Rukiyye bint Hüseyin

Rukiyye bint Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib (Arapça: رُقَیة بِنت الحسین بن علی بن ابی‌طالب), Dördüncü İslam halifesi ve İslam peygamberi Muhammed'in damadı Ali'nin oğlu üçüncü Şii imamı Hüseyin’in kızıdır. Hüseyin ve destekçilerinden oluşan küçük bir grup, Emevi halifesi Yezid'in (h. 680-683) emriyle 680'deki Kerbela Savaşı'nda katledildi. Sağ kalan kadın ve çocuklar daha sonra esir alındı ve başkent Şam'a götürüldüler. Rivayete göre Rukiyye burada yaklaşık üç yaşındayken öldürüldü. Şam'daki Rukiyye'ye atfedilen türbe, Şiiler için kutsal bir ziyaret yeridir. Hüseyin'in Kerbela olayından kısa bir süre sonra ölen çocuğu bazen Sakine olarak anılır.

Rukiyye bint Hüseyin
رُقَیة بِنت الحسین بن علی بن ابی‌طالب
Doğumh. 57, 17 veya 23 Şaban
Medine
Ölümh. 61, 5 Safer
Şam, Emevî Devleti
Defin yeriRugayye bint Hüseyin Türbesi, Şam,  Suriye
MilliyetArap
Diğer ad(lar)ıFatıma-i Suğrâ (küçük Fatıma)
Dinİslam
Ebeveyn(ler)Hüseyin (babası),
Ümmü İshak bint Talha bin Ubeydullah (annesi)
Akraba(lar)Ali (Dede)
Hasan Bin Ali (Aamcası)
Zeyneb bint Ali (Halası)
Fatıma (Babaanne)
AileEhli Beyt
Rukiyye'nin Şam'da Babü's Sağir Mezarlığındaki türbesi

Ebeveynleri değiştir

şBazı ilk dönem tarihçileri Hüseyin'in yalnızca iki kızı olduğunu belirtti: Fatıma ve Sakina.[1][2][3] Bunlar arasında Sünni yazarlar İbn Sa'd ve Balazuri ve Şii yazarları Müfid ve Tabarsi vardır.[1] Bazı yazarlar Zeyneb'i üçüncü kız çocuğu olarak ekler,[1] [2] Oniki İmamcı İbn Şahraşub ve İmadüddin Taberi.[1] Son olarak, bazıları Hüseyin'in dört kızı olduğunu bildirdi; bunların arasında Şii Bahaeddin el-İrbili ve Sünni İbn Talha Şafii vardır. Bu dört yazar yalnızca Fatıma, Sakina ve Zeyneb'in isimlerini verir.[2] Tanınmış bilge Ibn Funduk dört kızı Fatima, Sakina, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm olarak listeliyor ancak son ikisinin çocuklukta öldüğünü vurguluyor.[1][4] İbn Funduk başka bir yerde Hüseyin'in Fatima, Sakina ve Rukiyye isimli kızlarının hayatta kaldığını yazıyor,[1][2], bu da Rukiyye'nın Ümmü Gülsümle aynı kişi olduğunu öne sürüyor .[4] Fatima ve Sakina dışında kaynaklar bu nedenle farklılık gösteriyor ve bazıları Rukiyye'yi Hüseyin'in kızları arasında sayıyor.[5] Bu isim aynı zamanda bazı anlatımlarda Hüseyin'in savaş alanına gitmek üzere son bir kez ayrılmadan önce ailesi için söylediği veda sözlerinden bahsediliyor, ancak Oniki İmamcı din adamı M. Reyahri bunun aynı zamanda Hüseyin'in Kufa'de öldürülen elçisi Müslim bin Akil'in karısı Rukiyye bint Ali'ye de bir gönderme olabileceğini yazıyor .[6] Rukiyye adı ayrıca, Oniki İmamcı Şiilik'te altıncı İmam Cafer el-Sadık'ın arkadaşı olan Seyf ibn Umeyra Nakha'i'ye atfedilen Hüseyin hakkındaki bir şiirde iki kez geçmektedir, ancak bu şiirin Sayf'a atfedildiği kesin değildir.[2] Rukiyye'nin annesi bilinmiyor.[2] Hüseyin'in Kerbela'dan kısa süre sonra ölen çocuğu bazen Sakina olarak anılıyor.[7][8][9]

Hayatı değiştir

Hicri 57 yılın 17 veya 23 Şaban gününde Medine'de dünyaya göz açtı. Babası Hüseyin'le beraber Mekke'ye ve sonra Kerbela'ya gitti.

