Sahih hadis: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bot: Kozmetik değişiklikler
Değişiklik özeti yok
11. satır:
[[it:Sahih]]
[[ms:Hadis Sahih]]
 
 
 
SIHHAT VE HÜKÜM AÇISINDAN
1) SAHİH
2) HASEN
3) ZAYIF
olmak üzere 3 bölüme ayrılır.
 
a.Seneddeki inkıta nedeniyle zayıf kabul edilen hadisler
 
b.Ravide cerhi gerektiren bir hal nedeniyle zayıf kabul edilen hadisler
 
 
Adâlet ve zabt sahibi râvilerin muttasıl bir senedle rivayet ettikleri şazz ve muallel olmayan hadise sahîh denir. Eğer sahih hadis bu şartların tümüne en üst seviyede sahipse ona "sahîh li zâtihî" denir. Mutlak olarak sahîh denilince "sahîh li zâtihî" anlaşılır.
 
Sıhhat şartlarını en üst seviyede taşımamasına rağmen, kendisini sıhhat derecesine çıkaracak başka bir rivayet (âdıd) bulunan hadislere "sahîh li gayrihî" denir.
 
Hadisçiler sahîh hadisleri kendi arasında yedi dereceye ayırmışlardır:
 
a. Buhârî ve Müslim'in ortaklaşa kitaplarına aldıkları rivayetler. Bunlara "müttefakun aleyh" de denir. M. Fuad Abdülbâkî'nin el-Lu'lu'u ve'l-mercân adlı eserinde bu nitelikte hadis sayısı 1906'dır.
 
b. Buhârî'nin yalnız başına rivayet ettiği hadisler
 
c. Müslim'in yalnız başına rivayet ettiği hadisler
 
d. Kitaplarına almamış olsalar da, Buhârî ve Müslim'in şartlarına uygun hadisler
 
e. Yalnızca Buhârî'nin şartlarına uygun olanlar
 
f. Sadece Müslim'in şartlarına uygun olanlar
 
g. Buhârî ve Müslim dışındaki hadis mütehassıslarının sahîh dedikleri hadisler
 
Sıhhat açısından ikinci gruptaki hadisler hasen hadislerdir. Bunlar zabtı gevşek olan râvilerin muttasıl senedle rivayet ettikleri şazz ve muallel olmayan hadisdir. Bu hadis hasen li zâtihî olarak da adlandırılır ve lafzı benzer başka bir hadis tarafından takviye edilirse sahîh li gayrihî seviyesine çıkar.
 
Yalancılıkla itham edilmemiş ve çok hata yapacak kadar dalgın olmayan ve fakat ehliyeti açıkça anlaşılmayan (mestûr) bir râvisi bulunan hadis lafız veya mana yönünden başka rivayetlerle desteklenirse bu hasen li gayrihî adını alır.
 
Yukarıda tarif edilen sahîh ve hasen hadisin şartlarını taşımayan hadisler "zayıf"tır. Hadiste zayıflık genelde iki sebepten kaynaklanır: 1) Senedde inkıta (kopukluk) bulunması 2) Râvide cerhi gerektiren bir hâlin bulunması
 
İnkıta senedden en azından bir râvinin düşmesi demektir. Böyle bir inkıta varsa seneddeki bütün şahıslar sika (güvenilir) olsalar bile sırf bu inkita metnin reddini gerektirir. İnkıta yüzünden zayıf kabul edilen hadisler muallak, mürsel, mudal, munkatı, müdellesdir.
 
Mürsel, tâbiînin sahâbîyi atlayarak Hz. Peygamber'e izafe ettiği hadistir.
 
Munkatı hadis, senedi muttasıl olmayan hadistir. Senedin herhangi bir yerinden bir râvinin düşürülmesi veya senedin farklı yerlerinden peş peşe olmamak şartıyla birden fazla râvinin düşürülmesi halinde de hadis munkatı adını alır.
 
