Nümeroloji, Okültizm’in bir dalı olup, evrenin sayısal bir kurgu içerdiğini, evrendeki hiçbir şeyin rastlantıya dayanmadığını, her şeyin sayısal bir düzen içinde meydana geldiğini varsayar ve sayılarla ilgili çeşitli analitik ve sentetik çalışmalarla, evrendeki ve olaylardaki gizli yasa ve ilkeleri keşfetmeyi amaçlar.

Pietro Bongo, Numerorum mysteria, 1591

Numeroloji, birçok bilim insanı ve eleştirmen tarafından sahte veya bilimsel temele dayanmayan bir uygulama olarak kabul edilir. İşte numerolojinin neden sahte olduğunu düşündüren bazı nedenler:

  1. Bilimsel Temelden Yoksun: Numeroloji, bilimsel bir temele dayanmayan bir kehanet ve metafizik uygulamadır. Sayıların sembolik anlamlarıyla ilişkilendirilmesi ve bu sembollerin insanların yaşamlarına etki ettiği iddiası, deneysel veya bilimsel bir kanıt olmaksızın ortaya atılmış bir varsayımdır.
  2. İstatistiksel Olmayan Yaklaşım: Numeroloji, sayıları sembolik anlamlara dönüştürürken subjektif bir yaklaşım kullanır. İsimlerin veya doğum tarihlerinin harflere ve sayılara dönüştürülmesi, farklı numeroloji sistemlerine göre değişebilir. Bu da farklı sonuçlar elde edilmesine ve belirsizliğe neden olabilir. İstatistiksel analiz veya kanıta dayanan bir yöntem kullanılmaz.
  3. Kişisel Deneyim ve İnancın Etkisi: Numerolojiye inananlar, genellikle kişisel deneyimlere dayanarak bu uygulamanın etkisini savunurlar. Ancak, kişisel deneyimler ve inançlar bilimsel geçerlilik sağlamaz. İnsanlar, olumlu bir beklentiyle veya kendilerini inandırmaya yönelik bir eğilimle numerolojiye yönelebilirler, ancak bu, bilimsel bir geçerlilik sağlamaz.
  4. Rastlantısal İlişkiler: Numeroloji, genellikle rastlantısal ilişkileri ve yanıltıcı korelasyonları vurgular. Sayıların ve sembollerin anlamlarını manipüle etmek veya yorumlamak kolaydır, ancak bu ilişkilerin gerçek bir nedensellikle ilişkili olduğuna dair bir kanıt yoktur.
  5. Diğer Falsifikasyon Edilmiş Metafizik Uygulamalarla Benzerlik: Numeroloji, astroloji, tarot kartları, el falı gibi diğer metafizik uygulamalarla benzerlik gösterir. Bu uygulamaların da bilimsel temelleri bulunmamaktadır ve sıklıkla sahte veya manipülatif olarak kabul edilirler.

Sonuç olarak, numeroloji bilimsel bir temele dayanmayan, rastlantısal ilişkilere dayanan ve subjektif yorumlamalara açık bir uygulamadır. Bilimsel metodoloji ve kanıtlarla desteklenmeyen bir kehanet veya metafizik uygulama olarak değerlendirilir.

Numeroloji, sayıların sembolik anlamlarını inceleyerek kişilerin yaşamını, karakterini ve geleceğini analiz etmeyi amaçlayan bir kehanet ve keşif yöntemidir. Numeroloji, antik çağlardan beri kullanılan bir uygulama olup, sayıların evrensel bir dil olduğuna ve sayıların insanların yaşamlarında etkili olduğuna inanır.

Numerolojide, sayılar belirli bir enerjiye sahip olarak kabul edilir. Her harf bir sayı değeriyle ilişkilendirilir ve bu sayılar kullanılarak isimler, tarihler veya diğer önemli sayılar analiz edilir. Bu analizler, bir kişinin karakter özelliklerini, yeteneklerini, zayıf noktalarını ve gelecekteki eğilimlerini ortaya çıkarmayı amaçlar.

Numeroloji, genellikle doğum tarihleri ve isimler üzerinde odaklanır. Doğum tarihinin sayısal değerleri, kişinin yaşam yolunu, kişisel yıl döngülerini ve yaşam dönemlerini belirlemek için kullanılır. İsimlerin sayısal değerleri ise kişinin karakteristik özelliklerini ve potansiyelini yansıtır.

