Arap Alevileri: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
88.247.248.76 tarafından yapılan değişiklik geri alınıyor. |
Değişiklik özeti yok |
||
1. satır:
{{Taraflı}}{{Kaynaksız}}{{Uzman}}
{{Etnik grup bilgi kutusu|
| grup = Nusayriler<br>النصيرية / al Nusayrīya
Satır 9 ⟶ 6:
| kurucu = [[Muhammed bin Nusayr]]
| nüfus = 3 milyon
| bölge1 = {{
| nüfus1 = Yaklaşık 2,5 milyon
| bölge2 = {{
| nüfus2 = 100.000 (tahmin)<ref>http://www.tharwaproject.com/node/2127</ref>
| bölge3 = {{
| nüfus3 = 300.000 - 350.000<ref>http://www.psakd.org/dunyada_turkiyede_nusayrilik1.html</ref>
| bölge4 = {{
| nüfus4 = Yaklaşık 2.000 ([[Ghajar]] köyü [[Golan Tepeleri]])<ref>[https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/sy.html CIA - The World Factbook - Syria<!-- Bot generated title -->]</ref>
| bölge5 = {{
| nüfus5 = belirsiz
| dinler = [[Şiilik]]<br> Kitapları: [[Kur'an]], [[Kitab el Mecmu]]<ref>[http://www.globalsecurity.org/military/intro/islam-alawi.htm Globalsecurity]</ref>
| diller = [[Arapça]], [[Türkçe]]
}}
[[Dosya:Mandate of Syria.png|thumb|250px|Fransız mandası Suriye {{legend|red|[[Halep]] bölgesi}}{{legend|orange|[[Şam]] bölgesi}}{{legend|#00FA9A|[[Alavi Özerk Bölgesi|Alavi]] bölgesi}}{{legend|#007FFF|[[Alexandrette]] bölgesi (sonraki [[Hatay Cumhuriyeti]])}}{{legend|yellow|[[Lübnan]] bölgesi}}{{legend|#00CCCC|[[Dürzî]] bölgesi}}]]
'''Nusayriler''' (Arap Alevileri) ([[Arapça]]: '''النصيرية''' al Nusayrīya ya da '''العلوية''' al-‘Alawīya),
[[Suriye]]'nin [[Lazkiye (il)|Lazkiye]], [[Baniyas]] ve [[Tartus (il)|Tartus]] ('''طرطوس''') illerinde ve [[Türkiye]]'de [[Hatay]], [[Adana]] ve [[Mersin]]'de yerleşmiş [[din]]i [[etnik grup]]tur.
[[Suriye]] yönetimindeki [[Esed]]lerin de mensubu olduğu Nusayriler, Suriye'de sayıca azınlık (Suriye'nin toplam nüfusunun %14'ü) olmalarına rağmen iktidardadırlar.
[[Adana]] ve [[Mersin]]'de yaşayan yerel halk tarafından Fellah (çiftçi) olarak adlandırılan Arap halkıyla etnik köken ve dini inanç bakımından ilgileri bulunmamaktadır.{{fact}}
Adana ve Mersin'deki [[Araplar]]ın kökeni üzerine iki ayrı görüş vardır:
[[Kavalalı Mehmet Ali Paşa]] döneminde [[19. yüzyıl]] başında [[Nizip Muharebesi|Mısır'ın Anadolu'ya saldırısı]]ndan sonra [[Mısır]] ordusundaki askerlerin bir bölümünün dönmeyip [[Anadolu]]'da kaldığı ilk önermedir.{{fact}}
Ancak daha kuvvetli olan erken [[Hıristiyanlık]] döneminde zaten burada olmaları ve daha sonra yaklaşık İS. [[7. yüzyıl|7.]] - [[8. yüzyıl]]da bölgenin [[İslam]]-[[Arap]] ordusunun istilasına uğramasıyla beraber [[Araplar]]ın yerleşmesi şeklindedir.{{fact}}
[[Berberi]] kökenli oldukları kesinlikle iddia edilemez; çünkü [[Berberiler]] sadece [[Cezayir]]'de yaşarlar, [[Mısır]]'da yaşamazlar.{{fact}}
Fellah olarak adlandırılmalarının da sebebi [[Çukurova]]'da sadece [[tarım]] yapmalarıdır,{{fact}} fellah=çiftçi demektir.
