Yalvaç (anlam ayrımı): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
CarsracBot (mesaj | katkılar)
k Bot değişikliği Ekleniyor: nl:Yalvaç
Değişiklik özeti yok
1. satır:
Resul. Peygamber. Tanrının habercisi. Kitap getirmiş olan elçi. Türkler tarih boyunca değişik dinlere ve bunların farklı mezheplerine tabi olmuşlardır. Ama başlıca; Budizm ve onun Lamaizm mezhebi, Maniheizm, Hristiyanlık, Musevilik ve İslam (Sünni ve Alevi mezhepleri) en fazla rağbet görmüş dinler olarak sayılabilir. Bunun sonucunda her birinden değişik unsurlar alınarak Türk kültürüne katılmış ve her dinin kurucusu / yalvacı değişik anlatılarda yer almıştır. Elbette ki, kültürel anlamda benzer kavramlar daha büyük bir hızla yerleşmiş ve bütünleşmiştir. Örneğin Mani dinindeki Aydınlık ve Karanlığın ezeli ve ebedi savaşı (Türkçe’de Yaruk ve Karanuk adlı iki güç olarak yer bulmuştur,) kültürümüzün diğer öğeleriyle hızla uyum sağlamıştır. Türkler en son olarak İslam dinini kabul etmişler ve bu din tüm Türk Dünyasının ortak değerlerinden birisi haline gelmiştir. Elbette ki başka dinler de değişik yoğunluklarda ve farklı Türk toplulukları içerisinde varlığını sürdürmektedir. Ancak şu an için ortak kültürel payda olarak İslam dininin varlığı yadsınamaz bir gerçektir. İslama göre Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak birincil ve en önemli koşuldur. Bundan sonra da Hz. Muhammed’in onun elçisi olduğuna, ardından da Tanrının gönderdiği (Kuran-ı Kerim’de adı ister sayılmış olsun isterse olmasın) diğer tüm elçilere iman etmek gerekir. Kelime-i Şehadet “Tanıklık Sözü” şu şekildedir:
* [[Yalvaç, Isparta|Yalvaç]], Isparta'nın bir ilçesi
* [[Peygamber|Yalvaç]], peygamber
 
“Tanıklık ederim ki Allah’tan başka tanrı yoktur. Ve yine tanıklık ederim ki Muhammed onun kulu ve yalvacıdır.”
{{yerleşim yerleri (anlam ayrımı)}}
{{kişi adları (anlam ayrımı)}}
daha fazla bilgi için www.ispartada.gen.tr
 
İslam ile birlikte bu dinin yoğun bir biçimde kültürümüze etkisi olmuş ve tüm kavramları yerleşmeye düşünce dünyasına hakim olmaya başlamıştır. Fakat geçmişteki birikimlere uygun ve uyumlu olan her şey daha hızlı kabul görmüştür. Bu bağlamda İslam dinindeki bazı Peygamber kıssaları diğerlerine nazaran halk kültürünü daha fazla etkilemiştir. Çünkü bu kıssalardaki bazı özellikler zaten geçmişten beri var olan başka anlatı öğelerini çağrıştırmaktadır. Kısaca değinilecek olursa, bazı Peygamberlerin hayatlarında yer alan halk kültürümüzdeki anlatılarla bütünleşen olaylar şunlardır.
[[nl:Yalvaç]]
 
- Hz.Muhammed (Arapça Muhammad, ayrıca Mahmud ismiyle de bağlantılıdır): Özellikle Miraç kavramı halk ve tasavvuf edebiyatında geniş yer tutar. Miraç, bazen yanlış veya eksik olarak salt göğe yükselme olarak ele alınmıştır. Yükselirken kullandığı Burak adlı binek önemli bir yer tutar halk edebiyatımızda.
 
- Hz. Musa (İbranice, Mose; Arapça Musa): Denizi, asası ile yere vurarak ikiye yarması. Ayrıca asasının bir ejderhaya dönüşmesi ilgi çekicidir.
 
- Hz. İsa (İbranice, Yeşu; Arapça Isa): Körlerin gözlerini açması, daha beşikteyken konuşması, ayrıca annesinin kendisine babasız hamile kalması önemlidir. Anadolu’da Ese olarak da söylenir.
 
- Hz.Nuh (İbranice Noah): Tufan ve insanlığın atası olarak ortaya çıkışı. Büyük Tufan, Anadolu, Mezopotamya ve Ortadoğu’da Sümerlerden beri yaygın ve ortak bir anlatıdır. 950 yıl yaşadığı söylenir. Tufan’da dev bir gemi inşa etmiştir.
 
- Hz.İbrahim (Asurca ve Akkadça Abraham, İbranice Avraham): Ateşe atılması ve ateşin onu yakmaması. İbrahim Peygamber ayrıca Sümer kökenli olarak kabul edilir ve Türklerin ataları arasında sayılır. İlk adı Avram (Abram)’dır. Kabe’yi inşa etmiştir. Ayrıca eşinin ayağını yere vurarak kutsal suyu (Zemzem) çıkartması da yine Türk kültürü açısından çok ilgi çekici bir konu olmuştur.
 
- Hz.Süleyman (İbranice Şalomo. Batı dillerine ise Salomon olarak geçmiştir): Kuşlara ve rüzgarlara hükmetmesi. Hayvanlardan oluşan orduları vardır. Hayvanlarla konuşması da yine diğer ilgi çekici bir kavram olarak yer alır.
 
- Hz.Yusuf (İbranice Yosef): Kuyuya atılması ve rüyaları yorumlaması. Kuyular Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Rüyasındaki gök cisimleri de dikkat çeker.
 
- Hz.Yunus (İbranice Yonas): Dev bir balık tarafından yutulması. Kavmini terk ederek bir gemiye binip ayrılmış, ancak yolda dev bir balık kendisini yutmuş fakat kurtulmuştur.
 
- Hz.Davud (İbranice David): Demircilik sanatını yapması. Demirciliği en yetkin biçimiyle yapabilmektedir. Demiri eliyle şekillendirebildiği söylenir.
 
- Hz.Lokman (Arapça Lukman): İslam inancında bilge ve hikmet sahibi birisidir. Ölümsüzlüğü aradığı söylenir. Hekimlerin piridir. Bilinmedik diyarlardaki otlardan ilaçlar yapar.
 
- Hz.Eyüb (İbranice Iyyob): Bir mağarada, dermansız bir hastalık nedeniyle çile çekmiş, daha sonra Tanrı tarafından bahşedilen kutsal bir suyun sayesinde iyileşmiştir.
 
Ayrıca Ashab-Kehf kıssası mağaralarla ilgili olarak önemli bir yere sahiptir. Bir mağarada çok uzun yıllar uyuyarak daha sonra uyanan gençler ve köpekleri anlatılır.
 
<big>'''Etimoloji'''</big>
 
Yalvaç: (Yal). Yalvamak fiilinden gelir. Yakarmak, haber vermek anlamlarını taşır. Yal Moğolcada cezalandırmak demektir.
(Bakınız: YALVAMAK)
 
Kaynak: Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt