II. Şâban

Memlük sultanı
(Zeyneddin Şaban sayfasından yönlendirildi)

Zeyneddin Şaban tam kunyesiyle Malik Mansur Alaeddin Alí Bin Şaban Bin Hasan Bin Muhammed Bin Kalavun (d. yak. 1351 - ö. ?) Sultan Ebu Maali Hasan'in oğlu ve Sultan Kalavun'un torunu olup 1363'te Emir Yelboğa el-Ömerî tarafından hazırlanan bir darbe ile tahttan indirilen amcası Selahaddin Muhammed yerine yaklaşık 12 yaşında iken tahta geçirilen ve 1363 - 1377 döneminde saltanat süren Türk kökenli Bahri Hanedanı'ndan Memluk Devleti hükümdarı.[1]

Zeyneddin Şaban
Mısır Memlûk Sultanı
Hüküm süresi1363-1377
Önce gelenSelahaddin Muhammed
Sonra gelenAlaeddin Ali
Doğumyak. 1351
Ölüm1377
Tam adı
Melik Mansur Alaeddin Alí Bin Şaban Bin Hasan Bin Muhammed Bin Kalavun,
HanedanBahri Hanedanı
BabasıEbu Maali Hasan

Yaşamı değiştir

 
Zeyneddin Şaban döneminde bastırılmış bakir 1 Fals sikkesi

Sultan Zeyneddin Şaban tahta geçtiğinde 12 yaşında yetişkin olmadığı için devlet iktidar gücünü üzerine almadı. Son Bahri sultanlarının geleneğine göre esas devlet gücü Moğol asıllı Atabegi olan Yelboğa el-Ömerî'nin elindeydi. Mısır hala 1348/1349 yıllarında geçen ve halkın 1/3'ünü öldüren büyük veba salgınının etkilerinden kurtulamamıştı.[1]

Yeni bir Haçlı Seferi hazırlığı değiştir

Mısır'da Bahri sultanları ardı ardına değişmekte iken Hristiyan Avrupa'da bir yeni Haçlılık hevesi kendini göstermişti. Bizans İmparatoru V. İoannis Hristiyanları birleştirip doğuya yöneltmek için İtalya'ya gitmişti. Bundan etkilenen Avignon'da kuşatma altında bulunan Papa VI. Innocentius yeni bir Haçlı seferi için 1357'de Kıbrıs Krallığı, Venedik Cumhuriyeti, İzmir ve Rodos'ta üslenmiş Hospitalier Şövalyeleri'nden oluşan yeni bir Hristiyan ülkeler koalisyonu kurmuştu. Bu seferi hazırlamak için "Piyer Tomas" adlı bir papaz atanmış ve bu papaz bu Haçlı Seferinin önce Mısır Memluklu Devleti ve özellikle İskenderiye üzerine yönelmesi için tüm organizasyon gücünü odaklamaya başlamıştı.[1]

Bu Haçlı Seferi donanma ve ordusuna komuta edecek kişi olarak Lüzinyan Hanedanı'ndan Kıbrıs Kralı olan I. Peter tayin edilmişti. Hazırlıklar sona ermekte iken Girit'te çıkan bir isyan bu seferi geciktirdi. Sonunda Haziran 1365'te I. Peter Venedik'ten aldığı donanma desteği ile ayrıldı. Venedik sağladığı destek filosunu şartlı vermişti. Venedik-Memluklu ticaretinin merkezi olan İskenderiye'ye hucum edilmeyecek ve Venedik-Memluklu ticaretine zarar verilecek hücumlardan kaçınılacaktı. Ama talana göz dikmiş olan I. Peter ve Haçlı birlik komutanları dostlarına verdikleri sözleri tutmayı bir fazilet saymamaktaydılar.[1]

Haçlıların İskenderiye'yi işgali ve talanı değiştir

I. Peter'in Haçlı ordusunu taşıyan filo Rodos'a vardığında İskenderiye hücum etme kararı alındı. Filonun Venedikli kaptan ve tayfaları talandan pay almakla şartıyla bu karara karşı gelmediler. 150 gemiden oluşan filo 3 Ekim 1365'te İskenderiye limanı önüne geldi. Haçlı ordusu 1.400'u atlı süvari olan 10.000 askerden oluşmaktaydı. Karaya çıkma ertesi güne ertelendi. Bu kısa dönemde İskenderiye müslümanları organize olmaya vakit buldular. Ertesi gün Haçlılar karaya çıkmaya başlayınca büyük bir okçu hücumu ile karşılaştılar. Fakat İskenderiye halkı iyi organize edilmemişti ve şehirde çok az sayıda asker bulunmaktaydı; fakat sayıca üstündüler. Birçok Haçlı asker geri çekilmek istemekteydi; ama I. Peter şehri işgal etmeye çok azimliydi. Sonunda özellikli karaya çıkarılan Haçlı süvari birlikleri tarafından şehrin direnişi kırıldı. Şehrin savunucuları kaçmak zorunda kaldılar.[1]

