Tartışma:İnorganik bileşik

MİNERALLER

   Doğada hazır halde bulunan, hiçbir canlı tarafından üretilemeyen besinlerdir. İnorganiktirler. Tüm canlı metabolizmalarının düzenli olarak çalışabilmesi için gereklidirler. Bu yüzden hayati önemleri vardır. Canlı metabolizmasında düzenleyici, yapıcı-onarıcı rolleri vardır. Eksiklikleri ya da fazlalıklarında canlı için bazı sorunlara neden olabilmektedirler. Bazı minerallere canlı fazla miktarda ihtiyaç duyarken, bazılarına az miktarda ihtiyaç duymaktadır. Az ya da çok, canlı mutlaka ihtiyacı duyduğu minaralleri karşılamak zorundadır. Minerallerin kendine özgü renk, dilinim, sertlik, parlaklık, özgül ağırlık gibi önemli fiziksel özellikleri görülebilir. Mineraller, vücut içi iyon dengesinin korunmasında, vücut osmotik basıncının dengelenmesinde görev alırlar. Enzimlerin çalışabilmesi için kofaktör olarak kullanılırlar. Diş ve kemik yapısına katılırlar. Sinir ve kas hücrelerinin düzenli olarak çalışabilmelerinde önemli rolleri vardır. Minerallerin kendilerine özgü formülleri vardır. Aşağıda bazı mineraller ve görevleri verilmiştir:

Kalsiyum (Ca):Büyük oranda kemik ve diş yapısına katılır. Kas hücrelerinin kasılıp gevşemeleri esnasında önemli görevleri vardır. Vücudun demiri kullanabilmesinde, hücre zarından madde geçişinde görev alır. Kalsiyum eksikliğinde kemik ve dişlerde zayıflamalar, kas kasılmalarında düzensizleşmeler görülür.

Bakır (Cu): Karaciğerde depolanma özelliği vardır. Doku yenilenmesinde görev alan enzimlerin düzenli çalışmaları için önemlidir. Bağ dokusu ve sinir dokusu için önemlidir.

Krom (Cr): İnsülin oluşumuna, vücudun şeker ve kolesterol seviyesinin dengelenmesinde rol alır. Enzim ve hormon etkinlikleri için önemlidir.

İyot (I): Tiroid bezinin düzenli çalışması için gereklidir. Vücut metabolizmasının düzenli çalışmasında önemli görevi vardır. İyot eksikliğinde tiroid bezinde şişmeler görülür. Buna Guatr hastalığı denir.

Demir (Fe): Kana kırmızı renk veren Hemoglobin adlı demirli protein yapısına katılır. Kas hücrelerinin yapısında görülen miyoglobin adlı proteinik yapının üretilebilmesinde önemlidir. Demir B grubu vitaminlerinin vücutta kullanılabilmeleri adına önemlidir. Demir eksikliğinde kas çalışmalarında düzensizleşme, vücutta halsizlik görülür. Demir eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklardan biri Anemidir.

Magnezyum (Mg): Sinir sistemi ve kasların düzenli çalışabilmesinde önemlidir. Kan şekerinin enerjiye dönüştürülmesinde gereklidir. Diş yapısının korunmasında, sindirim sisteminin düzenli çalışmasında gereklidir.

Fosfor (P): Kemik ve diş yapısına katılamsından dolayı, kalp ve böbrek fonksiyonlarının düzenli çalışmasında etkili olmasından dolayı önemlidir. Daha çok deniz ürünlerinde bulunmaktadır. Tüm canlıların ortak olarak kullanabildiği enerji molekülü ATP yapısına katılmasından dolayı, hücrelerde yönetici moleküller olan DNA ve RNA yapısına katılamsından dolayı hayati önemleri vardır.

Potasyum (K): Sodyum ile birlikte sinir hücrelerinin düzenli çalışmasını, hücrelerde iyon dengesinin korunmasında rol almalarından dolayı hayati önemi vardır.

Sodyum (Na): Sinir ve kas hücrelerinin düzenli çalışmalarında önemli rollari vardır. Hücre zarından madde geçişlerinde önemlidir. Kan basıncının korunmasında sodyumun önemli rolü vardır.

Kükürt (S): Vücudun oksijen dengesinin korunmasında, B grubu vitaminlerinin vücutta korunmasında önemli görevleri vardır.

Çinko (Zn): RNA ve DNA oluşumu ve proteinlerin enerjiye dönüştürülmesi için çok önemlidir. Vücuttaki her hücrede Çinko vardır. Zihinsel fonksiyonlarda,vücudun kendi kendini iyileştirmesi ve yenilemesi gereken durumlarda,kanın stabilizasyonunda, vücuttaki alkali dengesinin korunmasında önemli roller üstlenir. Bu minerale ihtiyaç duyan organlar; kalp,beyin ve üreme sistemidir.

                                                                        12,09,2007
                                                                       Renginar ŞEN