Akreditif, finansal bir kurum tarafından, ismi geçen lehtara, belirtilen belgeleri ibraz etmesi karşılığında, gene belirtilen miktardaki ödemenin yapılması için düzenlenmiş bir belgedir. Aynı zamanda şartlı bir banka kredisidir. Uluslararası ticarette, vesikalı kredi (documantery credit), kredi mektubu (letter of credit, L/C), vesikalı kredi mektubu (documantery letter of credit), ticari kredi mektubu (commercial letter of credit) gibi çeşitli deyimlerle anılan akreditif, mal bedellerinin ödenmesi konusunda geliştirilmiş özel bir finansman tekniğidir.

Uluslararası ticaret işlemlerinde sıkça kullanılan bu sistemde, ithalatçının ülkesindeki bir banka, ihracatçının ülkesindeki bir banka aracılığıyla belirli bir parayı ihracatçıya, istenilen vesaiki önceden saptanan bir süre içinde ibraz etmesi koşuluyla ödemeyi taahhüt etmektedir.[1] Böylelikle ithalatçı ürünün istediği kalite ve durumda eline geçmesini garanti ederken, satıcı ise, mal bedelinin istediği zamanda ödeneceğinden emin olacaktır. Akreditifi satıcının teslim şartlarının yerine getirilmesi şartıyla tüm masrafları eksiksiz olarak karşılayacağı sözünü veren bir bankadan teslim aldığı ticarî bir belge olarak da tanımlayabiliriz.

Alıcının alım işleminde ödeme yapmasının mümkün olmadığı durumlarda, banka, ödenmemiş miktarı sigorta kapsamına alır. Alıcı ve satıcının birbirlerini tanımadıkları durumlarda masrafların karşılanacağını güvence altına almak için uluslararası ticarî işlemlerde sıkça kullanılır ve bu işlemler farklı ülkelerde yapılır. Bu durumda, satıcı, kredi riski ve her iki tarafın birbirini tanıması halinde farklı ilkeler ve sorunlara, mesafeye yol açan yasal riskler gibi bir dizi riske maruz kalır. Akreditif mektubu, önceden belirlenmiş teslim şartlarının yerine getirilmesi şartıyla satıcıya parasını almasını temin eder. Akreditif mektubunu yazan banka, alıcı adına hareket edip satıcıya ödemeyi yapmadan önce tüm şartları yerine getirdiğinden emin olur. Çoğu akreditif mektubu, Uluslararası Ticaret Odası tarafından ilan edilen kurallarla düzenlenir. Akreditif mektupları genellikle ithalat ve ihracat şirketleri tarafından özellikle büyük çaplı alımlarda kullanılıp teslimât yapılmadan önce mevduat ödenmesi gereksinimi alıcı tarafından reddedilir. Aynı zamanda izinli kamu tesislerinin inşa edilmesini sağlamak için arazi geliştirilmesinde de kullanılır. Akreditife konu olan taraflar, alıcının müşteri olduğu genellikle "lehtar" ya da "amir banka", bazen de "ihbar bankası" olarak adlandırılan ihracatçıdır. Hemen hemen bütün akreditif mektupları değiştirilemezdir.

Ödeme için ibraz edilecek belgeler değiştir

Masrafları karşılaması için, ihracatçının ya da nakliyecinin gerekli belgeleri ibraz etmesi gerekir. Genellikle alacaklı firma, asıl malları ibraz etmek yerine malların sevk edildiğini gösteren bir belge ibraz eder. Asıl konşimento normalde malların gemiyle gönderildiğine dair bir senet olarak bankalardan tarafından alınan belgedir. Ancak belgelerin listesi ve şekli görüşmeye açık olup gemiye konulan malın kalitesini veya menşe yerini gösteren tarafsız bir üçüncü şahıs tarafından çıkarılan belgeleri ibraz etmek üzere gereksinimler içerebilir. Bu tür belgelerin tipik örnekleri şunlardır:

  • Finansal Belgeler --- Kambiyo Senedi
  • Ticarî Belgeler --- Çeki listesi
  • Nakliye Belgeleri - Taşıma Belgesi
  • Taşıma Belgeleri --- Konşimento