Bölgedeki [[Türkmenler]] onlar için "kesinlikle hizmetçi anlamında değil, sadece Arab oğlu" anlamında "Arab uşağı" tabirini kullanırlar.{{fact}}
[[Antakya]] ve [[İskenderun]] Nusayri [[Arap]]ları ve Sünni Arapları bölgenin yerli meskûnlarıdır ve erken dönemlerden beri burada ikamet ederler.
[[Adana]] ve [[Mersin]]'deki Arap Alevilerinin de gerçek Nusayri kökenli olduklarını öğrenebilmek için [[Osmanlı]] döneminin [[vilayet]] [[müfettiş]]lerinden [[Emin Galib Et-Tavil]]'in Nusayriler adlı kitabına bakılması yeterlidir.{{fact}}
== Etimoloji ==
Nusayri halkı, kendini adlandırma konusunda çeşitlilik gösterir.
Mezhebin kurucusu [[Muhammed ibn-i Nusayr]]'in isminden türeyen Nusayri sözcüğünün kendileri için kullanılmasını istemediklerinden [[Türkiye]]'de genelde Arap Alevisi denir.{{fact}}
Mezhebin kurucusu [[Muhammed ibn-i Nusayr]]'in isminden türeyen Nusayri tanımlaması kullanılmaktadır.
11. İmam [[Hasan El Askeri]]'nin öğrencisi [[Muhammed bin Nusayr]]'ı (ö. [[883]]) otorite kabul ettikleri için bu adı alırlar. Ancak Nusayriler bu ismi kendileri için asla kullanmazlar.{{fact}}
== Nusayri İsmi Nereden Geliyor? ==
Nusayri ismi ile ilgili olarak doğu bilimcisi [[Fransız]] etnolog Massignon, temelde beş kaynak öne sürer:
'''1)''' Massignon diyor ki: Nusayri adı, tahkir amacıyla Nasranî adının küçültme kalıbı olabilir.
Nasranî, [[Hıristiyan]] demektir. [[Sünniler]], Alevileri [[Hıristiyan]] olmakla suçlarlardı.
Nasranî kelimesinin [[Arapça]]'ya göre küçültme kalıbı olsaydı bu ismin ''Nusayrani'' şeklinde olması gerekirdi.
'''2)''' [[Kufe]]'deki Nasuraya köyünden gelmiş oabilir.
'''3)''' Nazerini kelimesinin bozması olabilir. Bu sözcük [[Latince]]'dir ve [[Haçlılar]] tarafından oradaki dağa bu isim verildi. Aynı zamanda [[Romalılar]] zamanında [[Suriye]]'de bir eyaletin ismiydi.
'''4)''' Uydurma Şii şehitlerinden biri olan Nuşayr isminden geliyor olabilir.
'''5)''' İddiaların en sağlamı, mezhebin kurucusu ''[[Muhammed bin Nusayr]]'' adındaki kişinin adıyla ilgili olmasıdır.
Bu arada, kimi ılımlı ve dost kılığına girmek isteyen bazı yazarlar, Muhammed bin Nusayr kötü bir isim kazanmış diye Alevilere (Nusayriler) acıyarak, ona intisap etmesini uygunsuz sayıyor ve ismin başka kaynaktan geldiğini iddia ediyorlar. Kimileri Aleviler 5-6 ve [[7. yüzyıl]]'da Sünni iktidarın zulüm ve baskısından kaçarak ''Nusre'' denilen dağa tırmanıp yerleştiler, daha sonra dağın adını alıp, Nusayri adıyla tanınmaya başladılar diyor. Zira Nusre ile bağlantılı olsaydı, yine [[Arapça]]'nın kurallarına göre ''Nusrevi'' olması gerekirdi.
== Nüfus ve Dağılımı ==
Dünya genelinde yaklaşık 3,000,000 Nusayri vardır.
