Andız[1] ya da andız ağacı (Juniperus drupacea, bazen Arceuthos drupacea olarak da sınıflandırılır), servigiller (Cupressaceae) familyasından, 10–15 m boyunda, Juniperus seksiyonunun Caryocedrus alt seksiyonundan ardıç türü. Doğu Akdeniz bölgesinde, güney Yunanistan, güney Türkiye, Batı Suriye ve Lübnan’da 800-1700 m yükseklikteki kayalıklarda dağılım gösterir.

Andız
Korunma durumu

Asgari endişe altında (IUCN 3.1)
Biyolojik sınıflandırma Bu sınıflandırmayı düzenle
Âlem: Plantae
Bölüm: Tracheophyta
Sınıf: Pinopsida
Takım: Pinales
Familya: Cupressaceae
Alt familya: Cupressoideae
Cins: Juniperus
Tür: J. drupacea
İkili adlandırma
Juniperus drupacea
Labill., Icon. Pl. Syr. 2: 4 (1791).
Juniperus drupacea

Kışın yapraklarını dökmeyen andızın «andız giliği» denilen meyvelerinden «andız pekmezi», odunundan «andız katranı», kozalaklarından da «andız tespihi» yapılır.

Adlandırma değiştir

Türkçede andız ya da andız ağacı adıyla yaygındır. Ardıç türünden olduğunu vurgulamak için bazen andız ardıcı dendiği de olur. Kazdağı göknarı (Abies nordmanniana subsp. equi-trojani) için andız çamı adı kullanılır. Papatyagiller familyasından otsu bitki türüne (Inula helenium) ise andız otu adı verilir.

Arapçada servi ağacı gibi uzun boylu ve konik olmasından ötürü «servi ardıcı» anlamına gelen ar'ar servi (عرعر سوري) adı kullanılır.

Yunancada Latince bilim adından harfiyen çevrilen «drupalı ardıç» (άρκευθος η δρυπώδης) ya da Batı dillerinden çeviri ile «Suriye ardıcı» (συριακή άρκευθος) adları kullanılır.

Avrupa dillerinde daha çok «Suriye ardıcı» anlamına gelen adlar (İngilizce Syrian juniper, Almanca syrischer Wacholder, Norveççe syrisk einer, Fransızca genévrier de Syrie, İspanyolca enebro de Siria) kullanılır.

Morfoloji değiştir

Ortalama 10-15 en fazla 40 m boyunda koni biçimli uzun ardıç türüdür. Gövde 1–2 m kalınlığındadır. Erkek ve dişi ağaçları ayrı olan iki evcikli (dioik) bitkidir. Önce yeşil sonra esmer renkli olan kozalak küremsi ve 20–25 mm çapında.

Dağılımı değiştir

Doğu Akdeniz bölgesinde, güney Yunanistan, güney Türkiye, Batı Suriye ve Lübnan’da dağılım gösterir.

Besin olarak kullanımı değiştir

Türkiye'de Adana yöresinde kozalaklarından acımsı tadı olan «andız pekmezi»[1] yapılır. Antalya Manavgat'ta «andız pekmezi» ya da «enek pekmezi»[2] yapılır.

Tıbbi kullanımı değiştir

Halk tıbbında kullanımı değiştir

Çanakkale ile Balıkesir illerindeki Kaz Dağında kozalağından hazırlanan dekoksiyon astımda içilerek kullanılır.[3] Kahramanmaraş'ta kozalağından hazırlanan dekoksiyon astım ve bronşit için kullanılır.[4]

Antalya Manavgat'ta Dal ve yaprakları kaynatılarak, buğusu hayvanlarda sancıyı kesmede kullanılır. Kozalakları kaynatılıp içilirse öksürüğü keser. Kaynattıktan sonra üzerine bal katıp, tuz atılırsa balgam söktürür. Andız ya da enek pekmezi nefes darlığına ve basura iyi gelir.[5]

Kahramanmaraş'ta ve Karaman'da basur için kullanılır.[6]

Muğla Bodrum'da kozalağı kaynatılıp suyu içilirse idrar yolu ve prostata iyi gelir.[7]

Kaynakça değiştir

  1. ^ a b Prof. Dr. Turhan Baytop (1997), Türkçe Bitki Adları Sözlüğü, TDK yayınları: 578, Ankara, 1997
  2. ^ Yaşar Bulut (2006), Manavgat (Antalya) yöresinin faydalı bitkileri, T.C. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir 2007
  3. ^ Işıl Sarıkan (2007), Kazdağı yöresinin geleneksel ilaçlarının saptanması, T.C. Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İzmir 2007
  4. ^ Serpil Demirci & Neriman Özhatay (2012), An ethnobotanical study in Kahramanmaraş (Turkey); wild plants used for medicinal purpose in Andırın, Kahramanmaraş, Turk J. Pharm. Sci. 9 (1), 75-92, 2012
  5. ^ Yaşar Bulut (2006), Manavgat (Antalya) yöresinin faydalı bitkileri, T.C. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Isparta 2006
  6. ^ Gülin Gürhan & Nurten Ezer (2004), Halk Arasında Hemoroit Tedavisinde Kullanılan Bitkiler-I, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dergisi, Cilt 24 / Sayı 1 / Ocak 2004 / ss. 37-55
  7. ^ Füsun Ertuğ (2002), Bodrum yöresinde halk tıbbında yararlanılan bitkiler14. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002, Eskişehir, Eds. K.H.C.Başer ve N.Kırımer