Oryantalizm: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Vitruvian (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
Vitruvian (mesaj | katkılar)
k Taraflı etiketi konuldu.
1. satır:
{{taraflı}}
'''Oryantalizm''' ya da diğer adlarıyla '''Şarkiyatçılık''', '''Şarkiyat'''; [[Yakın Doğu|Yakın]] ve [[Uzak Doğu]] toplum ve kültürleri, dilleri ve halklarının incelendiği batı kökenli ve batı merkezli araştırma alanlarının tümüne verilen ortak ad.
 
Terim, kimi çevrelerce olumsuz bir yan anlamla 18. ve 19.yüzyıllardaki sanayi kapitalizminin gelişme döneminin zihniyeti tarafından şekillendirilmiş Amerikalı ve Avrupalıların Doğu araştırmalarını tanımlamakta kullanılmıştır. Bu anlamda doğuculuk [[Aydınlanma]] çağı sonrası Batı Avrupalı beyaz adamın Doğu hakları ve kültürüne yönelik dışarıdan, ötekileştirici, değilleyici ve önyargı dolu yorumlarına işaret etmektedir. Terimi bu bakış açısından ve olumsuz manada kitaplarında -özellikle de Orientalism (1978) kitabında- kullanan en ünlü kişi [[Edward Said]]'dir. [[Bernard Lewis]] gibi batılı akademisyenler ise Said tarafından kelimeye yüklenen bu olumsuz imaları eleştirmişlerdir.
 
 
== Terimin Anlamı ==
 
Kelimenin latince tabanlı diğer dillerde karşılığı "''orientalism''"dir. Kökeni ise güneşin doğuşunu ifade eden [[Latince]] ''oriens'' sözcüğüne dayanmaktadır ve coğrafi manada doğuyu göstermekte kullanılmıştır. Kelimenin içerdiği ve Doğu'ya yönelik Batılı önyargısının karşıtı olarak Batı'ya yönelik Doğulu önyargısı anlamında da [[Oksidentalizm]] terimi türetilmiştir.
 
Satır 13 ⟶ 12:
 
== Oryantalizmin Doğuşu ==
[[18. yüzyıl]] [[Aydınlanma Çağı]] düşünürleri bazen Doğu kültürlerinin, Hristiyan Batı kültürü karşısında üstün olduğunu savunmuşlardır. Örneğin [[Voltaire]], [[Zerdüştlük]] inancının, Hristiyanlığa üstün olan rasyonel [[Deizm]]'i desteklediği gerekçesiyle, araştırılmasını teşvik etmiştir. Bazıları da İslam ülkelerinde (Hristiyan Batı'nın aksine) var olan dini hoşgörüyü ve [[Mandarin Çini]]'ndeki bilginliği övmüşlerdir. [[Abraham Hyacinthe Anquetil-Duperron|Abraham Anquetil-Duperron]], Zerdüştlüğün kutsal metinleri olan Avesta'yı tercüme etmiş, [[William Jones]] ise Hint-Avrupa dilleri üzerinde yaptığı araştırmalarda Doğu ve Batı kültürlerinin birbirine karıştığı ilk dönem tarihi bağlantıları ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte bu gelişmeler [[Fransa]] ve [[İngiltere]] arasındaki [[Hindistan]]'ın kontrolü konusundaki çekişme ortamında ortaya çıkmıştı ve sömürge ülkelerindeki toplulukları daha etkili bir şekilde kontrol etme amacını güdüyordu. [[James Mill]] gibi liberal iktisatçılar Doğu ülkelerini, medeniyetlerinin statik ve yozlaşmış oluşu nedeniyle küçümsemekteydieleştirmekteydi. [[Karl Marx]] bile "Asya modeli üretim"in değişmezliğinden söz etmekteydi. Hristiyan evanjelistler ise Doğu dinlerinin geleneklerini hurafe olarak görerek yermekteydiler.
 
[[18. yüzyıl]] [[Aydınlanma Çağı]] düşünürleri bazen Doğu kültürlerinin, Hristiyan Batı kültürü karşısında üstün olduğunu savunmuşlardır. Örneğin [[Voltaire]], [[Zerdüştlük]] inancının, Hristiyanlığa üstün olan rasyonel [[Deizm]]'i desteklediği gerekçesiyle, araştırılmasını teşvik etmiştir. Bazıları da İslam ülkelerinde (Hristiyan Batı'nın aksine) var olan dini hoşgörüyü ve [[Mandarin Çini]]'ndeki bilginliği övmüşlerdir. [[Abraham Hyacinthe Anquetil-Duperron|Abraham Anquetil-Duperron]], Zerdüştlüğün kutsal metinleri olan Avesta'yı tercüme etmiş, [[William Jones]] ise Hint-Avrupa dilleri üzerinde yaptığı araştırmalarda Doğu ve Batı kültürlerinin birbirine karıştığı ilk dönem tarihi bağlantıları ortaya çıkarmıştır. Bununla birlikte bu gelişmeler [[Fransa]] ve [[İngiltere]] arasındaki [[Hindistan]]'ın kontrolü konusundaki çekişme ortamında ortaya çıkmıştı ve sömürge ülkelerindeki toplulukları daha etkili bir şekilde kontrol etme amacını güdüyordu. [[James Mill]] gibi liberal iktisatçılar Doğu ülkelerini, medeniyetlerinin statik ve yozlaşmış oluşu nedeniyle küçümsemekteydi. [[Karl Marx]] bile "Asya modeli üretim"in değişmezliğinden söz etmekteydi. Hristiyan evanjelistler ise Doğu dinlerinin geleneklerini hurafe olarak görerek yermekteydiler.
 
[[Budizm]] ve [[Hinduizm]] üzerine ilk ciddi Avrupa kökenli araştırmalar [[Eugene Burnouf]] ve [[Max Müller]] gibi araştırmacılarca yapılmıştı. Aynı dönemde İslamiyetle ilgili ilk ciddi araştırmalar yapılmaya başlandı. 19.yüzyılın ortalarında "Oriental Studies" (Doğu Araştırmaları) akademik bir disiplin olarak ihdas edildi. Yine de akademik araştırmalar geliştikçe, "anlaşılmaz ve hilekar Doğulu" gibi ırkçı tavırlar ve yaygın klişeler de artmaya başladı. [[Büyük Britanya]]'da da "konuşmaya değmez Türk (''Unspeakable Turk'')" tabirinin çıkışı aynı döneme rast gelmektedir. Doğu sanatı ve edebiyatı hala "egzotik" ve Klasik Yunan-Roma ideallerine göre düşük görülmekteydi. Doğunun politik ve iktisadi sistemlerinin genellikle feodal "doğu despotizmi" şeklinde olduğu ve kültürel ataletiyle ilerlemeye engel olduğu düşünülmekteydi. Pek çok eleştirel teorisyenler doğuculuğun bu biçimini beyaz adamın daha geniş ve ideolojik sömürgeciliğinin bir parçası olarak görmüşlerdir.
Satır 35 ⟶ 33:
 
[[Dosya:Turkishbath.jpg|right|180px|thumb|Jean Auguste Dominique Ingres'in Türk Hamamı Tablosu "Le Bain turc," 1862]]
[[Dosya:DespotizmJohn frederick lewis-reception1873.jpg|thumb|180px|DoğuluJohn Frederick Lewis, Karşılama, Despotizm1873]]
'''Doğulu Stillerin Taklidi'''
 
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Oryantalizm" sayfasından alınmıştır