Dünya genelinde yaşayan Nusayrilerin büyük bir kısmı [[Suriye]]'dedir. (2,500,000)
Dünya genelinde yaşayan Nusayriler; [[Suriye]], [[Lübnan]] (100,000) ve [[Türkiye]]'dedir. (350,000)
Ancak [[Dünya]]'nın farklı bölgelerinde de özellikle [[Almanya]] ve [[Fransa]]'da da Nusayriler yaşamaktadır.
Nusayrilerin [[Hatay (il)|Hatay]] [[il]]in genel [[nüfus]]u içindeki oranı ise [[il]] [[merkez]]deki oranın altındadır (%50'ye yakın).
== Nusayrilerin Etnik Kökeni ==
Nusayrilerin etnik kökeni üzerinde duranların başında Tankut gelir. Tankut eski [[Türk]] topluluklarının inançlarından iz taşıdıklarından hareketle Nusayrilerin Türk olduklarını iddia eder. Bu görüşü Önder de destekler. Önder, yerli ve yabancı antropologların Nusayrilerden elde ettikleri kafa endisi, dil ve kültürel özelliklerine dayanarak, bu gurubun [[Türk]] olduğunu savunur.
Andrews, Aringberg Laonatza ve Olsson gibi araştırmacılar, Nusayrilerin [[Arap]] etnik kökene sahip olduklarını savunmaktadırlar. Nusayrilerin büyük çoğunluğu da (% 99,5) kendilerini Arap Alevisi olarak tanımlarlar. Güler, Sönmez, Rande ve Reyhani gibi araştırmacılar da bu görüştedir. Çünkü Hüseyin Türk'ün Hatay'da yaptığı alan çalışmasında ''Nusayrilere kendinizi ne olarak tanımlıyorsunuz?'' sorusuna verilen yanıtlarda da bu sonuç çıkmıştır. Ama az da olsa Arap Aleviliğine [[Türk]], [[Kürt]] ve [[Çerkez]] halkdan da karışan olmuştur.
== Dil ==
[[Ana dil]]leri [[Arapça]]'dır. Suriye'deki [[Gebel]] ve [[Ansari]]'ye bağlı [[Süryani]] / [[Lübnan]] [[lehçe]]si.
Yaşlı nesil hâlâ [[Arapça]] konuşmaktadır. (Andrews, 1992: 215)
[[Türkiye]]'de ise [[Hatay]]'ın katılmasından ([[1939]]) sonra doğmuş olan daha genç nesil tarafından [[Türkçe]] konuşulmaktadır.
Bugün [[Arapça]] ile [[Türkçe]]’nin bir karışımı konuşulur. (Andrews, 1992: 216)
== Din ==
=== İnanç ===
[[İsmailiyye]], [[Dürzîlik]], [[Hıristiyanlık]] ve [[Suriye]]'nin yerel inançların birleştirildiği düşünülmektedir.{{fact}}
Sadece kendilerinin [[Ehl-i Beyt]] inancında olduğunu söylerler. [[Anadolu Aleviliği]] ve [[Caferiyye Şiiliği]]ne [[itikad]]i yönden kesinlikle benzememektedir.{{fact}}
Nusayriler, [[hayvan]]ların ve [[kadın]]ların [[ruh]]larının var olmadığına inanırlar.{{fact}} Bu sebeple Nusayrilerin [[itikad]]i inanışları [[erkek]]lerden oluşan topluluk içindeki sırlardan ibarettir.{{fact}}
Nusayrilere göre [[Kur'an]]'ın iki manası vardır.{{fact}} Gizliliği anlayamayanlar için [[zahir]]i (yani yüzünden okunan mana) geçerlidir. Ancak Nusayriler, [[İsmailiyye]] öğretisi gereği [[bâtın]]i tevillere göre hareket ederler.{{fact}}
Dolayısıyla [[Kuran-ı Kerim]]'e bir [[Sünni]] ya da [[Şii]] [[din]] adamının hiçbir zaman yükleyemeyeceği manaları verebilirler.{{fact}}
[[İçki]] [[haram]] değildir, sadece erkekler için söz konusu olan [[reenkarnasyon]] [[din]]in temel inancını oluşturur, [[namaz]] şekillerle değil sadece [[dua]] ile kılınır gibi anlamları [[Kur'an]]'dan çıkardıklarını söylerler.{{fact}}
