Düzenli leff ü neşr

Düzenli leff ü neşr (mürettep), leff ü neşr söz sanatının bir türüdür. Eğer parallelik kurulan öğeler, aynı sıra ilişkisi ile verilirse buna düzenli leff ü neşr denir. Batı edebiyatındaki karşılığı paralelizmdir.

Örneğin;

  • Hakir olduvsa millet, şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher, sakıt olmaz kadr ü kıymetten (Namık Kemal - Hürriyet Kasidesi)
  • İşte gördüğünüz üzere, savaş ve barışa işaret olarak, bir elimizde kan dökücü mızrak, bir elimizde de zeytin dalı var; İkisinden birini seçerek kabul buyurunuz. (Kâmil Paşa)

Leff ü Neşr Nedir? değiştir

Sözlükte “toplama, dürme, bükme” anlamına gelen leff ile “dağıtma, yayma” mânasındaki neşr kelimelerinden oluşan leff ü neşr bedî‘ ilminde cümle öğelerinin kuruluş ve dizilişiyle ilgili, anlama güzellik katan söz sanatlarından biridir değiştir

Bu sanatta önce iki veya daha fazla unsur ayrı ayrı yahut icmâlen zikredilir (leff), ardından bunların her biriyle ilgili öğeler getirilir (neşr). İlk bölümde yer alan öğelerin ikinci bölümdeki unsurlardan hangisine ait olduğu açıkça belirtilmez, bunları tayin etme işi okuyucuya bırakılır. Neşr öğeleri lef bölümü unsurlarını tamamlayıcı ve açıklayıcı nitelikte olur. Lef bölümündeki unsurlar ayrı ayrı zikredilmişse buna "tafsilli leff ü neşr", birden çok (müteaddit) cüz veya unsuru kapsayan bir tek lafız halinde gelmişse "icmâlî (mücmel) leff ü neşr" adı verilir. Tafsilli leff ü neşr de ikinci grupta (neşr) yer alan öğelerin birinci grup (lef) unsurlarının sırasına göre olup olmaması bakımından ikiye ayrılır; sıraya riayet edilmişse "mürettep leff ü neşr", edilmemişse "gayri mürettep leff ü neşr" adını alır. Gayri mürettep olanda ikinci grup öğeler birinci grup öğelerine göre çapraz sıralanmışsa, yani leffin ilk unsuruyla ilgili öğe neşrin sonunda yer almış, diğer öğeler de buna göre dizilmişse buna "ma'kûs leff ü neşr" adı verilir (Türk edebiyatında ma'kûsü't-tertîb). Öğeler hiçbir sıra gözetilmeden karışık sıralanmışsa "muhtelit leff ü neşr" denir (Türk edebiyatında muhtelitü't-tertîb, muhtelifü't-tertîb, müşevveş). Daha çok şiirde vezin gereği ortaya çıkan bu son türü kusur olarak görenler de vardır. Çünkü leff ü neşr sanatı söz dizimine dahil öğelerin belirli nisbetlerde sıralanışındaki uyuma dayanır. Türk edebiyatında leff ü neşr Arap belâgatındaki kurallarıyla yer almış olup bölümlenmesindeki küçük isim değişiklikleri dışında fazla bir fark bulunmamaktadır. Bu söz sanatına "lef" adını veren, onu tanımı ve örneğiyle ilk açıklayan âlimin Müberred olduğu belirtilmektedir

Leff ü neşr yaparken dikkat edilmesi gereken husus, sanat gösterme amacıyla lafzı ön plana çıkararak haşve, gayri mürettep leff ü neşrde de unsurlar arasında zihnî intikalin kolayca sağlanamamasından dolayı ta'kīde ve sû-i îhâma düşülmemesidir. Bu şartlar göz önünde tutulduğu takdirde leff ü neşr makbul olarak söze güzellik katan lafzî sanatlardan sayılır ve söze îcâz vasfı kazandırır.[1]

Kaynakça değiştir

  1. ^ "LEFF ü NEŞR". TDV İslâm Ansiklopedisi. 1 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2024.