Kehriz: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Dr. Coal (mesaj | katkılar)
95.6.11.66 adlı kullanıcının son 2 değişikliği reddedilerek Myrat sürümüne (9922213) geri dönüldü
6. satır:
==== Kehriz yapım nedenleri ====
Yüksek alanlarda oluşan uygarlıklarda kehriz uygulama bilgimi gelişiminin ve çoğalmasının nedenlerinden birincisi, büyük akarsuların eksikliği ve ikincisi yerleşim yerleri yakınlarında yağışı bol olan dağ veya sıradağların olmamasıdır. [[Buzul çağı]]'nın bitiminde sonra oluşan, [[kurak iklim]] kuşağı, büyük denizlere uzak, yamaç yağmurlarından yoksun, nemli havanın ulaşamadığı alanlardır. Son derece yüksek buharlaşma oranı olan [[kurak iklim]]de kısmen sorumludur ve bundan dolayı yüzey tatlı su kaynakları çabuk kurumaktadır. Dağlarda yeraltı su düzeyi yüksek olduğundan, daha fazla derinliklere kaybolmadan önce suyun yolunu kesmek gerekir. İşte burada kehriz düzenleri en doğru seçenektir.
 
Türkiye'nin gündemine kehriz ya da karız gerçeğini ilk kez getiren araştırmacı yazar ve belgeselci Dursun Özden olmuştur. Dursun Özden, gittiği 66 ülkede yaptığı araştırmalar ardından, Anadolu coğrafyasında bulunan ve dünyanın en eski (M.Ö: 10.500)su medeniyetini belgelemiştir. Özden,
 
"Anadolu Su Medeniyeti" adında TRT Belgesel Kanalı'nda yayınlanmakta olan 13 bölümlük bir de belgesel çekmişir. Bu konuda kaynak olan üç de kitap yazmıştır: Uygur Karızlarına Yolculuk, Turfan Karız Cenneti ve Uygarlık Köprüsü Anadolu Karızları. Kaynak: http//www.dursunozden.com.tr
 
==== Tasarım ====
Satır 55 ⟶ 51:
==== Türkiye ====
[[Anadolu]]'da [[M.Ö.]] 9. ve 6. yüzyılların sahibi [[Urartu]]'ların kalıtı olan kehrizler, Osmanlı döneminde bile [[Van]] şehrine hem içme suyu sağlamış, hem de bahçe ve tarla sulamasına kullanılmıştır. [[Anadolu]]'da bilinen kariz yapılara [[Gaziantep]], [[Şanlıurfa]], [[Van]] ve [[İskilip]] kentlerinde raslanılmıştır ve bunlarda günümüzde hala kullanılmaktadırlar. [[Anadolu Selçuklu Devleti]]'den [[Türkiye Cumhuriyeti|Cumhuriyet Dönemi]]'ne kadar kehrizlerin bakım ve onarım işleri [[vakıf]]lar eliyle yürütülmüştür. [[1926]] yılı [[10 Mayıs]] tarihli [[Resmî Gazete]]'de yayımlanan 831 sayılı "Sular Kanunu" ile bütün su [[vakıf]]ları mal varlıkları ile birlikte yerel [[belediyeler]]e geçmiştir. [[Anadolu]]'da yer altı su yolları için ''karız'', ''kariz'', ''kares'', ''kehriz'', ''keerüz'', ''kevrüz'', ''kevriz'', ''keriz'', ''teşme'' gibi değişik yöresel isimler kullanılır.
 
'''"Anadolu Su Medeniyeti” Belgeseli TRT’de'''
 
Araştırmacı yazar ve belgeselci Dursun Özden; Çin/Uygur Özerk Bölgesi’nde çektiği Turfan Karız Cenneti belgeselinin ardından; Anadolu’daki dünyanın en eski su kanalları ve tarihi su yapılarını ”Anadolu Su Medeniyeti” adı altında belgesel haline getirdi. Ulusal ve Uluslar arası Su Forumu ve Hidroloji Konferanslarında, “Su Medeniyeti” başlıklı bildiriler sunan ve “Karız” denen yer altı su kanalları sistemi üzerine kitapları olan Özden, Anadolu’daki su kanallarını belgesel yaptı.
 
Belgesel hakkında AA muhabirine açıklama yapan Özden, toplam 13 bölüm çekilen belgesel için Türkiye’nin 66 ilinde 6 yıl boyunca araştırma yaptıklarını söyledi.
 