[[Allah]]'ın bazen [[insan]] sıfatıyla ortaya çıktığına ve onun en son [[Dünya]]'ya geldiği zamanki sıfatının [[İmam Ali]] olduğuna inanırlar.{{fact}}
Nusayriler, [[insan]]lık tarihinin yedi kademesini gerçekleştiren "[[Sâmet]]" (susan)'i "Nâtık" (konuşan)'ın üstünde tutarak [[Ali (halife)|Ali]]'yi "[[Sâmet]]", [[Muhammed bin Abdullah|Muhammed]]'i "Nâtık" ve [[sahabe]]lerden [[Selman-ı Farısi]]'yi "kapı" olarak tanırlar. Bunların baş harfleri [[Ayn]] '''ع''', [[Mim (harf)|Mim]] '''م''' ve [[Sin (harf)|Sin]] '''س''' i önemserler. Ayrıca bu üçlü [[Ay]], [[Güneş]] ve [[gökyüzü]] olarak da bilinir.{{fact}}
==== Reenkarnasyon İnancı ====
Sadece erkekler için söz konusu olan [[tenasüh]] inancı dinin temel inancını oluşturur. Önceki hayatta [[sevap]] kazananların insan olarak ve kötülükleri işleyenlerin ise hayvan olarak tekrar Dünya'ya geleceğine inanırlar.{{fact}} Nusayrilere göre [[Cennet]] ve [[Cehennem]] bu Dünya'dadır, yedi defa Nusayri inancıyla Dünya'ya gelen inançlı bir Nusayri gökyüzünde yıldız olarak mutlak iyiliğe (rahmete) kavuşacaktır.{{fact}}
==== Sır
Dinin şekillendiricisi olarak [[ashab]]dan [[Selman-ı Farisi]] kabul edilir. [[Din]], temelinin ne zaman ortaya çıktığı belli olmayan bir ''sır'' üzerine şekillenir. [[Arap alfabesi]]ndeki üç [[harf]]le simgelenen sır, genel halk tarafından dahi bilinmez. Bu sırrı bilmek için ermek, ''"eve giden yola"'' gitmek gerekir. Bu sırrın yanı sıra, ibadetde gizlilik içinde yapılır.{{fact}} [[Hatay]] bölgesinde eski [[çağ]]da yaygın bir "sır dini" olan Mithras öğretisinden günümüze ulaştığı düşünülebilecek bir saklı öğreti üzerine inanç biçimlenmiştir.{{fact}}
=== Nusayrî
Diğer birçok itikadî fırkada olduğu gibi Nusayrilik de kendi arasında çeşitli fırkalara ayrılmıştır. Bunlar genel olarak dört kola ayrılmışlardır ki, bunlar; Haydariyye, Şimaliyye (veya Şemsiyye) Kilaziyye (veya Kameriyye) ve Gaybiyye'dir. Ancak bunlar, esas itibariyle, Şimaliyye ve Kilaziyye olmak üzere iki ana kol halinde yaygınlık kazanmışlardır.<ref name="ref825" />
Ali'nin bulunduğu yer konusunda üç gruba ayrılırlar. Haydariler'e göre Ali, göktedir. Güneş Muhammed'i, Ay da Selman'ı temsil eder. Şimalilere göre Ali, Güneş’te oturmaktadır. Bu yüzden bunlara ''"Şemsiler"'' de denilmektedir. Semadaki büyük yıldızlar da Nusayrîlerin ukkâli’nin ruhlarıdır. Bu nedenle Nusayrîler, Güneş’in doğuşu ve batışı zamanında Güneş’e ve yıldızlara hürmet gösterirler. Dualarında ihtiyaçlarını, görünen yıldızlar hürmetine en iyisinden isterler. İkinci kol olan Kilazilere göre ise Ali'nin yeri Ay'dır. Bu yüzden bunlara da ''"Kameriler"'' ismi verilmektedir. <ref name="ref825" />
=== Nusayrîlik'te
Nusayriliğin görüşleri incelendiğinde, inançlarının İslâm’dan kaynaklanmakla beraber tamamen batınî yorumlara dayandığı görülmektedir. Hatta görüşlerinde zaman zaman Hıristiyan kültürünün izleri görülebilir. Bu sebeple ibadet anlayışları bakımından fırka temel İslamî ibadetleri, genel kabulden farklı olarak, kendi batınî anlayışlarına paralel biçimde tevil eder.
