Müsned hadis (veya Muttasıl hadis), İslam peygamberi Muhammed’e ulaşıncaya kadar yer alan tüm râvilerin belirtildiği hadis türüne verilen isimdir. Kısacası rivâyet zincirinde herhangi bir atlama yoktur.

Bu hadisler râvilerinin durumuna göre mütevâtir veya âhâd olabilir. Bununla birlikte, diğer mezheplerden farklı olarak, Hanefi Mezhebi'ne göre mütevâtir, âhâd veya meşhûr olabilir; diğer mezhepler meşhûr hadislere âhâd hadislerin altında yer verdiği için (âhâd hadislerin bir alt-bölümü) bu tip bir ayrıma gitmezler.

Kısaca mütevâtir, yalan olması mümkün olmayacak şekilde farklı topluluklarca aynı şekilde ortaya konulan hadise verilen isimken, âhâd bir topluluğun bir râviden veyahut bir râvinin bir topluluk ya da bir diğer râviden naklettiği hadislere verilen isimdir. İtikâd, ibâdet ve muâmelâtta hüccet olan mütevâtir sünnet, mutlaklık arz eder. Mütevâtir sünnetle açıklanmış bir hususa namaz rekatları örnek olarak verilebilir. Âhâd hadisler ise katî (kesin) değil, zannî bilgi ifade ettikleri için ancak ibâdet ve muâmelâtta kullanılabilir. İslam hukukuna göre bu (yani âhâd) hadisleri inkâr eden kişi, örneğin, tekfir edilmez (yani dinden çıkmış sayılmaz) yalnızca bid’atçı olduğu (ehl-i bi'dattan olduğu) kabul edilir. Meşhûr hadisler ise, Hanefilerde mütevâtir ve âhâdla birlikte sayılan, üçüncü gruptur; bununla birlikte daha önce de belirtildiği gibi diğer mezhepler meşhûr hadisleri âhâd hadisler altına almakta ve bu şekilde incelemektedir. Meşhûr hadis peygamberden sadece bir veya iki kişinin rivâyet ettiği fakat özellikle hicrî 2. ve 3. yüzyıllarda ünlenmiş ve genel kabul görmüş hadislere verilen isimdir. Zan mertebesinde bulunsalar da ‘meşhûr’ oluşları sebebiyle ayrı bir yerleri vardır ve örneğin meşhûr hadisleri inkâr eden kişi fâsık sayılır.

Ayrıca bakınız değiştir