Sokrates'in Savunması: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Abuk SABUK (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
Meden agan (mesaj | katkılar)
k Anytos maddesine bağlantı verildi
3. satır:
'''''Sokrates'in Savunması''''' ([[Antik Yunanca]]: ''Άπολογία Σωκράτους'', ''Apología Sokrátus''), [[Antik Yunan|Yunan]] filozof [[Platon]] tarafından yazılmış, [[Sokrates]]'in bir grup [[Atina]]lı tarafından şehrin tanrılarına inanmayışı ve gençlerin ahlakını bozması gerekçesiyle suçlanışını, Atina demokrasisi tarafından yargılanışını ve cezalandırılmasını konu alan diyalog. ''Euthyphron'' adlı diyalogun devamı niteliğindedir. Eser, ''[[Euthyphron]]'' ve ''[[Kriton]]'' ile birlikte bir [[üçleme]] oluşturur. ''Euthyphron'' mahkemenin hemen öncesini, ''Savunma'' mahkeme sürecini, ''Kriton'' ise mahkeme sonrasını anlatır.
 
[[Atina Uygarlığı|Atina]]-[[Sparta]] arasındaki [[Peloponez Savaşı]] ve sonrasında binlerce insanın öldürülmesine veya sürgününe sebep olan<ref>Taylor, 2002, s.19</ref> [[Otuz Tiran]]'ın kovulmasının ardından MÖ 403 yılında Atina demokrasisi tekrardan yapılanma sürecine girdi. Farklı kesimlerden Atinalılar, genç nüfusunu kaybetmiş ve salgınlarla boğuşan şehri tekrardan inşa edebilmek için birlikte çalışmaya başladılar. Şehrin yasaları revize edildi.<ref>Zannos, 2005, s.39</ref> Böyle bir dönemde yaşam tarzı “felsefe yapmak” olarak özetlenebilecek olan<ref>Platon, 2006, s.14</ref> Sokrates; soruları, eski hikmetleri bazen denetleyen, bazen çürüten sorgulayıcılığı ve Atina’nın önde gelenlerine yönelttiği eleştirileri ile birçok düşman kazandı. [[Oligarşi]]nin yerine [[demokrasi]] gelmiş olmasına rağmen halen yeniden yapılanmaya çalışan Atina demokrasisi; arkasında Otuz Tiran'ın kovulmasında etkin rol oynamış, Atina ordusunda komutan olarak hizmet etmiş [[Anytos]] ve Atinalı aristokrat Lykon olan, [[Euthyphron]] diyalogunda hakkında silik bir delikanlı olarak söz edilen Meletos adlı bir genç tarafından<ref name="meletos"> Platon, 2006, s.9</ref> "gençlerin ahlakını bozmak ve dinsizlik" suçlamalarıyla açılan dava sonucunda, [[Beş yüzler Meclisi]] kararıyla,<ref>Platon, 2006, s.163</ref><ref name="oy"> Taylor, 2002, s.21</ref> 70 yaşındaki<ref>Law, 2010, s.242</ref> Sokrates'i MÖ 399'da ölüme mahkûm etti.<ref>Taylor, 2002, s.12</ref>
 
== Etimoloji ==
17. satır:
Sokrates'in arkadaşlarından [[Khairephon]] Delphoi'a gider ve dünyada Sokrates'ten daha bilge biri olup olmadığını sorar. Aldığı yanıt ise olmadığıdır.<ref>Plato, 2001, s.138</ref> Bu kehaneti kabullenemeyen [[Sokrates]] kendinden daha bilge olabileceğini düşündüğü devlet adamları, ozanlar ve zanaatkârlar ile konuşmak ve kehaneti çürütmek için yollara koyulur. Sokrates, bilge olduğunu sandığı ya da kendini bilge sanan bu insanların aslında bilge olmadıklarını anladıktan sonra, onlara bilge olmadıklarını ispatlamaya başlar. Böylece kendine birçok düşman edinir. Hiçbir şey bilmediği halde kendini bilge sanan bu insanlardan tek farkının “hiçbir şey bilmediğini bilmesi" olduğunu söyler. İşte onun gerçek bilgeliği bu bilinçtir. Ancak bu tutum bilgeliklerini çürüttükleri insanlar tarafından bir bilge olarak sanılmasına yol açar.<ref>Platon, 2006, s.49</ref> Edindiği düşmanlıkların sebebi de budur.
 
Sokrates; [[Meletos]], [[Anytos]] ve [[Lykon]]’un tüm bu anlatılanları temel alarak kendisine saldırdıklarını söyler. Meletos’un ozanlar, Anytos’un[[Anytos]]’un zanaatkarlar ve devlet adamları, Lykon’un ise hatipler adına ona karşı olduklarını belirtir.<ref>Platon, 2006, s.53</ref> Eski suçlayıcılara karşı savunmasını bitirdikten sonra şimdi sıra yeni suçlayıcılara gelmiştir. Baş suçlayıcısı Meletos'a yönelik ilk eleştirisini sunar: “ ''Ben de ey Atina erleri, Meletos’un ordubozanlık yaptığını söylüyorum. Çünkü ciddi konuları alay konusu yapıyor, insanları kolayca mahkemeye vermeye kalkışıyor, aslında hiç ilgilenmediği konularda kendini gayretli ve endişeli gösteriyor''.”<ref>Platon, 2006, s.55</ref>
 
Daha sonra, Meletos ile soru cevap şeklinde gelişen diyaloga girer. İnsanların hiçbir kötülüğü bilerek yapmadıklarından bahseder. Eğer ölüme mahkum edilirse, soylu ama hantallığı ve miskinliğiyle bir at sineğinin sokarak uyandırmasına muhtaç kocaman bir ata benzettiği bu kente kente kendini adamış birinin kaybedileceğinden bahseder.<ref>Platon, 2006, s.75</ref> Gençleri yoldan çıkarttığı iddialarına karşı, yoldan çıkarılanları ya da onların yakınlarını mahkemede göremediği argümanını dile getirir. Kötü bir muamele görmüşlerse, neden kendisinden intikam alma peşinde olmadıklarını sorar. Savunmasının sonlarına doğru yargıçlara neden gözyaşı dökerek yalvarmadığını, çocuklarını veya evinden herhangi birini neden merhamet dilemek için şahit olarak çıkarmadığını açıklar.<ref>Platon, 2006, ss.83-87</ref> Tüm bunları yapmanın kendisine yakışmayacağını belirtir.