==== Namaz ====
Nusayriler, [[namaz]]larını kılmak için bir [[cami]]de toplanırlar.{{fact}} Burası, günümüz anlamıyla bir [[cami]] de olabilir, bir [[türbe]] de, hatta birinin evi dahi olabilir.{{fact}} "Namaz" [[Sünni]] ya da [[Şia]] anlayışındaki [[namaz]]la ilgisizdir.{{fact}} Soyla babadan oğula geçen "[[şeyh]]"lerin önderliğinde erkeklerin toplanıp [[dua]] ettikleri bir törendir.{{fact}} [[Secde]] ya da [[rükû]] gibi [[namaz]] biçimleri bulunmaz.{{fact}} [[Namaz]]dan önce [[abdest]] alınmaz.{{fact}} [[Kâbe]]'ye dönmek gibi bir şart da bulunmaz. {{fact}}"[[Namaz]]" için [[cami]]de toplanma şartı da yoktur.{{fact}} [[Namaz]] kılınacak yer bir ev ya da temiz olan herhangi bir yer olabilir.{{fact}}
Bu fırkaya göre ibadetleri başında ''"batınî namaz"'' yahut kısaca ''"namaz"'' adı verilen ibadet gelmektedir. Bu da ferdi ve kolektif olarak iki şekilde yerine getirilir. Namaz; Ali'ye açılan kalbin niyazı anlamında anlaşıldığından, özel bir mekâna, camiye ihtiyaç duyulmadığı gibi, her hangi bir tarafa yönelme yahut özel bir duruş da söz konusu değildir. Namazdan önce abdest alınmaz. Namaz sesle yapılan bir ibadet olup, sadece duadır. Namazın başında ''"Ali, Muhammed ve Selman'ı yüceltiriz."'' demek, namazı eda etmek olarak anlaşılır. Ayrıca Ali, Hasan, Hüseyin ve Fatır (Fatıma) isimlerini anmak da beş vakit namaz sayılır. Namazın temel şartları beş seçkini (Muhammed, Fâtır (Fâtıma), Hasan, Hüseyin ve Muhassin) bilmek, dua esnasında gülmemek ve konuşmamak, [[Abbasi]] rengi olduğu için siyah takke giymemek, gizliliğe riayet etmek ve namazı "''Ey yüce, büyük ve arıların efendisi Ali, bize merhamet et.''" diyerek bitirmektir. Namazın sayısı yine beştir ve beş masuma tahsis edilmiştir. Namazda [[Mekke]]'ye dönmek şart değildir. Öğleye kadar Güneş’in doğuş yönüne, öğleden sonra ise batıya doğru yönelinir. Bu namazın kılınması, mahiyet itibariyle, [[Kur'an-ı Kerim]]'den [[Fatiha]] ve [[İhlâs]] [[sure]]leri ile öteki bazı kısa sureler, [[Kitâbü'l-Mecmû]]'daki sureler ve kuddâs adı verilen özel bazı duaları okumaktan ibarettir.<ref name="ref996" />
Satır 73 ⟶ 151:
==== Oruç ====
Namaz gibi [[İslam]]'ın diğer temel ibadetlerini de tevil eden Nusayrîlik'te, söz gelimi oruç, [[İslam peygamberi]]'in babası Abdullah'ın sessizliğini temsil eder ve fırkaca kutsal sayılan sırları başkalarından gizlemek anlamına gelir. Zekât, Selmân-ı Farisî'yi temsil eder ve dini öğrenip aktarma anlamına gelir. Bununla birlikte fırkanın iç işleyişinde zekât çeşitli