Veysî

17. yüzyıl Divan Edebiyatı sanatçısı

Veysî (1561, Alaşehir, Manisa - 1628, Üsküp), şair ve yazardır.

Hayatı değiştir

Veysî’nin asıl adı Üveys bin Mehmed’dir. Hicri 969/Miladi 1561 yılında Aydın vilayetine bağlı Alaşehir kasabasında doğmuştur. Kadı Mehmed Efendi ile şair Makâlî Mustafa Bey’in (ölümü Hicri 992/Miladi 1584) kız kardeşinin oğludur.

İlk eğitimine doğum yeri olan Alaşehir’de başlamış, İstanbul’da Salih Molla Efendi’den mülâzemet almıştır. Hicri 992/Miladi 1584-85 yılında Anadolu sadrı olan Molla Ahmed Efendi’nin sohbetlerine katılmıştır. Vezir Emir Mehmed Paşa’nın Mısır valiliği sırasında divan katipliği görevini üstlenmiştir. Hicri 1004/Miladi 1595-96 yılından itibaren Aksihar, Tire kazalarında kadılık, Aydın Saruhan’da mal müfettişliği yapmıştır. Hicri 1012/Miladi 1603-04 yılında Siroz, Rodosçuk kazalarında görev almıştır. Vezir Ali Paşa’nın Macaristan seferi sırasında ordu kadısı olmuştur. Bir süre Priştine’de görev yapmıştır. Hicri 1019/Miladi 1610-11 yılında Tırhala, Eğriboz ve İnebahtı kazalarını denetlemeye ve vergi tahsiline gitmiştir. Üsküp kadılığına yedi kez getirilip azledilmiştir.

14 Ağustos 1628 (Hicri 14 Zilhicce 1037) tarihinde 68 yaşında iken ölmüştür. Mezarı İstanbul Üsküdar’dadır. Mehmed Süreyya’ya göre mezartaşında “Veysî ki olmuş idi tagazzülde bî-bedel/Ta’yîn-i sâl-i fevtine tarihdir gazel” beyti yazılıdır. Bursalı Mehmed Tahir ise mezarını ziyaret ettiğini ve şu beytin yazıldığını ifade etmiştir: Didi ahbâbın biri târihini/Cân-ı Veysî gitti bâb-ı cennete

Eserleri değiştir

Habnâme (Vakıa-nâme adıyla da bilinir): Miladi 1608 yılında yazılan eserin konusu kısaca şöyledir: Veysi, padişah I. Ahmet ile İskender-i Zülkarneyn’i düşünde görür. Döneminden şikayet eden padişaha İskender, Âdem’den bu yana dünyanın aynı dünya olduğunu, kötülüklerin ancak iyi, ahlaklı ve yetenekli insanların işbaşında olmalarıyla ortadan kalkacağını anlatır.

Dürretü’t-Tâc fî Sîreti Sâhibi’l-Mi’râc: Siyer-i Veysi adıyla da bilinir. Mekke ve Medine adıyla iki bölüme ayrılmıştır. İslam peygamberi Muhammed’in hayatını anlatan eseridir. Türkçe telif edilmiş ilk siyer kitabı olarak kabul edilir. Nev’îzâde Atâyî ve Nâbî’nin bu esere zeyilleri mevcuttur.

Merace’l-Bahreyn: Kâmus sahibi Necmeddin Firuzâbâdî’nin “Sıhah fi’l-Lugat” yazarı Ebî Nasr İsmail ibn Hammâd el-Cevherî’ye ettiği itirazlara cevapları içeren bir eseridir.

Düstûru’l-Amel: Şehâdet-nâme adıyla da bilinen eserin konusu İslamiyetin beş temeline dairdir. Kelime-i şehâdetin bu temellerin en üstünü olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır.

Fütûh-i Mısır: Mısır fetihlerini anlatan bir eseridir. Mısır fatihi Amr ibn Âs’ın olaylarını aktarır.

Dîvân: Zehra Toska ve Fazıl Hoca’nın eserle ilgili yüksek lisans tezleri mevcuttur.

Münşeât: Şeyhülislâm Sun’ullah Efendi’nin şeyhülislâmlığı, Cemâlî-zâde’ye mansıb tevcihi dolayısıyla yazdığı tebrikler ve istidadnamesi, şair Nergisî-zâde ile mektuplaşmaları, yakın dostlarına gönderdiği mektuplar, Şeyhülislâm Mehmet Efendi’ye bayram tebriki, Sünbül Ali Efendi’ye yazdığı af mektuplarından oluşur.

Gurretü’l-Asr fî Tefsîri Sûreti’n-Nasr: Asr suresinin tefsiridir.

Hediyyetü’l-Muhlisîn ve Tezkiretü’l-Muhsinîn: Akâid ve ahlâka dair bir eseridir.

Tevbe-nâme: Zeyniye tarikatının piri Zeynüddîn Hâfî’nin hikmet ve sözlerini içerir.

Bunların dışında kaynaklarda Hicviyye ve Kaside adıyla içeriği verilmemiş iki eserinden de bahsedilir.

Kaynakça değiştir

Dış bağlantılar değiştir