Öğretim üyesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Dr. Coal (mesaj | katkılar)
94.54.81.247 adlı kullanıcının son değişikliği reddedilerek Dünya vatandaşı sürümüne (6599134) geri dönüldü
1. satır:
'''Öğretim üyesi''', [[üniversite]]lerde görev yapan [[yardımcı doçent]], [[doçent]] ve [[profesör]]lere verilen [[Ad|isim]].
 
Yardımcı doçent doktorasını tamamlamış, akademik çalışmaları bulunan öğretim üyesidir. Üniversite doçenti unvanının alınabilmesi için belirli sınavların başarılması gerekir. Doçentler arasından seçilecek olan öğretim üyelerinin profesör unvanını alabilmeleri için bazı özelliklere sahip olmaları gerekir. Üniversite öğretim üyesi olan yardımcı doçent, doçent ve profesörler, [[devlet]] [[memur]]ları için kabul edilmiş belli saatlerde üniversitede bulunarak görevlerini yapmak zorundadırlar. Ancak, [[hafta]]da on saati aşmamak ve üniversitedeki işlerini aksatmamak suretiyle, üniversite dışında serbest olarak kendi dallarında çalışabilirler. Dışarıda çalışan öğretim üyesine üniversite tazminatı ödenmez. Bu kişiler, ne gibi işler yaptıklarını gösteren bir bildiri [[Kâğıt|kağıdını]] her yılın başında [[fakülte]] yönetim kuruluna verirler. Yönetim kurulu, gösterilen işlerde kanuna aykırılık görürse buna itiraz eder. Dışarıda çalışmayan öğretim üyeleriyse belirli miktarda üniversite tazminatı alırlar.Türkiyede önceleri bir yardımcı doçent iki öğretmen oranında maaş alırken şu an lise mezunu bir gardiyanla aynı düzeyde maaş alıyor.Bilimsel gelişmeyi düşük öğretim üyesi ile cazip getirmeye çalışan mali politikalar yüzünden (!) çok sayıda üniversite açmak belki güzel bir çaba ancak Türkiye'de üniversite hocası demek "eski elbise eski araba ve ikinci el kitap" demektir.Yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin Üniversitelerden görüş istemeye gerek yoktur.Bir profesör kadar maaş alan Milletvekili danışmanları bu görevi rahatlıkla yerine getirebilir.
 
{{Akademik unvanlar}}