vesilelerle merasim sonrası şeyhe verilen paradır. Haccın manası ise, fırkaca kutsal sayılan kişi ve yerleri ziyaret etmeyi sembolize eder ve bilinen hac ibadetiyle bir ilgisi yoktur. Nusayrîlik'te ziyaret yerleri çok önemlidir. Buralar beyaza boyanır ve aynı zamanda ibadet yerleridir. Ziyaret yerleri ya su kenarlarında ya da ağaçlık yerlerdedir. Bu anlayışları eski [[Fenikeliler]]'den kalan bir inançtır.<ref name="ref825" />
=== Nusayrîlik'te
Nusayrîler'de, şeyhler tabir edilen din işlerini organize eden dört ayrı sınıf vardır ki, bunlar onlara göre büyük önem arz etmektedir. Bunları da sırasıyla şöyle sıralayabiliriz:
==== Büyük
Ali'nin yeryüzündeki gölgesi durumunda olup, geniş ve büyük bir otoritesi vardır. İnsanüstü gücü bulunduğuna inanılır, bu yüzden büyük itibar görür. Vazifesi, şeyh ve imam adaylarını seçmektir. Her bölgede ancak bir büyük şeyh bulunur.<ref name="ref825" />
Satır 90 ⟶ 169:
Daha alt tabakadan görevlilerdir.<ref name="ref825" />
=== Nusayriliğe
Kadınlar bu mezhebe giremezler, çünkü onlar sır saklayamazlar. Bu sebeple Nusayriler inançlarını kadınlara bildirmezler. Erkekler ise mezhebe girmekle yükümlüdürler. Erkeklere bu inançlar, 19 yaşında öğretilir. Bundan sonra öldürülseler bile bu sırrı kimseye söylemeyeceklerine yemin ederler. Giriş için, esas şart ana-babanın Nusayri olmasıdır. Erkek, sağlığı yerinde, 8-10 yaşından büyük ve ölümle karşı karşıya kalsa bile sır saklayabilecek kabiliyet ve olgunlukta olmak da Nusayriliğe giriş için gerekli şartlardandır. Nusayriliğe girmenin şartlarına haiz olup, Nusayri inanç ve sırlarını öğrenen ve Nusayri ibadetlerini yerine getiren Nusayrilere ukkâl (akıllı) Nusayriler denir. Nusayri soyundan gelip de Nusayri inanç ve sırlarını öğrenmeye haiz olmayan veya haiz olup da bu sırlar kendisine öğretilmeyen ya da bu inanç ve sırları bilmeyen Nusayrilere ise cuhhâl (cahil) Nusayriler denir.<ref name="ref825" />
=== Nusayriliğe
Nusayriliğe girişte şehadet kelimesi; "Nusayri dininden, Cundebî görüşünden, Cunbulanî tarikatından, Hasibî akidesinden, Cillî inancından, Meymunî fıkhından olduğuma şehadet ederim." şeklinde söz söylenerek yerine getirilir. <ref name="ref996">Büyükkara, Prof. Dr. Mehmet Ali: "İslam Mezhepleri Tarihi" sayfa 156. Anadolu Üniversitesi Yayınları Eskişehir, Eylül 2010 ISBN:978-975-06-0738-7</ref>
=== Nusayriliğe Giriş Töreni ===
Nusayriliğe giriş birkaç merhaleden oluşmaktadır.
Nusayriliğe giriş töreni genel olarak aşağıda sıralanan üç merhaleden oluşmaktadır.