Nesebi değiştir

Rugayye'nin babası şiilerin üçüncü imamı olan Hüseyin bin Ali'dir. Bazı kaynaklarda annesinin adı, Ümmü İshak bint Talha bin Ubeydullah zikretmiştir.[10]

Kaynaklarda Rugayye'nin adı şöyle geçmektedir: İbn Fenduk, “Lübabu’l-Ensab” kitabında Hüseyin’in çocukları zikrederken Fatıma ve Sukeyne’nin (Sakine) yanı sıra Rugayye adlı bir kızının daha olduğunu yazmaktadır.[11]

Kerbela olayında bulunması değiştir

Kaynaklara göre Rugayye, Kerbela olayı yaşandığında henüz 3 yaşındaydı. Savaşın tamamladıktan sonra, Ömer bin Sa'd'ın askerleri ona esirlerin arasında 23 aşırı susamış ve aç çocuğu bulunduğunu haber verdiler. Ömer bin Sa'd'ın sulanmalarına izin verdi. Hüseyin'in en küçük kızı payını aldıktan sonra babasını sulamak için şehitlerin yanına gitti. Şeyh Mofid'in rivayetine göre, esirlerin kervanı bir gece Kerbela çölünde kaldı ve Rugayye esirlerin çadırından çıkıp babasının cesedine gitti.[12]

Esirlerle birlikte olan Rugayye, onun hakkında bunlar yazmıştır: Kufe'de Zeynep başı kesilmiş Hüseyin kardeşinin bedeniyle karşılaştığında bazı şiirler okudu ve okuduğu o şiirlerinin bir mısrası bu: “ey kardeşim küçük Fatime ile konuş, neredeyse kalbi pare olacaktır”.[13][14]

Esirlerin Şam'da iken gece yarısı Rugayye babasını rüyasında görür ve durmadan ağlayıp onu ister. Ağlama seslerini duyan Yezid, Hüseyin’in kesik başını ona götürmelerini emreder. Rugayye, babasının kesik başını görünce daha çok bitap düşüp sonunda üzüntüsünden ölür.[15]

Merzarı Şam'ın Hamidiye çarşısı ve Emevî Camii yanında bulunmaktadır.

Ayrıca bakınız değiştir

Galeri değiştir

Kaynakça değiştir

  1. ^ a b c d e f Khameh-Yar 2023.
  2. ^ a b c d e f Mohtaram-Vakili 2015.
  3. ^ Madelung 2004.
  4. ^ a b Reyshahri 2009, s. 383.
  5. ^ Haj-Manouchehri 2023.
  6. ^ Reyshahri 2009, s. 384.
  7. ^ Pinault 1998, s. 78.
  8. ^ Pinault 2001, s. 13.
  9. ^ Nematollahi Mahani 2013, s. 39.
  10. ^ Madelung, “Ḥosayn b. ʿAli i. Life”, Iranica.
  11. ^ İbn-i Fenduk, Lübabu’l Ensab, s. 355.
  12. ^ Tabesi, Rugayye bint el- Hüseyin, s. 52.
  13. ^ Meclisi, Muhammed Bakır, “Biharul-Envar”, c. 45, s. 115.
  14. ^ el-Kunduzi, “Yenabiul Müvedde”, intş. Eş-Şerif er-Rezi, baskı, 1, 1371, ş. c. 2, s. 421.
  15. ^ Taberi, Kamil Behai, s. 523.