İskenderiye'yi ele geçiren Haçlılara 1 hafta şehri talan etme izini verildi. Haçlılar da halkın mal ve mülkü yağmalamaya, taşıyamadıklarını yakıp yıkmaya, özellikle fidye verebilecek müslüman halkı esir almaya, veremeyecekleri eziyet edip öldürmeye başladı. Limanda bulunan Venedik gemileri talan edilen mal mülk ve esir edilen İskenderiyeli ile doldu. Haftanın sonunda İskenderiye'de talan edilecek hiçbir mal, ise yarayacak esir edilecek hiçbir kişi kalmamıştı. Şehir harabeye döndürülmüştü. Haçlı filosu limandan ayrıldı. Birkaç gemi o kadar dolu idi ki fazla ileri gidemeden battı; ama filonun büyük bir kısmı Kıbrıs'a döndü. Birçok esir sonradan fidye toplamak üzere Kıbrıs'a getirilmişti. Venedikliler de ticaretten alamadıkları kârı talandan aldıkları pay ile karşıladıler.[1]

İskenderiye işgalinin sonuçları değiştir

İskenderiye'nin Haçlılar tarafından işgali sırasında Kahire'de bulunan asıl iktidar sahibi olan Emir Yelboğa el-Ömerî, kendine karşı olabilecek bir darbeden korktuğu için Kahire'den ayrılmadı. Fakat Haçlılar talandan sonra şehirden ayrıldıktan sonra İskenderiye'ye geldi. kozmopolitan bir şehir olan İskenderiye'de birçok değişik mezhepten çok sayıda Hristiyan bulunmakta idi. Bunlardan bazıları Haçlı talancılara yardım etmişlerdi ve bazıları ise dinleri dolayısıyla talandan çok az zarar görmüşlerdi. Haçlılar çekildikten sonra İskenderiye halkı bu nedenle tüm Hristiyanlara karşı intikam hırsı ile bir karşı reaksiyon gösterdiler. Haçlıların esir alıp Kıbrıs'a götürdüklerini geri almak için istenilen fidye Hristiyanlardan toplanan ekstra özel vergiler ve bağışlarla karşılanmaya çalışıldı.[1]

Memluklu Mısır ile Kıbrıs arasındaki savaş durumu 1370'e kadar sürdü. Bu dönemde Emir Yelboğa İskenderiye'nin yeniden yapılması için büyük gayret gösterip şehrin nispeten kısa bir dönemde yenilenmesine neden oldu. Ayrıca Emir Yelboğa, Bahri memluklular tarafından o zamana kadar önem verilmeyen deniz gücüne dikkatini çekti. Sonraki yıllarda Mısır'ı doğu Akdeniz'de bir deniz gücü yapacak ve Haçlıların denizden hücumlarını önleyebilecek güçte bir yeni donanma hazırlattı.

Ölümü değiştir

Emir Yelboğa'nın zalimliği Kahire halkının ve kölemenlerin daha da nefretini çekmeye başladı. Sonunda 1377de Emir Yelboğa'nın eski bir kölemeni olan Çerkes asıllı bir memluklu emir olan Emir Berkuk tarafından organize edilen bir memluklu kliği bir devlet darbesi yapmaya koyuldu. Bu darbe devlet güçleri tarafından bastırılmaya başlandı ve Emir Berkuk Suriye'ye kaçtı. Ama bu komplo Sultan Zeyueddin Şaban ve Emir Yelboğa'nın ölümlerine neden oldu.[1]

Zeyneddin Şaban Bahri sultanlari arasında az bulunur nitelikleri ile "yumuşak tabiatı, iyilik ve şefkati" ile tanınmıştı ve ölümü halk içinde bu nedenle çok üzüntü yarattı.[1]

Zeyneddin Şaban'ın 10 yaşındaki oğlu Alaeddin Ali Memluklu Devleti sultanı olarak tahta getirildi. Kaçmış olan Emir Berkuk da dönerek Atabeg göreviyle gerçek devlet iktidarını eline geçirdi.[1]

Kaynakça değiştir

  1. ^ a b c d e f g h i j Clot, André (çev. Turhan Ilgaz) (2005), Kölelerin İmparatorluğu Memlüklerin Mısır'ı, İstanbul:Epsilon Yayınları ISBN 9753317727

Dış bağlantılar değiştir

Siyasi görevi
Önce gelen:
Selahaddin Muhammed
 
Mısır Memlûk Sultanı

1363 - 1377
Sonra gelen:
Alaeddin Ali