Süleyman Fethi Bey

Türk asker

Süleyman Fethi Bey, (d. 1877, İstanbul - ö. 15 Mayıs 1919, İzmir), Türk asker. Üsküdarlı Fethi Bey[1] veya Şehit Fethi Bey şeklinde de anılır.

Süleyman Fethi Bey

15 Mayıs 1919 günü İzmir'in Yunan ordusunca işgalinin başlamasıyla, Hasan Tahsin'in "ilk kurşun"unun sertleştirdiği bir ortamda, Sarıkışla'da esir alınan Osmanlı askerleri arasında yer almış, Kordon'da ahalinin (özellikle Rum ahalinin) içinde Yunanların tüm zorlamalarına rağmen "Zito Venizelos" diye bağırmayı reddetmesi üzerine 22 süngü darbesi ile öldürülmüş bir Osmanlı subayıdır. Bu olayı Aziz Nesin, "Borçlu Olduklarımız" adlı çocuklara yönelik kitabında öyküleştirmiştir.

Eğitimi ve erken dönem hayatı değiştir

İstanbul'da, Sirkeci'den Gülhane Parkı kapısına doğru gidilirken yolun sağa kıvrıldığı dönemeçte yer alan ve 1950'lerde yolun genişletilmesi için yıktırılan Salkımsöğüt Kadiri tekkesinin 19. yüzyıl sonlarındaki şeyhi olan İzzî Efendi'nin oğlu olarak, Üsküdar'daki evlerinde 1877 yılında doğmuştur. Ailesi Niğde kökenlidir.[2][3]

Askeri okula girmiş, başarılı bir öğrencilikten sonra 1896 yılında, sınıfının onuncusu olarak Harp Okulu'nu bitirmiştir. 1899'da kurmay subay oldu. Askerlik göreviyle Hicaz'da bulundu ve isyancılarla çatışmalara katıldı. Üstün başarılar gösterdi ve yaralandı. 1912'de Harbiye Nezareti'nde müşavir yardımcılığına atandı. 1914'te albaylığa yükseltildi. I. Dünya Savaşı'nda da üstün başarılar ve fedakârlıklarından ötürü nişanlar, madalyalar kazandı. Ancak aldığı yaralar yüzünden hastalandı. 1916 yılında tedavi için Almanya'ya Wiesbaden kaplıcalarına gönderildi.

Süleyman Fethi Bey tedavisinden sonra Türkiye'ye döndüğünde Mütareke dönemi başlamıştı. Dördüncü Kolordu'nun İzmir Askerlik Şubesi başkanlığına atandı.

Ölümü ve hatırası değiştir

15 Mayıs 1919 günü Yunan ordusunun İzmir'i işgal etmeye başladığı sırada, eşi Edibe Hanım'ın telkinlerine aldırmayarak Karantina semtindeki evinden çıkıp işine gitti. Sarıkışla'daki bürosunda iki Yunan subayı ve yanlarındaki erler tarafından tutuklandı. Zorla odasından çıkarılarak ve Yunan askerleri arasından yürütülerek Kordon'daki Pasaport mevkiine getirdiler. Pasaport'taki rıhtım boyunda esir diye getirilmiş başka Türk subayları da tek sıra olarak yan yana dizilmişlerdi ve başlarında Evzon denilen özel kılıkta giyimli Yunan erler de bulunmaktaydı. Yunan savaş gemileri limandaydı. Ayrıca işgalden sevinç duyan yerli Rumlar alanı doldurmuş, bayram havası yaşıyorlar, yapıların damlarına, çatılarına çıkmış, balkonları, terasları doldurmuş halde sevinç çığlıkları atıyorlardı.

Bir Yunan subayı, yanında bir Efzun eriyle, tek sıra dizilmiş olan Türk subaylarından biri önünde duruyor, onlara kollarını yana kaldırtıp indirterek "Zito Venizelos!" yani "Yaşasın Venizelos!" diye bağırmalarını söylüyordu.[4] Kollarını yana kaldırtıp indirtmek özellikle aşağılamak, küçük düşürmek içindi. Bu arada yapıların damlarındaki, çatılarındaki, evlerin balkonlarındaki Rumlar, alanı dolduranlar, alay ederek kahkahalar savuruyorlardı.

Fethi Bey, Yunan subayının dediğini yapmadı. Subay buyruğunu birkaç kez yineledi, ancak Fethi Bey onu duymamış gibi davrandı. Subayın Fethi Bey'in omuzlarındaki albaylık apoletlerini sökmek istemesi üzerine, elini şiddetle iterek, "Onları sen takmadın ki sen sökesin!" diye bağırdı.

Bunun üzerine, Yunan subayının Efzun erine verdiği bir komutla, önce bir, sonra ikinci ve üçüncü bir kez, nihayet toplam yirmi iki kez süngülendi[5] ve sonrasında yere yıkıldı. Eşi Edibe Hanım ve yakınları, İzmir'i işgal eden Yunan birliği komutanından, Süleyman Fethi Bey'i kendilerine vermelerini istediler. Ama Yunan komutanı, yaralı albayı vermedi. Fethi Bey'in yakın dostu Ali Şefik Bey, İzmir'deki Fransız Başkonsolosluğuma başvurdu. Fransız Başkonsolosu'nun yardım ve aracılığıyla Fethi Bey Yunanlar'ın elinden alınabildi ve İtalyan hastanesine yatırıldı. Aynı gece "Makamımı görüyorum!" diye inleyerek öldürüldü.

Süleyman Fethi Bey'in na'şı, dostu Ali Şefik Bey'in Küçük Fettan Sokağı'ndaki evine getirilmiş, ertesi günkü cenaze töreni İzmir'in Türk halkı için bir gövde gösterisi olmuştur. İzmir'deki Emir Sultan Türbesi haziresine gömülmüş, süngü yaralarıyla delik deşik olmuş albay üniforması da sonradan askeri müzeye verilmiştir. 1988'de naaşı Narlıdere Şehitliği'ne taşınmışsa da Eylül 2019'da yeniden eski yerine nakledilmiştir.[6][7]

Ailevi köklerinin olduğu Niğde'de adı bir caddeye ve okula verilmiştir.[8][9]

Kaynakça değiştir

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Şubat 2014. 
  2. ^ Kocal, T. (2022). "Miralay Süleyman Fethi Bey". Karatay Sosyal Araştırmalar Dergisi. Cilt 9. s. 17. 5 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2023. 
  3. ^ Özden, Dursun. "Milli Mücadelede Niğde". milliyet.com. 20 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2023. 
  4. ^ Kocal, T. (2022). "Miralay Süleyman Fethi Bey". Karatay Sosyal Araştırmalar Dergisi. Cilt 9. s. 20. 5 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ekim 2023. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Şubat 2014. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2022. 
  7. ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2022. 
  8. ^ "Süleyman Fethi Caddesi". maps.google.com. Erişim tarihi: 14 Ekim 2023. 
  9. ^ "Süleyman Fethi Ortaokulu". suleymanfethiortaokulu.meb.k12.tr. Erişim tarihi: 14 Ekim 2023. [ölü/kırık bağlantı]