Evrak mukabili akreditifleri düzenleyen hukuk kuralları değiştir

Evrak mukabili akreditifin birincil özelliklerinden biri ödeme yükümlülüğünün temel satış sözleşmesinden veya işlemdeki herhangi bir sözleşmeden bağımsız olmasıdır. Dolayısıyla bankanın borç yükümlülüğü yalnızca akreditifteki şartlara göre belirlenip satış sözleşmesi geçersiz sayılır. Satış sözleşmesinden doğan alıcıya geçerli savunmalar bankaya ait olmayıp hiçbir şekilde bankanın ödeme yükümlülüğünü bozmaz. Vesikalı Krdilere İlişkin Teamüller ve Uygulamalar Kannunu'nun 4. maddesinde bu ilke açıkça belirtilmektedir. Kanun'un 5. maddesinde bankaların sadece bu belgelerle meşgul oldukları, söz konusu mallarla da ilgilenmedikleri belirtilmektedir. Buna göre lehtar veya temsilcisi tarafından verilen evraklar usulüne uygunsa o zaman genellikle banka başka sınırmalar olmaksızın ödeme yapmaya mecbur kalır. Çalma esasını benimsemenin ardındaki poliçeler ticari olup bir tarafın beklentilerini karşılar: birincisi, belgelerin ödeme yükümlülüğü bankalara verilmiş olsaydı, bankalar her temel işlemi incelemekle yükümlü tutulup risk ve sıkıntılardan dolayı evrak mukabili akreditifler çıkarmaya yatkın olurdu. İkincisi, akreditif için gereken belgeler bazı durumlarda satış işlemi için gereken belgelerden farklı olabilirdi. Bu işlem, kredi anlaşmasının arkasına bakılması gerektiği takdirde hangi şartların inceleneceğine karar verilirken bankaları zor duruma sokacaktır. Üçüncüsü, bankaların temel kredi fonksiyonunun, evrak mukabili gümrük işlemlerinin bankaların ithalatçının kanunsuz hareketlerde bulunduğu iddialarına bakmayarak borç yükümlülüğünü kabul etmesi gerektiğini akla getirmesi sebebiyle, ihracatçıya ödeme imkânı sağlayacağı gerçeğidir. Mahkemeler alıcıların satış sözleşmesiyle hukuk davası hususunda her zaman bir çözüm yollarının olduğunu ve banka sözleşmenin kanuna aykırı her bölümünü incelemek zorunda kalsaydı, bunun iş dünyası için bir felaket olacağını vurgulamıştır.

Uluslararası Ticaret'te ödeme şekilleri değiştir

Uluslararası ticaretteki ödeme şekilleri şunlardır:

  • Peşin Ödeme (İhracatçı için en güvenli ödeme şeklidir) --- İthalatçı ilk önce mallar için parasını öder ve ihracatçının söz konusu malları yollamasını bekler.
  • Evrak Mukabili Akreditifli Ödeme (hem ithalatçı hem de ihracatçı açısından daha güvenli ödeme şekli) --- ICC'nin UCP 600 kuralına tabi olan bankacılar (ithalatçı adına ya da ruhsat izni için başvuranın talebi üzerine), uygun belgeler ibraz edilir ve belirlenen koşullara tam anlamıyla uyulursa gemiyle gönderilen malların değerini lehtara ödemek üzere bir taahhüt verir. Tedarikçi taahhütleri yerine getirirse sözleşmenin taraflarından bağımsız konumda bulunan banka tarafından ödeme teminatı verilmesi sırasında ithalatçı koşulları karşılaması istenen kesin belgeleri içerir formda açıkça belirtilmesinden itibaren beklediği malların teslim alınacağından emin olur.
  • Evrak Mukabili Tahsilat (alıcı açısından ve bir ölçüde satıcı açısından daha güvenli ödeme şekli) --- "Vesaik Mukabili Ödeme" de denilir. Mal senetleri satıcının bankası tarafından tahsilat karşılığında alınan belgeleri teslim etmesi için alıcının bankasına sevk edilir.
  • Aracısız Ödeme (alıcı açısından en güvenilir ödeme şekli) --- Tedarikçi malları gemiye koyar ve açık hesap dönemlerinde alıcının para göndermesini bekler.

Riskler değiştir

Dolandırıcılık Riskleri

  • Lehtar tarafından sahte belgeler ibraz edilmesi karşılığında önemsiz mallardan ücret alınacaktır.
  • Kredi sermayeye çevrilebilir.