Numeroloji, kişisel gelişim, ilişkiler, iş kariyeri ve sağlık gibi çeşitli alanlarda kullanılır. Bir numeroloji uzmanı, kişinin sayısal profilini analiz ederek rehberlik, öngörü ve içgörü sağlayabilir. Ancak numeroloji, bilimsel bir temele dayanmaz ve daha çok bir kehanet ve metafizik uygulama olarak kabul edilir. Herkesin inanç ve değerlerine bağlı olarak numerolojiye farklı bir yaklaşımı olabilir.

Antik Mısır ve Yunan'da nümeroloji değiştir

Nümeroloji bilgilerinin gelecek veya gizli şeyler hakkında bilgi edinmeye yönelik olarak kullanılmasıyla ilgili alana ise aritmansi adı verilir. Antik Yunan ve Kalde’de uygulanan aritmansi ya da aritomansi “sayılar bilimi” denilen nümerolojinin öncüsü olarak görülür. Nümeroloji’nin Batı’daki gelişimi, esas olarak, “sayılar bilimi ilâhî güçler bilimi demektir” diyen Pisagor’la başlamıştır. Pisagor’a göre, evren sayılar üzerine kurulmuş bir sistem olup evrendeki ahenk sayıların bir uyumudur. Fakat sayılar bilimine Yunanlardan çok daha önce Mısır’da önem verildiği bilinmektedir. Nitekim esin kaynağı Antik Mısır bilgeliği olan inisiye Pisagor’un nümeroloji ile ilgili sözlerini Antik Mısır bilgeliğini yansıtan Hermetika’da bulmaktayız: “Mükemmel işleyen evren, sayıların gücüyle düzenlenmiştir.” Sayıların seslerle ilişkilendirilmesi de, tarihçilere göre yine eski Mısır’da başlamıştır.

Antik Mısır’ın İsis misterleri inisiyeleri 22 sayısına çok önem verirlerdi. Yirmi iki sayısını kutsal saydıklarından ezoterik anlamını çok gizli tutmuşlarsa da, dinsel işlemlerde bu sayıyı kullandıkları bilinmektedir. Mısır’ın 22 sırrı, hermetik bilgeliğin Mısır’dan Avrupa’ya geçişiyle Okültizm’de 22 arkan ya da anahtar biçimine dönüşmüştür. Fakat Avrupa’da Okültizm’in ortaya çıkışından çok önce, Mısır’ı ziyaret eden Pisagor bu sayının önemini öğrenmiş bulunuyordu. Nitekim Pisagor matematikteki ünlü “pi” sayısını 22’yi 7’ye bölerek bulmuştur. Bu sayının daha sonra Dante’nin İlâhî Komedya eserinde kullanmış olduğu görülür. 22 gibi 11 ve 33 de nümerolojide “üstad sayılar” olarak kabul edilir.Tradisyonlarda en çok sözü edilen sayılar 1, 2, 3, 4, 5, 7, 12, 22, 40 ve 50’dir.

İbraniler'de nümeroloji değiştir

Fakat harflere nümerik değerler verilerek harflerle sayıların ilişkilendirilmesi alanında en yoğun çalışmaları kabalistlerin yapmış oldukları bilinmektedir. İbrani alfabesini kutsal alfabe olarak gören kabalistlere göre İbrani alfabesinin 22 harften oluşması bir rastlantı değildir. Fenike alfabesi gibi, bu alfabenin de 22 harften oluşmasında eski Mısır'ın hermetik etkisi olduğu sanılmaktadır.

Kabalistler 22 sayı ve harfi 3+7+12 biçiminde üç grupta ele alırlar. Bunlardan 3 temel harf semavi alemi, evrensel kökeni, başlangıcı temsil eder. Sonraki 7 "düalite harfi" "bilinçle idrak edilebilir âlem"in, yani aracı âlemin karşılığıdır. Kalan 12 harf ise duyularla algılanabilir âlemin karşılığıdır. Sayılarla ilgili kabalistik çalışmalar gematria, temurah ve notarikon adları altında üç ayrı uzmanlık alanı oluştururlar.

Araplar'da nümeroloji değiştir

Aslında, Kabalistlerin 3+7+12 biçimindeki üç gruplu sistemi Yahudiler'e özgü değildir, Antik Mısır, Fenike ve eski Etyopya'nın hiyeratik alfabe harflerinde ve Arap alfabesi harflerinde de uygulanmaktaydı. (Arap alfabesi de çok önceleri İbrani alfabesi harflerine denk düşen 22 harften oluşmaktaydı.) Harflere nümerik değerler vererek yapılan çalışmalar, İslam nümerolojisinde ebced hesabı ve cifr ilmi adıyla bilinir. "Allah" sözcüğünün ebced hesabındaki sayısal değeri 66’dır.

Kaynakça değiştir

  • Dharma Ansiklopedi, Dharma Yayınları