Cilt I-III)'', İstanbul: İEUF Yayınları</ref>yeniçeri ağasıyla arasının açık olmasından dolayı ağanın sık sık yangınlar çıkarmasının uğursuzluğuna hamledilmek suretiyle azledildiğini beyan ediyor.
 
2 Temmuz 1752 de Babıâli'de Sadrazam'ın tertip ettiği ulufe töreni ile kapıkulu süvarilerinin maaşlarını dağıttığı sırada kapıcılar kethüdası sadrazama bir hatt-ı humâyunla getirip kendisinden mühr-i hümayunu almıştır. Ulufe töreni bozulmayarak maaş dağıtımına defterdarın devam etmesi iradesini de ona tebliğ etmiştir. Sonra kapıcılar kethüdası Divitdar Mehmet Emin Paşa ile birlikte saraya gitmiş ve sabık sadrazam Balıkhane mahbesinde tutuklanmıştır.
Divitdar Mehmed Emin Pasa sadrazamligi sirasinda Istanbul yağmur ve sel felâketleri ve deniz taşmasıyla kayıkların karaya atılması ve kuvvetli fırtınalar ile büyük ağaçların bile devrilmesinden dolayı Divitdar Mehmet Paşa'ya Düztaban lâkabı verilmiştir.
 
Divitdar Mehmet Paşa, azlinden sonrassonra [[Girit]] adasının'de [[Resmo]]'ya sürgüne gönderilmiştir. Sonra affedilip Şubat 1753'de kasabasında ikamete memur edilmiş ve 1753 Şubat'ta [[Boynuegri Seyyid Abdullah Paşa]]'nın yerine [[Mısır]] valisieyaleti olmuşvaliliği isegörevine tayin edilmiştir. Fakat Mayıs 1753'de, [[Kahire]]'ye girdiğieriştiği gün,günlerde yanibilinmeyen aynıbir senenedenle Recebbeklenmedik (Mayıs)bir 'taanda vefat ederek etmiştir.
 
[[Fustat]]'da el-Mukattam dağının eteğinde bulunan İmam-ı [[ŞafiiSafii]] hatiresine gomulmusturgömülmüştür.
 
==Değerlendirme==
 
Uzunçarsılı'ya göre iyi bilgili ve gayet tedbirli kararlar alan bir sadrazam idi.
 
İzzi tarihindeki değerlendirme ise onu <ref>Süleyman İzzi (1785) ''Tarih-i İzzi (1744-1747) 2 çıld'' İstanbul:İbrahim Müteferrika Matbaası (Osmanlıca) </ref>
<blockquote>
geçimsiz, hiddetli, kalb kırıcı
</blockquote>
olarak nitelendirmektedir.
 
Hâdikatü'l-Vüzera zeyli değerlendirmeye göre
<blockquote>
Hâdikatü'l-Vüzera zeyli'nde gür sakallı, maarife aşina, müdebbir, vakur ve fevkalâde cömert olduğunu, fakat sadaretinde selefleri gibi müstakil olmadığından iş göremediğini kaydetmektedir ki, hiddet ve asabiyetine sebep bu hali olsa gerek.göremediği
</blockquote>
kaydetmektedir. Bundan dolayı devamlı hiddetli ve asabı olduğu çıkartılmaktadır.
 
Şamdanîzâde, <ref>Şem'danî-zâde Fındıklılı Süleyman Efendi, (Haz. Münir Aktepe),(1976-1981) ''Mür'i't-i Tevarih (Cilt I-III)'', İstanbul: İEUF Yayınları</ref>yeniçeri ağasıyla arasının açık olmasından dolayı ağanın sık sık yangınlar çıkarmasının uğursuzluğuna hamledilmek suretiyle azledildiğini beyan ediyoretmektedir.
 
==Eserleri==
 
1752'de Divitdar Mehmet Paşa Boğaziçi'nde [[Küçüksu, Üsküdar|Küçüksu]] Mesiresinde [[Küçüksu Kasrı]] denilen bir kasır, havuz ve gezinti köprüsü yaptırmıştır.<ref>Şahsüvaroğlu, ''İstanbul Sarayları'', s. 28.</ref> Bu kasrın açılması ilkbaharda köşkün bahçesinde verilen bir ziyaret ile açılmıştır. Bu açılma töreni ve şöleninde 40-50 şair "Nüzhet-ge-i-safa" adı verilen bu mevkii için yazdıkları kasideleri okumuşlardır.<ref name="sakaoğlu">say.343</ref>
Boğaziçi'nde [[Küçüksu Kasrı]] denilen kasrı 1752'de Divitdar Mehmet Paşa yaptırıp [[Boğaziçi]]'ni çok seven I. Mahmut'a hediye edip ziyafet vermiştir.
 
DivittarDivitdar Mehmed Paşa, kayınpederikayınbabası olan ve Patrona Halil isyanında idam edilip isyancıların büyük hakaretlerle şehir içinde cesedini gezdirdikleri Kethüda Mehmed Paşa 'nın Süleymaniye'deki konağının bahçesinde bulunup metruk olan mezarını meydanaortaya çıkartmış ve çıkarıpbunun yanına bir sebil ile bir de çeşme yaptırmıştır.
 
Boğaziçi'nde Kandıllı deniz kıyısında merdivenli sokağın alt başındaki bulunan çeşmenin kitabesi bu çeşmenin Divitdar Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığına işaret etmektedir. Fakat bu kitabede çeşmenin yapılma tarihinin 1765 olarak gösterilmesi ve Divitdar Mehmet Paşa ölümü 1753 olduğuna göre, bu kitabe bir problem ortaya çıkartmaktadır.
 
Divittar Mehmed Paşa, kayınpederi Kethüda Mehmed Paşa 'nın Süleymaniye'deki konağının bahçesinde bulunup metruk olan mezarını meydana çıkarıp yanına bir sebil ile bir de çeşme yaptırmıştır.
 
Boğaziçi'nde Kandilli deniz kıyısında merdivenli sokağın alt başındaki çeşmenin kitabesi bu zata ait olup tarihi 1765 olduğuna göre vefatından on üç sene sonra yaptırılmıştır.
-->
{{başlangıç kutusu}}
{{sıra kutusu
Satır 81 ⟶ 102:
==Dış bağlantılar==
 
* DanişmendDanışmend, İsmail Hami, (1971) ''Osmanlı Devlet ErkânıErkâni'', İstanbul: Türkiye Yayınevi,
* Buz, Ayhan (2009) ''Osmanlı Sadrazamları'', İstanbul: Neden Kitap, ISBNİŞBN 978-975-254-278-5
* [http://osmanliyizosmanlıyız.blogcu.com/divittar-mehmet-emin-pasapaşa/744884 "OsmanliyizOsmanlıyız.blogcu" sitesine "Divittar Mehmet Emin PasaPaşa" maddesi]
 
{{Osmanlı-kişi-taslak}}