Egemen ve Düzenleyici Riskler

Akreditif çeşitleri değiştir

  • İthalat/ihracat—Aynı krediye bir ithalat veya ihracat akreditifi adı verilebilir.
  • Feshedilebilir Akreditif—Akreditifi yapan ithalatçı ve banka ihracatçıya bilgi vermeden ve ihracatçıdan izin almadan akreditife hile karıştıramaz veya düzeltmeler yapamaz. Vesikalı Kredilere İlişkin Yeknesak Teamüller ve Uygulamalar-600 uyarınca hiçbir akreditif değiştirilemez, bunun için bu tür akreditif kullanılmaz.
  • Feshedilemeyen Akreditif—Akreditifin iptali ya da akreditifteki tüm değişiklikler başvuru sahibi tarafından amir banka aracılığıyla yapılır.

Komisyoncuya tedarikçinin yerine geçerek kendi faturasına vekâlet edip kazancı kadar fark edinme yetkisi verilir.

Akreditifin "menkul" olduğu açıkça bildirilirse sadece birinci lehtarın talebi üzerine ikinci lehtara havale edilebilir. Banka kredi havalesi yapmak zorunda kalır. Menkul akreditif, akreditifte belirtilen toplam mal miktarının gönderilmesi şartıyla tek bir lehtardan daha fazla lehtara devredilebilir.

Kredi kullanım koşullarının havalede tam olarak tekrarlanması gerekir. Ancak bu tür akreditifin işlenebilirliğini sürdürmek için bazı fiyatlar düşürülebilir.

  • Tutar
  • Malların birim fiyatı (akreditifte belirtilmişse)
  • Akreditifin sona erme tarihi
  • İbraz süresi

İlk lehtar ihaleyi yapan bankadan temsilcisinin yerine geçmesini talep edebilir. Bununla birlikte, fatura haricindeki herhangi bir evrakın başvuru sahibinin adı belirtilerek bir bakıma çıkarılması gerekiyorsa, bu durumda, gereksinimlerin ihale işlemi sırasında ücretsiz olacağı belirtilmelidir.

İhale edilen kredi ikinci lehtarın talebi üzerine üçüncü bir lehtara tekrar aktarılamaz.

  • İhale Edilemeyen Akreditif—İhracatçının diğer bir tarafa devredemediği bir akreditiftir. Uluslararası ticarette tüm akreditifler ihale edilemez türdendir.
  • Ertelenmiş / Yabancı Tahvillerin Ödenme Vadesi—Bu işlemlerin lehtar tarafından belgelerle kanıtlanması gerekir.

Döner akreditif, akreditifin, sözleşme uyarınca bir kısmının veya tamamının kullanılması durumunda otomatik olarak yenilenen akreditiftir.

Fiyatlandırma değiştir

İhracat masrafları, üst pazarlık, rambursmanlar ve diğer masraflar, akreditifin kullanım koşullarına göre ruhsat izni için başvuran tarafından karşılanır. Bu masraflar akreditifte belirtilmezse yine Ruhsat İzni İçin Başvuran tarafından karşılanır. Masraflarla ilişkili koşullar, 71B alanında gösterilir.

Kanuni dayanağı değiştir

Yasal konular hakkında yazı yazanlar bankaların verdiği taahhütleri satış muhasebe kayıtlarına ilişkin tahlille bağdaştıramamışlardır. Evrak mukabili akreditifler lehtara bir defa aktarılmasına rağmen teklif mektubundan önce lehtar tarafından bankacıya ödenen herhangi bir bedel ibraz etmek güçtür. Bu tür işlemlerde satış sözleşmesi akreditifin çıkarılmasından önce yapıldığı için malları ruhsat izni için başvurana teslim edecek lehtar tarafından verilen taahhüt bankanın vaadine uygun değildir yani bu koşullarda sebep olmuştur ancak bankaya bir kazanç getireceği öngörülen sözleşme kapsamında olan vergi yükümlülüğünün yerine getirilmesi banka tarafından hesaplanan borcun bildirilmesinin kanunen geçerli bir sebebi olabilir. Taahhüdün borçlu olunan üçüncü tarafa yerine getirilmesi de geçerli bir sebep oluşturabilir.

Kaynakça değiştir

  1. ^ "Akreditif". Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Terimler Sözlüğü. 3 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2011.