==== Ön
Mezhebe girecek yaşa gelen çocuğu babası, güvendiği bir Nusayri’ye götürür ve ona tavassut etmesini ister. O şahıs onun manevi babası haline gelerek onu iyice tanır. Çocuğun durumu hakkında şahitler ve şeyhin huzurunda teminat alınır, çocuk eğer sır verirse öldürülür. Daha sonra o kişi çocuğun eğitimini sağlar. Müslümanların gözünde iyi bir Müslüman intibası bırakmak için namaz kılıp, oruç tutmasına özen göstermesi istenir. Zira bu safhada o çocuk bir nevi ilk imtihandan geçmektedir.<ref name="ref825" />
==== Birinci
Bu ön hazırlık safhasından sonra çocuk, "Meşveret Cemiyeti" adı verilen bir toplantıya alınır ki, bu toplantı şeyhin veya ileri gelen bir Nusayri’nin evinde yapılır. Çocuk içeri alınır ve nefsini alçaltma, itaatkâr olmanın bir nişanesi olarak, şeyhin ve orada bulunanların ayakkabılarını başına koyar. Ulûhiyet sembolü olan bir kadeh şarabı içtikten sonra, o, "Abdu'n-Nur" (Nurun kulu) adını alır. Bu arada '''ع''' (ayn), '''م''' (mim), '''س''' (sin) harfleri, manaları anlatılmadan bir mühür şeklinde tekrar ettirilir, tekrar el ve ayaklar öpülür. Sonunda da bu merasimin ay, gün ve senesi kaydedilir.<ref name="ref825" />
==== İkinci
İlk merhaleden kırk gün sonra yapılan bu toplantının adı "Melik Cemiyeti"dir. Çok zengin ve görkemli bir toplantıdır. Nakip, çocuğa tekrar bir kadeh içki sunar ve '''ع''' (ayn), '''م''' (mim), '''س''' (sin) harflerinin sırrını öğreterek bunları her gün 500 defa tekrar etmesini emreder. Bu arada "Kitâbül-Mecmu"dan da bazı bölümler kendisine öğretilir.<ref name="ref825" />
==== Üçüncü
Bu ikinciden daha görkemlidir. Nusayriliğe giren çocuk eğer ileri gelen bir aileden veya şeyh ailesinden birisi ise ikinciden yedi ay, eğer halktan birisi ise dokuz ay sonra icra edilir. Geniş bir salonda yapılan bu merasim bir hayli kurallara bağlıdır. Salonda ortada büyük şeyhi temsilen bir imam oturur, sağında nakip, solunda ise necip vardır. Bu şekil aynı zamanda '''ع''' (ayn), '''م''' (mim), '''س''' (sin) harflerini yani Ali, Muhammed, ve Selmân-ı Fârisî üçlüsünü temsil etmektedir. Bu üçlü sembolize sistem Hıristiyanlıktaki "Baba-Oğul-Ruhul-Kudüs" sistemiyle açıklanır. Ayrıca Selman'dan sonra beş tane de eytam vardır ki, bunlar; Mikdad b. el-Esved (Tabiat olayları ve zelzeleyi yürütür.), Ebû Zerril-Gifâril-Gifâri (Yıldızların hareketini idare eder.), Abdullah b. Revâha (Canlıların hayatlarıyla uğraşır.), Osman b. Maz'un (Rızık ve hastalıklarla uğraşır.) ve Kanber b. Kadân ed-Devrî (Ruhları cesetlere gönderir). Bu beş eytam, aynı zamanda beş büyük yıldızdır.
==== Son
Nakibin sağında da havarileri temsilen on iki kişi bulunur. Necibin solunda ise yirmi dört kişi yer almaktadır. Bu kişiler Kitab ul-Mecmu'nun beş defa tekrar edildiğine şahitlik ederler. Merasimin başında imam tekrar, sır saklayacağına dair söz ister, havariler de onun sözüne şahitlik ederler. Bu sırada on iki havari önlerindeki on iki bardaktan birer yudum içki alırlar, aday da alır ve böylece ulûhiyete erilmiş olur. Nusayriliğe göre, gök gürültüsü ve şimşek çakması Ali’nin adının anılmasıdır. Üzüm çubuğu kutsaldır. Nusayriler onu bir nur gibi görürler. Ayrıca Nusayrilere göre şarap, ulûhiyetin sembolüdür ve kutsaldır. Bundan dolayı şarabı ve şarabın aslı olan üzüm asmalarını aşırı bir şekilde yüceltirler.<ref name="ref825" />
Nusayrilere göre, ilk üç halife ile birlikte bir kısım [[sahabe]] ([[Aişe bint Ebu Bekir|Ayşe]], [[Talha]], [[Zübeyr]] vb...), [[Muaviye]], [[Yezid]] ve [[Haccac]] da [[Şeytan]]ın sembolleridir ve lanetlidirler. <ref name="ref825" />
===
'''1.''' Fıtr (Ramazan) <ref name="ref825" /><ref name="ref996" /><ref name="ref117" />
|