Mudal hadis, senedinin herhangi bir yerinden peş peşe iki veya daha çok râvinin düştüğü hadistir. Bu tür hadisleri munkatı hadislerden daha zayıftır.
 
Muallak hadis, senedinin baş tarafından bir veya birkaç râvi ya da müntehâsına kadar senedin bütünüyle hazf olunduğu hadistir. Son zamanlarda bilhassa halk için yazılan hadis kitaplarında sadece sahâbî râvisi zikredilerek yapılan rivayetler hep muallaktır. Ancak bunların asıl kaynaklarda senetleri muttasıl olarak yer almış olduğundan sıhhatlerinden bir şey kaybetmezler.
 
Tedlis, senede dâhil bir râvinin ismini atlayarak orada böyle biri yokmuş izlenimi verecek şekilde senedi sevk etmek demektir. Tedlis ile rivayet edilen hadise de müdelles denir. Tedlis üç çeşittir:
 
İsnad tedlisi: Râvinin görüşmediği veya görüştüğü halde hadis almadığı çağdaşı bir kişiden işitmiş gibi "kâle fülân" veya "an fülân" diyerek hadisi rivayet etmesidir.
 
Şuyuh tedlisi: Râvinin hocasını bilinmeyen bir isim, sıfat veya künye ile zikretmesidir.
 
Tesviye tedlisi: Sika râviler arasındaki zayıf bir râviyi atlayarak hep sikalardan gelmiş intibaını verecek şekilde hadisin rivayet edilmesidir.
 
Râvide cerhi gerektiren bir halin olması nedeniyle zayıf olan hadisler ise mevzu, metrûk, münker, muallel, müdrec, maklûb, muzdarib, şâz, musahhaf, muharref şeklinde on çeşittir.
 
Mevzu, Hz. Peygamber adına yalan uydurmak ile cerh edilmiş râvinin rivayetidir.
 
Metrûk, yalancılıkla itham edilmiş bir râvinin rivayetinde yalnız kaldığı hadise metrûk veya matrûh denir. Metrûk hiçbir sikanın rivayetine muhalif olmaksızın kizb, kesret-i galat, fısk ve gaflet gibi cerh noktalarından biri ile itham edilen râvini yalnız başına rivayet ettiği hadis diye de tarif edilmektedir.
 
Münker hadisin tarifi için farklı görüşler ileri sürülmüştür, belli başlı iki anlayış bulunmaktadır:
 
a. Zayıf bir râvinin sika râviye muhâlif olarak rivayet ettiği hadistir.
 
b. Sika olsun olmasın râvisi tek kalan hadistir.
 
Muallel hadis, görünürde sahîh olmakla birlikte bu sıhhati yok edebilecek gizli bir illet taşıyan hadislere muallel veya malûl denir. Hadisin illetini bulan muhaddise muallil denir.
 
Müderec, hadisten olmayan bir kelâmın hadise bitişik olarak zikredilmesine idrac, böyle bir uygulamaya uğramış hadise de müdrec denir. Bu, Resûlullah'ın sözüne herhangi bir râvinin sözünün karışması demektir. İdrac senedde veya metinde olabilir.
 
Maklûb, seneddeki râvi isimlerini ya da metindeki bazı kelimeleri takdim-tehirle rivayet etmekle gerçekleşir.
 
Muzdarib, birden çok rivayeti bulunduğu halde rivayetlerinin birini diğerine tercih edecek sebep bulunamayan hadislere muzdarib denir. Izdırab çoğunlukla isnada bazen de metinde olur.
 
Şâz, makbul bir râvinin kendisinden daha makbul olan râviye muhalif rivayetidir. Daha makbul olan râvinin rivayetine ise mahfuz denir. Şâzlık senedde de metinde de olabilir.
 
Musahhaf, kelimesi nokta değişikliğine uğramış hadistir. Bu tür hatalar bilhassa yazılı vesikalar istinsah edilirken daha çok görülür.
 
Muharref, kelimesi hareke değişikliğine uğramış hadise muharref denir.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Sahih_hadis" sayfasından alınmıştır