Çok zor koşullarda yaptıkları araştırmaların sonunda ortaya çıkan bulgu, bilgi ve belgeleri belgesel ile paylaşmayı amaçladıklarını dile getiren Özden, şunları kaydetti:
 
”Uzmanlar ve bilim adamları ile yaptığımız röportajlar ışığında, Anadolu coğrafyasında bulunan ve bir uygarlık köprüsü, bir mühendislik harikası olan dünyanın en eski su medeniyetini belgeledik. Mezopotamya ve Orta Anadolu başta olmak üzere, dünyanın en eski su kanalları, sarnıçları ve suyollarının tarihi izlerinin zamanımızdan 13 bin yıl öncesinden kalma olduğunu ortaya çıkardık. Bir uygarlık şaheseri olarak ayakta duran bu eserler ışığında; Taş Devri, Sümerler, Hititler, Urartu, Doğu Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi tarihi su yapılarını keşfettik, belgeledik.”
 
Özden, belgesel ile bir kısmı hala kullanılan bu yapıların korunması, yaşatılması, tanıtılması ve su kullanım bilincinin yeniden kazanılması için, ilgililerin dikkatini çekmeyi ve stratejik önemi giderek artan su kaynaklarının ve su yollarının önemini vurgulamayı amaçladıklarını dile getirdi.
 
Anadolu’daki ‘karız’ gerçeğini ilk defa gündeme kendisinin getirdiğini belirten Özden, ”Atalarımız suyun olmadığı yerlerde çok uzaklardan su getirmişler. Dağlardan yer altına süzülen kar ve yağmur sularını bulmuşlar yerin altında. Binde 6 ile yüzde 1 arasında akar kot eğim hesabı yapmışlar yerin altında. Bu şekilde suları yaşam alanlarına taşımışlar. Bu yeraltı su kanalları sisteminin adına da karız demişler” diye konuştu.
 
Özden, Türkiye’de bu amaçla 6 yıldır çalışma yaptığını ve karızları tespit ederek fotoğrafladığını ifade ederek, ”Anadolu’da 13 bin yıl önce, Uygur Türklerinde 6 bin yıl önce, İran’da 2 bin 500 yıl önce, Azerbaycan’da ve bunun bir bölgesi olan Nahcivan’da 1800 yıl önce izleri var bu yeraltı su kanalları sisteminin. Biz de araştırma yaparken dünyanın en uzun su yollarını belgeledik. Istranca Ormanları’ndan İstanbul’a uzanan 246 kilometre uzunluğunda su yollarını, bir de Mersin Silifke’de 115 kilometre uzunluğundaki yeraltı su kanalını belgeledik” şeklinde konuştu.
 
Bu kanalların varlığının bilindiğini ama özelliklerinin bilinmediğini vurgulayan Özden, bu nedenle de arkeolog, sanat tarihçi, su mühendisi, inşaat mühendisleri, harita mühendisleri ve topoğraflarla birlikte ölçümler yaprak kanalların uzunluklarının ve derinliklerinin hesaplandığını ve belgelendiğini söyledi.
 
Su kullanımımın önemine de değinen Özden, şunları kaydetti:
 
”Bizim için önemli olan tarihi su yapılarının keşfedilmesi, korunması, ortaya çıkarılması, tanıtılması ve önemli bir kısmının da kullanıma açılmasını sağlamaktır. Biz araştırmalarımızda ekolojik denge, iklim değişikliği, bilinçsiz su kullanımı gibi nedenlerle suların giderek çekildiğini gördük. Mesela Konya Ovası’nda 1 yıl içerisinde 100 bin tane su kuyusu açıldı. Eskiden 20 metreden su çıkarken şimdi 110 metreden su çıkıyor. DSİ 14. Bölge Müdürlüğü’nün verdiği bilgiye göre bu kuyuların 77 bin tanesi ruhsatsız ve kaçak kuyular. Bunlardan dolayı obruk denen çukurlar oluştu. Bunlar çok tehlikeli. Tarihi ve modern su yapılarını, bu yapıların korunmasını, su kullanım bilincini ve suyun stratejik önemini vurguladık. Çevre ve kültürel varlığımıza olan inancımızı, su gibi aziz olmayı, suyun kutsal yanını ve de bedenimizin akaryakıtı olan yaşam kaynağımız suyun vazgeçilmez yanını öne çıkarmaya çalıştık” dedi.
 
Böylesi hayati bir konu için çekilen belgesele sponsor bulamadıklarından yakınan yönetmen Dursun Özden, ”Bir mühendislik ve matematik harikası olarak adlandırılan bu yeraltı su kanalları, su kemerleri, su metre, su saati, su terazisi, taksim, maksim, sarnıç, hamam ve sebil çeşmeler gibi tarihi su yapıları, bir sanat eseri olarak ilgi bekliyor” dedi.
 
FullHD özellikte çekilen belgesel, TRT Turizm ve Belgesel Kanalı’nda günde iki kez yayınlanmakta olan “ANADOLU SU MEDENİYETİ” Belgeseli, Türkçe ve İngilizce olarak TRT seyirciyle buluştu. Yayın akışı için: www.dursunozden.com.tr
Bağlantı için: anadolusumedeniyeti@trt.net.tr
 
==== Ürdün ====
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Kehriz" sayfasından alınmıştır